Page 81 - 8. Sınıf VIP T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Soru Bankası
P. 81

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK                                        81

                                              TEST 2
              Güney Cephesi (Maraş Savunması, Urfa Savunması, Antep Savunması)

           1  Antep 29 Ekim 1919’da Fransızlar tarafından işgal edilmişti. Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemi-
             yeti de şehirdeki işgalcilere Suriye’deki Fransız Komutanlığından gelen yardımları engelleme
             kararı  aldı.  Bu  amaçla  Üsteğmen  Şahin  Bey’i  Kilis  Kuvâ-yı  Millîye  Komutanlığına  getirerek
             Fransızların yolunu kesmekle görevlendirdi. Şahin Bey bu görevi aldıktan sonra Antep’e gir-
             mek isteyen Fransız birliklerini bozguna uğrattı. Kendisinden yolu açmasını isteyen Fransız
             Komutanlığına da şu mektubu yazdı: “Kirli ayaklarınızın bastığı şu toprakların her zerresinde
             Türk kanı vardır. Her bucağında bir atanın mezarı vardır. Eski zamanlardan beri Türkler bu
          EDİTÖR YAYINEVİ
             topraklarda yaşamaktadır. Türk bu topraklara, bu topraklar da Türk’e ısındı, kaynadı. Sadece
             siz değil bütün dünya bir araya gelse bizi bu topraklardan ayıramaz. Sonra sen, Türk esir ya-
             şamaz, diye duymadın mı? Namus ve hürriyet için ölüme atlamak bize, ağustos ayı sıcağında
             soğuk su içmekten daha tatlı gelir. Sizler canı kıymetli insanlarsınız. Bize çatmayınız. Bir an
             evvel topraklarımızdan savuşup gidiniz. Yoksa kıyarız canınıza!”
             Şahin Bey’in Fransız Komutanlığına gönderdiği bu mektuba göre aşağıdaki yargılardan
             hangisine ulaşılamaz?
             A)  Anadolu’nun gerçek sahibinin Türkler olduğu söylenmiştir.
             B)  Mücadeleden vazgeçilmeyeceğinin kararlılığı vurgulanmıştır.
             C)  Bağımsızlık uğruna ölüme seve seve gidileceği ifade edilmiştir.
             D)  Fransızlara barış teklifinde bulunulmuştur.


           2  27 Kasım 1919’da Fransız Askeri Valisi Ermenilerin verdiği bir ziyafette; bir Ermeni kızı ile dans
             etmek isteyince, kız Fransız ve Ermeni bayraklarının dalgalanmadığı yerde dans etmeyeceğini
             söyleyerek askeri valinin teklifini reddetti. 28 Kasım Cuma günü, sabah yataktan kalkanlar ka-
             lede Türk bayrağı yerine Fransız bayrağının dalgalandığını gördüler. Avukat Mehmet Ali, halkı
             heyecanlandırıcı bir bildiri yazarak zarfların içine koydu ve oğlu Şahap Kısakürek'e bu zarfları
             cami çıkışında halka dağıtmasını istedi. Bu heyecanı daha da arttı. Maraş Mutasarrıfı Ata Bey,
             halkın bayrağı indirmek yolundaki başvurusu üzerine, Fransız Askeri Valisi’ne gerekeni söy-
             leyeceğini belirterek halkı dağıttı. 29 Kasım günü Fransız Askeri Valisi Andre, Türklerin toplu
             olarak bulunduğu kahveleri, mahalleleri, camileri dolaşmaya başladı. Aşıkoğlu Hüseyin’e: “Bir
             bez parçasından başka bir şey olmayan bayrak için bu kadar gürültü yaptınız, yarın kullana-
             cağımız topa, tüfenge karşı ne yapacaksınız? Çoluğunuza, çocuğunuza acımıyor musunuz?”
             deyince, Hüseyin: “... Her gün ölmektense bir defa ölmek daha üstündür. Hem de bayrak için
             ölmek her Türk için şereftir...” tarzında uzun bir konuşma yaptı. Askeri valinin konuştuğu kişiler
             işgal ve bayrak olayını kabul etmediklerini ve etmeyeceklerini belirttiler. Osman Erşen adlı bir
             Maraşlı Türk bayrağını yeniden kaleye dikti.
             Verilen metin değerlendirildiğinde Maraş halkı ile ilgili aşağıdaki yorumlardan hangisi
             yapılamaz?

             A)  Bayrağı özgürlüğün simgesi olarak kabul etmişlerdir.
             B)  Tutsak yaşamaktansa ölmeyi tercih etmişlerdir.
             C)  Karşılaştıkları sorunları her zaman savaş yöntemiyle çözmüşlerdir.
             D)  Başkasının egemenliğinde yaşamayı ölümle eş tutmuşlardır.
   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86