Page 21 - 9. SINIF PARAGRAF SORU BANKASI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 21

TEST 5


           3.   Dilin canlandırıcı bir etkisi vardır. Dile bu büyük gücü ve-  5.   Bisikletin ilk icadı zamanlarında ona verilen “Şeytan Ara-
               ren nedir? Kendiliğinden çalışan bir şartlı refleks meka-  bası”  ismini  otoraya saklamak lazımmış! Otoray, görü-
               nizması dolayısıyla dilin varlığın yerine geçişi! Ünlü Rus   nüşte  yirmi  otuz  kişilik  büyücek  bir  otobüs.  Fakat  ikisi
               âlimi Pavlov, yaptığı denemelerle köpeklerde sun’i ola-  arasında  âdeta  nalınlı  adam  ile  patenli  adam  farkı  var.
               rak çeşitli şartlı refleksler oluşturmada başarılı olmuştu.   Otobüsün  sürekli  taşla,  toprakla  boğuşmasına  karşılık
               Köpeğe acıktığı zaman et verilirken bir de zil çalınır. Bu   otoray, cilâlı çelik raylar üstünde yağ gibi kayıyor.
               hareket tekrarlanınca köpeğin ağzından sadece zil sesi
               ile de salyalar akmaya başlar. Tabii zil sesi karın doyur-  Bu parçada düşünceyi geliştirmek için aşağıdakilerin
               maz ama etin hayalini uyandırır. İnsanoğlunun hayatında   hangisinden yararlanılmamıştır?
               kelimeler  de  aynı  rolü  oynarlar:  Gösterildikleri  eşyanın   A)  Karşılaştırma
               hayalini göz önünde canlandırırlar.
                                                                B)  Benzetme
               Bu parçanın anlatımında örneklendirmeye başvurul-  C)  Örnekleme
               masının asıl amacı aşağıdakilerden hangisidir?   D)  Sayısal verilerden yararlanma
                                                                E)  Somutlama
               EDİTÖR YAYINLARI
               A)  Anlatıma güzellik katmak
               B)  Konunun inandırıcılığını sağlamak
               C)  Anlatıma akıcılık kazandırmak
               D)  Anlatımı zenginleştirmek
               E)  İçeriği zenginleştirmek                  6.   Resmine  bir  bakmanız  yeter.  Ben  onun  gençliğini,  sa-
                                                                kalsız hâlini bilecek yaşta değilim. Kendisini tanıdığım-
                                                                da kırkının ortalarında idi. Ve sakalını yıllardır taşıyordu.
                                                                Sakalsız  yüzünü  tahayyül  dahi  edemezsiniz.  Sakal,
                                                                yüzünün  öylesine  ayrılmaz  bir  parçası  olmuştu.  Alnına
                                                                dökülen kıvırcık saçları, kişilik sahibi uzun ve güçlü bur-
                                                                nu, çocuksu bir parlaklık ve sıcaklıkla bakan neşeli göz-
                                                                leri gür sakalının çevrelediği yüzüyle hem çelişkili hem
                                                                uyumlu bir bileşim yaratıyordu.

                                                                Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi ağır
                                                                basmaktadır?

                                                                A)  Öykülemeye ait unsurlar vardır.
                                                                B)  Betimlemeden yararlanılmıştır.
                                                                C)  Eleştiri ile yaklaşım söz konusudur.
                                                                D)  Gözlemci bakış açısı kullanılmıştır.
                                                                E)  Yinelemelere yer verilmiştir.

           4.   Ankara Kalesi, telsiz direkleri ve bir tünel... Yarım daki-
               ka karanlık. Ankara geride kaldı. Bu yol, bütün bozkırı
               geçer,  Karadeniz’e  dek  ulaşır.  Devlet  yıllardır  fikir  dök-  7.   Bu  sene  Dünya  Felsefe  Günü’nü,  hemen  Uluslarara-
               tü, ray döşedi. Şimdi ben, bu ray üstünden fikir taşıyan   sı  Hoşgörü  Günü’nden  sonra  kutluyoruz.  Bu  tesadüf,
               kültür savaşının zırhlı trenine yetişmek için kilometreleri   hoşgörü ve felsefe arasındaki bağlantı düşünüldüğünde
               sayıyorum. Tren yolunda... Gezici eğitim sergisi Kırıkkale   derin  bir  önem  taşımaktadır.  Felsefe,  dünyada  yaşayış
               istasyonunda... Tren yolunda dediğim zaman dudakla-  şeklimizi zenginleştiren fikirlerin, düşüncelerin ve kültür-
               rımızda yabansı bir kıvrıntı seziyor gibiyim. Sezmeye de   lerinin çeşitliliğinin anlaşılması, bunlara saygı duyulması
               gerek yok gerçekten: “Tren yolunda da laf mı a canım.”   ve göz önünde bulundurulması demektir. Hoşgörüde ol-
               diyebilirsiniz. Eğer siz, bir zamanlar Yahşihan’a dek böy-  duğu gibi felsefe de haklara ve ortak değerlere gereken
               le gidip gelen eski tren bozuntusunu anımsarsınız hiç de   saygıyı göstererek bir arada yaşama sanatıdır. Felsefe;
               böyle düşünmezsiniz.                             düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğüyle güçlenen ve di-
                                                                ğerlerinin bakış açılarının farkında olan bir eleştirel gözle
               Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
               söylenemez?                                      dünyaya bakma becerisidir.
                                                                Bu parçanın anlatımında aşağıdaki düşünceyi geliş-
               A)  Doğrudan anlatıma başvurulmuştur.            tirme yollarından hangisinden yararlanılmıştır?
               B)  Betimlemeye başvurulmuştur.
               C)  Yorumlama yapılmıştır.                       A) Tanımlama                B) Kişileştirme
               D)  Nesnel anlatım söz konusudur.                C) Örneklendirme            D) Benzetme
               E)  Eksiltili cümleler kullanılmıştır.                         E) Alıntı yapma

                                                          21
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26