Page 25 - 9_tarih_ogretmenin

İNSANLIĞIN İLK DÖNEMLERİ 23
ˇ Bu yaşam biçimi uzun süre devam etmiş ve zamanla etin yanında çeşitli yabani meyveler ve
bitkiler de insanın yiyecek türleri arasına girdi.

ˇ İnsanoğlu, kendiliğinden yetişen yabani buğday, arpa,
çavdar gibi tahılları toplayarak kullandı.
ˇ İnsanlar zamanla bu yabani tahılları ıslah ederek kendi
kontrolünde düzenli bir tarımsal faaliyete başladı.

ˇ Böylece bölgedeki avcı ve toplayıcı toplumlar giderek
YAYINEVİ
üretici konuma geçti.
ˇ Tarıma geçen insanoğlu keçi, koyun, sığır, domuz, at ve köpek gibi hayvanlar evcilleştirerek
günümüzdeki köy yaşamına benzer yaşam biçimleri oluşturulmuştur.
ˇ Ancak konar-göçer yaşam tarzı, avcılık-toplayıcılık faaliyetleri ile birlikte sürdürülmeye
devam etti.

ˇ Çok uzun süren avcı-toplayıcı ve konar-göçer yaşam tarzı artık tarım yapılan, hayvan ev-
cilleştirilen ve köylerde yaşanan yeni bir sürece girdi.
ˇ Böylece insanoğlunun yaşam biçimiyle birlikte üretim-tüketim alışkanlıklarında da devrim
niteliğinde değişiklikler yaşandı. Yerleşik yaşam ve tarımsal üretim sonucunda daha kolay
EDİTÖR
beslenme yollarının öğrenilmesi, nüfus artışına yol açtı.
ˇ İnsanoğlunun, verimi yüksek tahılları seçmesi, insanlık tarihinde ilk defa tarımsal üretime
dayanan bir ekonominin oluşumunu sağladı.

ˇ Yapılan kazılarda Anadolu’da MÖ 9. binlerden itibaren üreticiliğin başladığı görülmektedir.
ˇ Çayönü Höyüğü (Diyarbakır) ve Cafer Höyük (Malatya) yerleşkelerinde dünyanın en eski
buğday türlerinden birisi olan “Emmer evcil buğdayı” nın bulunması buna örnektir.

ˇ Ayrıca MÖ 8500’lerde Urfa ve Diyarbakır çevresinde buğday tarımının başlamış olması,
tahılın ana vatanının Anadolu olduğunu ortaya koymaktadır.

ˇ Yazıdan önceki dönemde insanlar, iklimin meydana getirdiği
yaşam biçimine bağlı olarak geniş alanlara yayılınca mağa-
ra ve kaya sığınakları içinde küçük grup halinde yaşamaya
başladılar.

ˇ İnsanoğlunun mağaralarda bıraktığı eşyalar mağara tabanının
doğal etmenlerle, su akıntılarıyla, yavaş yavaş akan toprakla Megaron Tipi Ev
dolması sonucunda bozulmadan günümüze kadar ulaşmıştır.

ˇ İnsanlığın ilk dönemlerinde nüfusun artmasıyla birlikte mağaraların yerini, belli bir kısmı
toprağa gömülü ve yuvarlak planlı kulübe şeklindeki barınaklar almıştır.