Page 220 - 8. SINF VIP TÜM DERSLER SORU BANKASI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 220
8.
Öğretmen öğrencilerinden (Yusuf, Nergis, Tuğçe, Zeynep, Ozan, Onur, Esra ve Ömer) aşağıda verilen fıkrada numa-
ralandırılan yerlere gelecek olan noktalama işaretlerini kullanarak bir soru yazmalarını istemiştir. Öğrencilerin hangi
noktalama işaretini kullandıklarıyla ilgili olarak bilinenler şunlardır:
• Yusuf ve Esra aynı noktalama işaretini kullanmışlardır.
• 2 numaralı yere işaretleme yapanlar kızdır.
• Her noktalama işaretini iki öğrenci kullanmıştır.
• Nergis soru işareti gelecek olan numaraya işaretleme yapmıştır.
• Ozan ve Ömer farklı noktalama işaretlerini kullanmıştır.
Hoca’nın hanımı, Hoca’ya (1)
– Efendi! Git de komşudan kazan isteyiver (2) der.
Hoca komşusunun kapısını çalar. Kapı açılınca Hoca ezile büzüle:
EDİTÖR YAYINLARI
– Komşum, şey, şu sizin kazanı bize ödünç verebilir misiniz (3) Hanım bulgur kaynata-
cak da, der. Meğer Hoca (4) nın komşusu cimrinin biriymiş.
– Veririm Hoca’m, veririm. Ama işi bitince he-
men getir, diye Hoca’yı sıkı sıkı tembihlemiş.
Hoca bu sözden çok incinir ama hiç belli
etmez. Hoca’nın hanımı işi bitince Hoca’ya
kazanı verir:
– Tamam bey, kazanın işi bitti, geri götüre-
bilirsin, der. Hoca kazanın içine bir tencere
koyarak komşusunun evine gider. Komşusu
kazanın içindeki tencereyi görünce merakla
sorar:
– Hayrola Hoca’m! Bu tencere de ne böyle?
– Hiiç! Senin kazan doğurdu da, diye cevap
verir Hoca. Bu sözleri duyan cimri komşunun
sevinçten gözleri parlar. Tencereyi de kaza-
nı da alır. Teşekkür bile etmez.
Görselde verilenlerden hareketle aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
A) Zeynep 2 numaradaki noktalama işaretiyle ilgili soru yazmıştır.
B) Ömer 1 numaraya işaretleme yapmıştır.
C) Yusuf, kesme işareti ile ilgili soru yazmıştır.
D) Onur ve Ömer aynı işaretlerini kullanmıştır.
9. I� Birden fazla yargıyı birbirinden ayırmak için kullanılır.
II� Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur.
III� Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerinden sonra konur.
IV� Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur.
Öğretmen yerlerimizi değiştirdi bir gün. Şüphelenecektim ama tüm sınıfın yeri değişmiş, ben Sıddıka’yla
oturmaya başlamıştım. Öğretmendi Sıddıka’nın babası. İyi kızdı ama Ayten’in yerini tutmuyordu. Onu daha
arkaya almıştı öğretmen. Arada döner bakar, gözleri buz gibi derin derin akardı. Dinlenirdim saniyelik o ba-
kışta. Dinlendirirdi beni onun o sessiz, sorgusuz teslim hâli. Hiç sorgulamaz, eleştirmez, mızıkçılık etmezdi.
Uzun teneffüste otuztaş, kısa teneffüste beştaş oynardık kızlarla. Oğlanlar uzuneşek, çelik çomak, dokuz
kiremit, tek kale oynardı. Nöbetçi öğretmen, zil çaldı diye bahçede dolana dolana gezer; bizleri toplamaya
çalışır ancak oyunlarına ölesiye dalmış çocukları içeri götürme konusunda başarılı olamazdı. Ayten uzakta
kaldı o gün. Kızlar çağırmamışlar. Ne otuza taş koydu ne beşe. Yanına vardım. Okul kapısının hemen ya-
nındaki Dilik Bakkal’ın, iki pay merdiveninin birine oturmuş, siyah önlüğünün eteğiyle oynuyordu.
Bu metinde virgül, numaralandırılmış görevlerinden hangisiyle kullanılmamıştır?
220 A) I B) II C) III D) IV