Page 71 - 10. SINIF PARAGRAF SORU BANKASI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 71

TEST 4


           4.   (I) Ahmet Haşim, ne yazık ki uzun zamandır, dil bakımın-  7.   (I) Korkusuz dediğimiz kimi insanlar vardır. (II) Gerçekten
               dan yeni nesillerin ulaşamayacakları bir yerde duruyor.   bu kimselerde korku duygusu yok mudur? (III) Korku in-
               (II) Onlar sanki başka bir dilin, başka bir kültürün şairleri.   sanca bir duygu düzeyine geldikten sonra onun normal
               (III) Eserlerini otuz, kırk bilemediniz elli yıl önce vermiş   her insanda bulunması doğaldır. (IV) Peki, kimdir bu kor-
               şairlerin dilini anlamayan başka bir toplum, dünyanın ne   kusuz dediğimiz insanlar? (V) Korkunun üstüne üstüne
               geçmişinde vardır ne bugününde. (IV) Ahmet Haşim ve   gitmişler, korkunun tutsağı olmamışlardır.
               onun cinsinden şairler, tek başlarına bir insanın hayatını
               zenginleştirebilirler. (V) Sadece Haşim’i okuyarak dünya-  Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine dü-
               ya herkesten farklı bakmak mümkündür.            şüncenin akışına göre “Bu kişiler, korkuyu aşmış ya da
                                                                korkuyu denetim altına alabilmiş mutlu kişilerdir.” cüm-
               Bu  parçadaki  numaralanmış  yerlerden  hangisine,   lesi getirilebilir?
               düşüncenin  akışına  göre,  “Bugünkü  hâline  bakınca
               Türkçenin bir zamanlar Bakileri, Şeyh Galipleri, Ahmet   A) I    B) II   C) III   D) IV   E) V
               Haşimleri, Yahya Kemalleri, Necip Fazılları yetiştirmiş ol-
               duğuna inanmak çok zordur.” cümlesi getirilmelidir?
                         B) II İTÖR YAYINLARI
               A) I      B) II    C) III    D) IV     E) V




                                                            8.   (I)  Sanatsal  çaba  eğer  içsel  zorunluluğun  dayattığı  bir
           5.   (I) Galip bu şarkıyı Sultan III. Selim, Hattat Mustafa Râ-  şeyse bunun için yapılabilecek ve ortaya konulabilecek
               kım ve Dede Efendi’yle birlikte söyledi ve sustu. (II) Söz   her şey mübahtır. (II) Değilse orada samimiyet kaybolur.
               artık “Nasıl bu taze maarifle eskiler alayım!” diyenlerdey-  (III) Ama içsel bir zorunluluk varsa ortaya da çok güzel
               di.   (III) Ancak, beş yüz yıllık birikimiyle karşılarında bir   şeyler çıkar. (IV) Çünkü o zaten sanatın iç dinamikleriyle
               heyula gibi duran ve inanılmaz zenginliklere sahip olan   beraber üremiş bir sonuçtur. (V) Siz, roman çok fazla po-
               divan şiiri, Galip’in getirip bıraktığı parıltılı noktada hâlâ   püler olduğu için öykücüler romana yöneliyor derseniz
               gözleri kamaştırıyordu. (IV) Bu şiirin asla ölmeyen bir ta-  kategorize etmiş olursunuz.
               rafı vardı. (V) Şiirimizin damarlarında bir usare gibi, Tan-
               zimat şairlerinin pek farkına varamadıkları bir alışkanlık-  Bu  parçada  numaralanmış  yerlerden  hangisine  dü-
               la, fırsat bulur bulmaz yepyeni bir hayatiyetle gün ışığına   şüncenin akışına göre “Öykücülerin ve şairlerin roma-
               çıkmak üzere dolaşıyordu.                        na yöneliyor olmaları biraz da yazar bazında değerlendi-
                                                                rilmesi gereken bir durum.” cümlesi getirilmelidir? E) V
               ED                 C) III    D) IV     E) V
               Bu  parçada  numaralanmış  yerlerden  hangisine  dü-
                                                                                   C) III
                                                                                             D) IV
                                                                          B) II
                                                                A) I
               şüncenin  akışına  göre  “Hüsn-ü Aşk, medeniyetimizin
               son güzel şarkısıydı.” cümlesi getirilebilir?
               A) I


                                                            9.   (I) Başucu kitapları deyimi, bana biraz da yatakta oku-
                                                                nan kitapları çağrıştırır. (II) Kediler, köpekler, kuşlar, bit-
           6.   (I)  Türk  öykücülüğü  sağlam  göstergeler  üzerinden  gi-  kilerle, yani insan hariç cümle canlılarla ilgili son yıllarda
               diyor.  (II)  Nabizade  Nazım,  Ömer  Seyfettin,  Memduh   sayısı sevindirici bir biçimde artan kitapları gece yatakta
               Şevket, Sait Faik, Sabahattin Ali; günümüze doğru gel-  okuyorum.  (III)  İnceleme,  araştırma  kitaplarını,  eski  bir
               diğimizde Sevim Burak, Mustafa Kutlu... (III) Türsel belir-  alışkanlık olarak, hâlâ ders çalışır gibi, elimde kalem, al-
               sizlikler olsa da Türk öykücülüğünde neyin nasıl yapıla-  tını çizerek masamda okuyorum. (IV) Şiiri ise her zaman,
               cağına dair çok güzel örnekler konulmuş. (IV) Bir ürünü   her  yerde  okuyabilirim  koltukta,  masada,  uzanmışken,
               metin anlamında değerlendirmek, elemek bu nedenlerle   yolculukta, kafede vb. fakat yalnızca masa başında ya-
               çok daha kolaydır. (V) Çünkü ortada çok iyi örnekleri var.   zabilirim. (V) Hikâyeyi de tıpkı şiir gibi okuyorum.

               Bu  parçada  numaralanmış  cümlelerin  hangisinden   Bu  parçada  numaralanmış  cümlelerin  hangisinden
               sonra  “Dolayısıyla  bunların  ortaya  koymuş  oldukları   sonra, düşüncenin akışına göre, “Kim bilir belki de bu
               öykü örnekleri aynı zamanda öykü için iyi bir yol haritası   canlıların saflığı ve doğallığıyla dolu güzel rüyalar görme
               meydana getiriyor.” cümlesi getirilebilir?       isteğimdendir.” cümlesi getirilmelidir?
               A) I      B) II    C) III    D) IV     E) V      A) I      B) II    C) III    D) IV     E) V

                                                          71
   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76