Page 28 - 10. SINIF PARAGRAF SORU BANKASI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 28
TEST 2
Bölüm
2 PARAGRAFTA ANLATICI
1. Aşağıdaki parçalarda kullanılan bakış açıları gruplan-
dığında hangisi dışta kalır?
ANALİZ KÖŞEM A) Ahmet Bey ne yapacağını bilemiyordu. Bir keresinde
ANALİZ KÖŞEM
okula kadar gitmeyi, teneffüs saatini beklemeyi, gidip
onu bularak bu davranışının ne anlama geldiğini sor-
Örnek
mayı bile düşündü.
Aşağıdaki parçalardan hangisi çoğulcu bakış açısıyla B) Okul yolundan gözünü ayıramıyordu. Ama kardeşi
verilmiştir? her gün, elleri cebinde, koşmadan geliyordu okul-
A) Akşam olmaya başlamıştı. Köye yaklaşınca ortalığı dan. Bu yüzden kaygılar içindeydi.
büsbütün bir kızıllık kapladı. Kırmızı bir deniz gibi par- C) Eskiden kreş ya da anaokullarının çıkış saatlerinde,
layıp kımıldayan bu bir karış boyundaki kuru bozkır eve gitmeye yanaşmayıp okul bahçesinde neşeyle
D) Faturaları yatırmak için bankaya geldim. Sıra bana gel-YAYINLARI
otlarının üzerinde upuzun gölgem yatıyor ve gölgemin oynayan çocukları görünce “Bütün gün gün oynu-
başı, ileride, aralarından yer yer çekirgeler fırlayan bu yorlar, yine de doymuyorlar. “ diye düşünürdüm.
otların arasında kayboluyordu. D) “Ben sabır istemiyorum, rehaveti özlüyorum. Senin o
B) Sabah olmuştu. Kapının aralıklarında bembeyaz ışık tükenmez gibi göründüğün, hesaba gelmediğin hâli-
çizgileri parlıyordu. Doğruldu. Musandıradan atladı. ni, eski aheste akışını, günün bir türlü batmak bilme-
Ayakkabılarını bulmadan yürüdü. Hızla sürmeyi çekti. diği o sohbeti bol yaz akşamlarını, o dolunayda yıldız
Birdenbire açılan kapının dükkânı dolduran aydınlığı yıldız gülümseyen uzun lacivert geceleri özlüyorum.“
içinde, palabıyıklı, yüksek kavuklu Bekçibaşı’yı gördü. dedim.
Arkasında keçe külâhlı, çifte hançerli genç yamakları E) Dağlarda özgürce yürüyordu. Çevresindeki yemyeşil
da duruyorlardı. “Ne var?” der gibi yüzlerine baktı. çimenler ve kuş cıvıltıları vardı. Aşağıdan gelen ko-
C) Bedevinin biri ilk önce Koçhisarlı Ahmet Onbaşı’nın ya- yun sürüsünü görünce bir an durdu. Hemen onlara
nına yaklaştı, bir eliyle çenesinden tuttu, ötekiyle bur- doğru koşmaya başladı.
EDİTÖR
nundan... Ağzını açmış, dudaklarını sıyırmış ve satın
alınacak atın yaşını muayene eder gibi dikkatle dişle-
rine bakıyordu.
diğinde banka görevlisine ödenecek faturaları uzattım.
Banka görevlisi eski öğrencilerimden birisinin velisiydi.
Karşısındaki adamı bir süre süzdükten sonra “acaba 2. Aşağıdakilerin hangisi gözlemci bakış açısıyla yazıl-
ben bu adamı nereden tanıyorum.” diye içinden geçir- mıştır?
di bankacı.
E) Nizamiye kapısından girince avluda sıra oldular. Bir A) İçeri girdik. Temiz fakat karanlık bir taşlıktan geçerek
gardiyan elindeki kâğıda bakarak yoklama yaptı. On- koca bir merdivenden çıktık. Yabancı genç misafir
dan sonra duvar kenarına dizilerek çömeldiler, konuş- odasını pek sevdi. Yerde bir acem halısı yayılıydı. Süt
madan bekleşmeye başladılar. Kılıkları pek perişandı. annem gelince benim gibi elini öptü.
Poturları parça parça sarkıyordu ve çoğunun ayağında B) Dün Sermet’in tanıştırdığı bir gençle İstanbul’un en
kunduraya benzer bir şey bile yoktu. meçhul yerine geldim. Burası ihtiyar bir kadının evi.
Evin içi, sofra takımı, hasılı her şey alaturka. Hiçbir
şey bozulmamış.
Çözüm
C) Çarşıdaki dükkanların hepsini dolaştı. Kınadan başka
Çoğulcu bakış açısı parçada birden fazla bakış açısı ol- bir şey bulamadı. İki okka kına aldı. Kasabadan dışa-
masıdır. Parçada hem kahraman hem gözlemci bakış açı- rı çıktı. Derenin kenarında kuytu bir yer buldu. Gece
sı ya da hem gözlemci hem hâkim bakış açısı olması gibi. oluncaya kadar orada oturdu.
D seçeneğinde yer alan “ … bankaya geldim. … faturaları
uzattım.” cümleleri kahraman bakış açısı (anlatıcı), “Aca- D) Az sonra komşusunun kabalığını unuttu ve düşünce-
ba ben bu adamı nereden tanıyorum, diye içinden geçirdi leri başka yöne kaydı. Uyuyan çocuklarına bakarak
bankacı” cümlesi hâkim bakış açısıdır. Parçada ikisi bir- onların öksüz kalabileceklerini düşündü. Bu düşünce
den olduğu için çoğulcu bakış açısı vardır. onu iyice bunalttı.
E) Ne tuhaf, ne acıklı bir tesadüftü. Serez istasyonundan
bindiğimiz ikinci kompartımanda beş kişiydik. Tren
hareket ettiğinde hepimiz bir defacık selamlaşmış ve
sonra susmuştuk.
28

