Page 322 - 5. SINIF VIP TÜM DERSLER KONU ANLATIMLI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 322
Unıt 8: Fitness
ACCEPTING SUGGESTIONS ASKING FOR CLARIFICATIONTION
ASKING FOR CLARIFICA
• Önerileri kabul ederken kullanabileceğimiz bazı ifa- • Konuştuğumuz kişinin ne söylediğini anlamadığımız-
deler şunlardır: da söylediği şeyi tekrar etmesini istemek için şu soru
› Sure. (Tabi ki. / Elbette.) kalıplarını kullanırız:
› Yes, of course. (Evet, tabii ki.) › Can / Could you repeat that, please? (Tekrar ede-
bilir misin(iz) lütfen?)
› Of course. (Tabi ki. / Elbette.)
› Could you say that again, please? (Tekrar edebilir
› Sounds good. (Kulağa iyi geliyor.)
misin(iz) lütfen?)
› Alright. (Olur. / Tamam.)
› Sorry, can / could you repeat that, please? (Affe-
Önerileri reddederken kullanabileceğimiz bazı ifade-YAYINLARI
› Sure, why not? (Elbette, neden olmasın?) dersin(iz), tekrar edebilir misin(iz) lütfen?)
› OK. (Tamam.)
̛ Example:
› That’s a good idea. (Bu iyi bir fikir.)
Ő Amanda: Let’s go swimming. (Hadi yüzmeye
› That sounds great. (Kulağa harika geliyor.) gidelim.)
› Great idea. (Harika fikir.) Ő Stacey: Sorry, but I don’t know how to swim.
(Üzgünüm ama nasıl yüzüleceğini bilmiyorum.)
̛ Example:
Ő Amanda: What about cycling? (Bisiklet sürmeye ne
Ő Caleb: Shall we go fishing next Saturday? (Gelecek dersin?)
cumartesi balık tutmaya gidelim mi?)
Ő Stacey: Sorry, could you repeat that, please?
Ő Aaron: Great idea. I like it very much. (Harika fikir. (Affedersin, tekrar edebilir misin lütfen?)
EDİTÖR
Onu çok severim.)
Ő Amanda: OK. What about riding a bike? (Tamam.
Bisiklet sürmeye ne dersin?)
REFUSING SUGGESTIONS
• Ő Stacey: That sounds fun. Let’s go. (Kulağa eğlenceli
geliyor. Hadi gidelim.)
ler şunlardır:
MAKING INQUIRIES
MAKING INQUIRIES
› Sorry, not now. (Üzgünüm, şimdi olmaz.)
› I’m afraid I can’t. (Korkarım ki yapamam.) • Diyaloglar üzerinden üniteyi değerlendirelim:
Isaac: I like cycling very much. What is your favourite
› That’s a bad idea. (Bu kötü bir fikir.)
fitness activity? (Bisiklet sürmeyi çok seviyorum. En
› That sounds boring. (Kulağa sıkıcı geliyor.)
sevdiğin formda olma aktivitesi ne?)
› No, I’m too tired. (Hayır, çok yorgunum.)
Molly: I like jogging. (Tempolu koşuyu seviyorum.)
› That sounds boring. (Kulağa sıkıcı geliyor.)
Billy: What activities do you like doing? (Ne aktiviteleri
› Sorry, I can’t now. I must ... . (Üzgünüm, şu anda yapmayı seviyorsun?)
yapamam. ... -lıyım / -liyim.) Emily: I like hiking and horse riding. Can you ride a
› Sorry, I can’t do / play it. (Üzgünüm, onu yapamıyo- horse? (Doğa yürüyüşünü ve biniciliği seviyorum. Ata
rum / oynayamıyorum.) binebiliyor musun?)
̛ Example: Billy: No, I can’t, but I can ride a bike. (Hayır, binemiyo-
rum fakat bisiklet sürebiliyorum.)
Ő Nathan: I have two tickets for a football match. Shall
we watch it together? (Bir futbol maçına iki tane Noah: Which sports do you like? (Hangi sporları sevi-
biletim var. Birlikte izleyelim mi?) yorsun?)
Ő Edward: That’s a bad idea. I don’t like football. (Bu Daniel: I like playing basketball and golf. (Basketbol ve
kötü bir fikir. Futbolu sevmiyorum.) golf oynamayı seviyorum.)
322 İngilizce / Unıt 8