Page 49 - 7_vip_Sosyal_Konu
P. 49
ÜRETİM, DAĞITIM VE TÜKETİM 105
ƈ Selçuklularda toprakların büyük kısmı devlete aitti. Tarım yapılan topraklar ikta denilen
bölümlere ayrılmıştı. İktalar hizmet veya maaş karşılığında belirli süreler için askerlere,
komutanlara ve devlet adamlarına verilirdi. İkta sahipleri ise toprakları işleme karşılığında
belli sayıda asker besleyerek savaş zamanlarında orduya katılıyorlardı.
ƈ Bazı vergileri de toplayan ikta sahipleri bulundukları bölgenin güvenliğini de sağlarlardı. Böy-
lece devlet ikta sahibine maaş vermiyor hem de ordunun ihtiyacı olan askeri yetiştirmiş
oluyordu.
ƈ Türk ve İslam devletlerinin bir çoğunda toprak
yönetimi bu şekildeydi.
ƈ Osmanlı Devleti’nde ekonominin temeli ve nüfu-
sun büyük çoğunluğunun geçim kaynağı tarıma
yani toprağa dayanıyordu. Bu yüzden Osmanlı
ekonomisinin temelini tarım oluşturmaktaydı. YAYINEVİ
ƈ Tımar sistemi (dirlik sistemi) Selçuklularda var olan ikta sisteminin Osmanlı Devleti’nde-
ki devamıdır. Tımar Sistemi’nde devlete ait olan topraklar; rütbe ve derecelere göre has,
zeamet ve tımar adı altında devlet görevlilerine dağıtılırdı. Bu kişiler görevleri süresince
kendilerine bırakılan topraklarda üretimin düzenli olarak yürütülmesini sağlarlardı. Ayrıca
EDİTÖR
toprağın üzerinde yaşayan köylüler ödemeleri gereken vergiyi tımarlı sipahi adı verilen gö-
revliye verirlerdi. Bu görevli, hem topladığı vergilerle geçimini sağlar hem de devlete cebelü
adı verilen atlı asker yetiştirirdi.
ƈ Tımar sistemi sayesinde toprağın işlenmesi ve üretimin devamlılığı sağlanarak toprağın par-
çalanması önlenmiştir. Bu sistem, devletin hazineye yük olmadan güçlü ordulara sahip olmasını
sağlayarak bütçeden para çıkışını engellemiştir.
ƈ Osmanlı’da dirlik arazi üçe ayrılmıştır:
Has: Gelirleri padişah ve üst düzey görevlilere verilen topraklardır.
Zeamet: Gelirleri orta dereceli memurlara verilen topraklardır.
Tımar: Gelirleri savaşta yararlılık gösteren askerlere, saray ve cami görevlilerine verilen
topraklardır.
ƈ Toprak her ne kadar devletin olsa da devlet toprağını eken, vergisini veren köylüden toprağını
almazdı. Toprağını izinsiz terk eden ve üç yıl üst üste toprağı ekmeyen köylüden de çiftbozan
vergisi alınırdı. Toprağı da alınır, başkasına verilirdi. İyi işlendiği müddetçe devletin kuvvet
unsurlarından birini teşkil eden tımar sisteminin, iyice bozulması üzerine tımar sistemi, ilk
olarak 1703’te Girit Adası’nda kaldırılıp maaşlı memurluk düzenine geçildi. Ülkenin diğer yer-
lerindeki tımarlarsa 1839’da yayımlanan Tanzimat Fermanı’yla tamamen ortadan kaldırıldı.