Page 154 - 11_edebiyat_ogretmenin
P. 154

152                                                                    ELEŞTİRİ
             yazmış olduğu mükaddimede nesir dilinin olmayışını eleştirel bir şekilde dile getirir. Bu
             yazarlarla aynı hassasiyeti gösteren ve eski edebiyatı eleştiren isimler arasında Ahmet
             Mithat Efendi, Ali Suavi, Şemsettin Sami, Ahmet Vefik Paşa gibi isimler de sayılabilir.

          ˇ   Namık Kemal’in, Ziya Paşa’nın divan şiirini övdüğü “Harâbât” adlı eserine karşı yazmış ol-
             duğu “Tahrib-i Harâbât” ve “Takip” adlı eserleri ile “Celâleddin Harzemşah Mukaddimesi”
             adlı yazısı Türk eleştiri tarihi açısından önemli eserlerdir.
          ˇ   Tanzimat’ın ikinci döneminde ise eleştiri türü Recaizade Mahmut Ekrem ve Muallim Naci
             arasındaki “eski-yeni” tartışmaları etrafında şekillenir. Bu iki yazar arasındaki “Kafiye
                                                  YAYINEVİ
             kulak içindir (R.M. Ekrem).” ve “Kafiye göz içindir (M. Naci).” tartışmaları da eleştiri türü-
             nü zenginleştirmiştir. Aynı dönem içinde, Abdülhak Hamid Tarhan ve Samipaşazade Sezai
             de eleştiri türüne önemli katkılarda bulunmuşlardır.
          ˇ   Tanzimat Dönemi’nde yazılan eleştirel nitelikteki eserler, tüm eksik yanlarına rağmen bu
             türün Türk edebiyatına yerleşmesinde ve daha sonraki gelişiminde önemli eserlerdir. Bu
             eserler Servetifünun edebiyatındaki eleştirel metinlere de zemin hazırlamıştır.
          ˇ   Servetifünun edebiyatında da şair ve yazarlar edebî eleştiri merkezli yazılarını Servet-i

             Fünun dergisinde yayınlamışlardır. Cenap Şahabettin eleştiri türünün bizde yeni olması-
             na ve özelliklerinin tam yansıtılamamasına, edebî bir eleştiri dilinin geliştirilememesine
                      EDİTÖR
             değinir. Bu dönemde yazar ve şairler eleştirinin bireysel olma durumuna değinmişlerdir.
             Mehmet Rauf, Halit Ziya Uşaklıgil, Tevfik Fikret, Ahmed Şuayb gibi isimler eleştiri türü-
             nün gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.
          ˇ   Millî Edebiyat Dönemi’nde ise milliyetçilik merkezli bir eleştirinin geliştiğini söylemek
             mümkündür. Ali Canip Yöntem, Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp, Mehmet Fuat Köprülü gibi
             isimler bu yönde eser veren eleştirmen yazarlar olarak değerlendirilebilir.

          B. Cumhuriyet Dönemi'nde Eleştiri

          ˇ   Cumhuriyet Dönemi’ne gelindiğinde belli bir zemine oturtulmuş, daha sağlam adımlarla
             ilerleyen bir eleştiri türü üzerinde durulduğu görülür. Bu dönemde eleştiri ve eleştirmen
             kavramları daha ciddi anlamda ele alınmıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında eleştiri üzerine
             yazılan yazıların kapsamlı olanları genellikle “Varlık” dergisinde yayınlanmıştır. Yaşar
             Nabi, Peyami Safa, Hasan Ali Yücel gibi isimler “eleştirinin ne olduğu, görevlerinin neler
             olduğu, bizdeki eleştiri türünün varlığı” üzerine yazılar yazmışlardır. Yaşar Nabi, bizde
             eleştiri türünün olmadığını dillendirirken; Nurullah Ataç bu düşünceye katılmakla bera-
             ber, eleştirmenlerin yetişebilmeleri ve görevlerini yerine getirebilmeleri için öncelikle
             toplumun içinde bulunduğu değişim sürecini tamamlaması gerektiği üzerinde durmuştur.
   149   150   151   152   153   154   155   156   157   158   159