Page 133 - 10. SINIF PARAGRAF SORU BANKASI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 133
TEST 4
3. Bilimsel bulguların, gündelik insan yaşamına uygulanan 5. Doğup büyüdüğüm şehirden üniversite tahsili için ay-
sayısız sonucuyla varılmış kolaylıklardan dolayı, sıradan rıldıktan sonra, oraya ancak iki üç sene de bir, en çok
bireyin kafasında bilim gerekliliği tartışma bile götürmez bir haftalığına veya on beş günlüğüne gidebildim. Her
bir gerçektir. Sanatın, sanatçının gerekliliği ise Platon’dan gittiğimde ilk dikkatimi çeken şey, yolların biraz daha
beri hep tartışma konusu edilmiştir. Söz gelişi, Einste- kalabalıklaştığı oldu. Bu bana hep ürküntü verdi. İnsan-
in’ın Görecelik Yasası’nın doğruluğunu, yanlışlığını, ya- lar çoğalmışlardı ve aralarında bir tanıdık çehre görmü-
rarını, yararsızlığını tartışmak, hemen hemen herkesçe yordum. Bazı dükkân sahipleri olduğu gibi duruyordu.
uzmanlık getiren bir iş olarak görülürken Picasso’nun ya Yaşlanmışlardı. Onların eski müşterilerini aramadıklarını
da Miro’nun bir soyut resmi üzerine, anlayan anlamayan görüyordum. Müşteri müşteriydi. Başka birtakım deği-
herkes yargı yürütme hakkını görür kendinde. şiklikler de gördüm yollar binalar gibi. Ama hiçbir zaman
dediğim gibi kalabalığın artmasının dışında tam olarak
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı ola- görebildiğim bir husus olmadı. Bunları tespit edecek ka-
bilir? dar kalmadım.
A) Toplumun, bilimin gerekliliği ile sanatın gerekliliğine Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt ola-
EDİTÖR YAYINLARI
bakışı nasıldır? rak verilmiş olabilir?
B) Sizce bilim mi sanat mı bir adım önde olmalıdır?
C) Bilimsel bulguların sanat üzerinde nasıl bir etkisi var- A) Yaşadığınız şehrin kalabalık olması sizi nasıl etkili-
dır? yor?
D) Sanat, bilimsel gelişmelerin duyurulmasında nasıl bir B) Ülkemizde hızlı bir toplumsal gelişme olduğuna ka-
görev üstlenir? tılıyor musunuz?
E) Neden sanat yapıtlarına bilimsel bulgulardan daha C) Gezdiğiniz şehirleri ve insanlarını tanıyacak kadar
çabuk ulaşılıyor? kalır mısınız?
D) Yaşadığınız şehirlerdeki insan ilişkileri hakkında neler
düşünüyorsunuz?
E) Memleketinizde gerek fiziki olarak gerekse insanla-
rıyla nasıl bir değişime uğramıştır?
4. Böyle bir tanımlamaya asla yüz vermem ben. Bana göre
hayat dediğimiz gerçeklik; falsosuz, tekdüze, düz bir
şerit boyunca kurgulanmış süreç anlamına geliyor ve
sürgit böyle devam edecek sanılıyor. Oysa hayatın ken-
disi bu tanımlamayı reddediyor. O, düz bir şerit üzerinde
gitmiyor hiçbir zaman. Gelgitleri, sarsıntıları barındırıyor
içinde. Hayat sözcüğü, beraberinde çağırıyor tüm bun- 6. Şüphesiz, dilin kendine has tadı, günlük konuşmalarda
ları; sürprizleri, olağanüstülükleri. “Hayatın olağan akışı” da vardır. “Altıyı beş geçe, dokuza on kala, koşarak mer-
sözü, insan hayatının düz bir çizgi hâlinde gideceğini divenlerden indim, yavrucuğum gözlüğümü bana uzatır
kabul ediyor. mısın?” ibarelerinde ben Türkçenin tadını buluyorum.
Dilin örgüsü bozulmaz, konuşurken kelimeler düzgün
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap ola- söylenirse dilin tadı her zaman duyulur fakat bunlar bir
rak söylenmiş olabilir? sanatkâr kaleminde bir araya getirildiği zaman tat yo-
ğunlaşır.
A) Toplumlarda da insanlar gibi değişiklikler vardır di-
yebilir miyiz? Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap ola-
B) Hayatın olağan akışı sözünden ne anlıyorsunuz siz? rak söylenmiş olabilir?
C) Toplum hayatının düz bir çizgide gitme gibi bir özel-
liği olabilir mi? A) Türkçenin tadı hangi yazınsal eserlerde bulunur?
D) Hayattaki olağanüstülük size hangi kavramları çağ- B) Konuşurken kelimeleri seçerek mi kullanırsınız?
rıştırıyor? C) Sanatkâr dilin tadına varmak için neler yapmalıdır?
E) Hayatın günlük akışı, hayatımızdaki olayları bir ka- D) Günlük konuşmalar bize tat verir mi?
bulleniş midir? E) Her yazında Türkçenin tadına varabilir miyiz?
133

