Page 7 - 8_vip_turkce_konu
P. 7

SÖZCÜKTE VE SÖZ GRUPLARINDA ANLAM        1. BÖLÜM     5




            Kazanım:  Bağlamdan yararlanarak bilmediği sözcük ve sözcük gruplarının anlamla-
                    rını tahmin eder. Deyim, atasözü ve özdeyişlerin metne katkısını belirler.



                                  SÖZCÜKTE ANLAM
             EDİTÖR YAYINEVİ
              ✶ Bir dilde, belli bir anlamı ya da görevi olan en küçük ses birimine sözcük (kelime)
            denir. Her sözcüğün bir anlamı ve cümlede üstlendiği bir görevi vardır.
              ✶ Anlamlı sözcükler bir işi, hareketi, durumu, duyguyu, düşünceyi, soyut ya da somut
            bir varlığı ifade eder.
          F    geldi, okuyor, sıcak, mutluluk, kolay, elma, ülke...
              ✶ Görevli sözcükler ise diğer sözcükler arasında çeşitli anlam ilgileri kurarak bunların
            cümle içinde kullanılmalarına yardımcı olur.
          F    ve, ile, için, kadar, ama, fakat, lakin, meğer, çünkü...

          Kelimeler anlam özellikleri bakımından şu başlıklar altında incelenebilir:

          SÖZCÜKLERDE ÇOK ANLAMLILIK
             ✶ Kendine ait bir anlamı olan sözcükler, bazen yeni anlamlar da kazanabilir. Bir dilde
            sözcüklerin çok anlamlılık göstermesi, anlatımda zenginliğin göstergesidir.
             ✶ Çok anlamlılık sözcüklerin gerçek (temel), terim, mecaz ve deyim anlamlı şekillerinin
            kullanılmasıyla oluşur.

          Sarmak
          Kanayan parmağını steril bir bezle sardım.   (etrafında çevirmek)

          Sarmaşıklar neredeyse evin yarısını sarmıştı.   (kaplamak, kuşatmak)
          Yetimleri saran, besleyen, hayırsever bir kadındı. (korumak, gözetmek)

          Çocuklarımı öpüp sarmayalı yıllar oldu.   (kucaklamak)

          Buralar artık beni sarmıyor, çok sıkılıyorum.   (ilgisini çekmemek, basitleşmek)


          Bakmak

          Bir süre sessizce televizyona baktık.   (izlemek, seyretmek)
          Doktor Bey hastalara baktıktan sonra gelecek.   (muayene etmek)

          Üç çocuklu bir aileye bakıyor.       (beslemek, geçindirmek)

          Çocuğum, sen derslerine bak!         (uğraşmak, meşgul olmak)
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12