Page 91 - tyt_tek_kitap_konu
P. 91

DEVLETLEŞME SÜRECİNDE                                                BÖLÜM


               SAVAŞÇILAR VE ASKERLER                                                    9







             BEYLİK DÖNEMİ’NDE OSMANLI’NIN                Türk Tarihinde Gazilik Kavramı
                         ASKERİ GÜCÜ                      Ɖ   Gazi  kelimesi,  sözlükte  hücum  etmek,  savaşmak,
                                                            yağmalamak,  din  uğrunda  cihad  etmek  manasına
           Ɖ   Osmanlı  Devleti’nin  kuruluş  aşamasında  düzenli  bir
                                                            gelmektedir. Savaşta başarı kazanan kumandanlara,
             ordusu  yoktu.  İzlemiş  olduğu  gaza  ve  cihat  politi-  hatta  hükümdarlara  şeref  unvanı  olarak  verilmiştir.
             kası sayesinde Beylik Dönemi’nde askeri gücü farklı   İslamiyet’in  yayılmasından  sonra  şehitlikle  birlikte
             muharip unsurlardan meydana geliyordu.         gazilik  de  askerden  hükümdara  kadar  her  savaşa
                                                            katılanın  olmak  istediği  bir  şeref  unvanı  hâline  gel-
           Ɖ   Bu unsurlar inanç ve din uğruna savaşan gönüllüler,   miştir. Batı Anadolu’daki uç beyleri gazi teşkilatından
             aşiret savaşçıları, ücretli savaşçılar, alperen ve der-  doğmuştur. Osman Bey ile Orhan Bey zamanlarında
             vişlerdi.  Tüm  bu  gruplar  Osmanlı  Beyliği’ne  destek   fethedilen yerler bu hükümdarlar tarafından gazilere
             amacıyla fetihlere katıldılar.               YAYINEVİ
                                                            dirlik olarak verilmiştir.
           Ɖ   Osmanlı Beyliği’nin batıya yönelik fetihlerinde yürüttüğü
             gaza ve cihat politikası birçok Oğuz kabile ve oymak
             savaşçılarının  Osmanlı  Beyliği’nde  askeri  güç  olarak   İlk Düzenli Birlik: Yaya ve Müsellemler
             savaştıkları bilinmekle birlikte Anadolu’nun birçok inanç   Ɖ   Osman Bey zamanında beyliğin kuvvetleri; gönüllü,
                              EDİTÖR
             grupları da (dervişler, tarikatlar) din uğruna savaşmak   alperen, derviş, hizmetleri karşılığı ganimetten hisse
                                                            alan ve fethedilen yerlere atlı asker vermek şartıyla
             için beyliğin muharip unsurları içinde yer aldılar. Bun-  yerleşen  Türkmen  kuvvetleri  ile  ücretleri  gündelik
             lardan  başka  Ahiyân-ı  Rûm  (Ahiler),  Bâcıyân-ı  Rûm,
                                                            olarak  ödenen  Osman  Bey’in  şahsi  askerlerinden
             Abdâlan-ı Rûm, Gaziyân-ı Rûm adlarıyla anılan zümre-  ibaretti.
             lerden muharip unsurlar içinde yer aldılar.
                                                          Ɖ   Aşiret kuvvetleri ile ulufeli (maaşlı) askerler, ilk zaman-
                                                            larda yeterli oldularsa da fetihler çoğaldıkça sayı olarak
           Türk Tarihinde Alplik Kavramı                    yeterli  gelmemeye  başladı.  Fetihler  sonucu  sınırların
                                                            genişleyip  birçok  gayrimüslimin,  devletin  vatandaşı
           Ɖ   Türkler,  bozkır  ikliminin  zorlukları  karşısında  baş
                                                            durumuna gelmesi ve kuşatmaların uzaması üzerine
             etmeyi  ve  düşman  gücü  karşısında  eğilmemeyi   aşiret kuvvetleri, istenilen zamanda istenilen yere ula-
             öğrenmişlerdir. Türklerde bu güçlüklere karşı koyan-  şamıyordu. Bu sebeple Orhan Bey Dönemi’nde yeni ve
             ların gösterdiği kahramanlık ve cesaret örneği, onla-  devamlı bir askeri birliğe ihtiyaç duyuldu.
             rın toplumda saygın kişiler olarak görülmesini sağla-  Ɖ   İlk düzenli birlikler Orhan Gazi zamanında, Bursa’nın
             mıştır.                                        fethinden sonra kuruldu. Bursa Kadısı Çandarlı Kara
                                                            Halil’in teklifiyle yaya ve müsellem (atlı) denilen askeri
           Ɖ   Erken dönem Türk dini inancında da ölüm ötesinde
                                                            birlikler oluşturuldu. İlk etapta sağlıklı ve güçlü Türk
             gökte ulvi bir hayat sürebilmek için Alp olmak şarttı.   gençlerinden bin yaya, bin de atlı asker yazıldı. Bun-
             Türklerin  cesur  ve  kahramanlık  yapmaya  meyilli   lar sefer zamanında ücret alacaklar, barış zamanı ise
             karakterini simgeleyen kelime ise Alplik ve Alperen-  kendilerine tahsis edilen araziyi ekip biçmekle meş-
             lik olarak Türk diline yerleşmiştir.           gul olacaklardı.

           Ɖ   Alp;  kahraman  ve  pehlivan  anlamına  gelmektedir.   Ɖ   Yaya ve müsellemlerin sayısı zamanla artınca sefere
             Aynı zamanda yiğit, korkusuz savaşçı, bir Türk baha-  nöbetleşe  gitmeleri  esası  getirildi.  Yayalar  10’ar  ve
                                                            100’er kişilik manga ve bölüklere ayrıldı; her 10 kişi-
             dırıdır. Anadolu’yu boydan boya fetheden ve Türkiye
                                                            nin  kumandanına  onbaşı,  1000  kişininkine  yüzbaşı,
             Selçuklu Devleti’ni kuran Alperenlerin torunları iki asır   hepsinin kumandanına ise binbaşı denildi. Müsellem-
             sonra  Osmanlı  Devleti’nin  kuruluşunu  gerçekleştir-  ler ise 30’ar kişilik ocaklara bölündü ve her 30 kişiden
             mişlerdir.                                     beşinin sefere gitmesi esasa bağlandı.
   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96