Page 213 - 6. SINIF VIP TÜM DERSLER SORU BANKASI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 213
PARÇADA ANLAM (HİKÂYE UNSURLARI-ANLATICI) 6. BÖLÜM – 6. TEST
Hikâye (Öykü): Bir olayın yer (mekân), zaman Kişiler: Hikâyedeki olayları yaşayan kişilere
ve kişiler aracılığıyla merak uyandıracak şekilde kahraman da denir. Hikâyede öne çıkan kişiye
anlatılmasına hikâye denir. Anlatıcı, olay, yer, asıl kahraman, diğer kişilere de yardımcı kahra-
zaman ve kişilere hikâyenin unsurları denir. manlar denir.
Olay: Her hikâye bir olay ya da iç içe geçmiş Anlatıcı: Hikâye, roman gibi metinlerde olayı
olaylardan, yani olay örgüsünden oluşur. Olay, okura anlatan kişiye anlatıcı denir.
çatışmaya dayalıdır. Çatışma insanla insan, in- • Hikâye ve roman ya birinci kişi ya da üçüncü
sanla doğa, insanla toplum arasında olabilir.
kişi ağzından anlatılır.
Mekân (Yer): Hikâyede olayın geçtiği yerlere
EDİTÖR YAYINLARI
mekân denir. Hikâyede ayrıntı az olduğu için • Cümlelerinin özneleri “ben” ya da “biz” olan me-
mekân betimlemeleri kısa olur. tinlerde birinci kişili anlatım, “o” veya “onlar”
olan metinlerde ise üçüncü kişili anlatım vardır.
Zaman: Hikâyedeki olayın geçtiği zaman dilimi-
dir. Genellikle kısa zaman dilimlerine sığdırılır.
2. Aşağıdaki metinlerin hangisi olay ağırlıklı
bir metindir?
TEST 6 A) Mavzeri doğrulttum. Bekir kurtuluş olmadı-
Çözümler için
karekodu okutunuz ğını anladı. Garip garip bana baktı, sonra
1. Aşağıdaki metinlerin hangisinde olay üçün- başını çevirdi, öte yanda yularını sürüyüp
cü kişinin ağzından anlatılmıştır? otlayan atını bir süzdü. Sonra başını kaldı-
A) Bizimkiler! Bizimkiler diye bağırarak uyandı. rıp gökyüzüne de bir göz attı. Tekrar bana
Doğruldu. Üstündeki kertenkeleler kaçıştı- döndü, ağzını açtı, tam bir şey söyleyecek-
lar. Limana baktı. Hakikaten, kalenin kar- ti, tetiğe dokundum.
şısına bir donanma gelmişti. Kadırgaların, B) Otuz sekiz kulaç suyun altındaki derin ses-
yelkenlerin, küreklerin biçimine dikkat etti. sizliğe, dibindeki dallı budaklı kayalara yedi
Sarardı. Gözlerini açtı. Kalbi hızla çarpma-
ya başladı. rengin en koyusu girer mi şimdi? Sinağrit
baba döner mi avdan? Pırıl pırıl, sağma
B) Oturduğum semtin sokakları geniş ve as- rengi pullarıyla ağır ağır, muhteşem, bir İlk-
falt. Her biri bir fakir çocuğun liseyi bitirin- çağ kralı gibi zengin, cömert, asil ve zalim
ceye kadar okumasına yetecek masraflarla mantosu ile dolaşır mı?
yetiştirilen bodur çamlar caddeye gölge
vermese bile güzellik veriyor. Sabahları C) Kargalar Yeni Zelanda ve Büyük Okyanus
yaya kaldırımında şık giyinmiş genç anne- adaları hariç dünyanın hemen her yerinde
ler, renk renk çocuk arabalarında alyanaklı, yaşayabilmektedir. İri ve güçlü gagaya sa-
gürbüz çocukları gezdirirler. hip olan kargalar ötücü kuşlardandır. İki yüz
C) İhtiyar, kolumu tuttu. Elleri titiriyordu. Kendi- kadar türü olan kargalar tohum, böcek ya
sine bir şey olmuş gibiydi. Küçük, derman- da avladıkları kuşların etleri ile beslenmek-
sız gözleri yaş doluydu. Buruşuk yüzünde tedirler. Çoğunun tüyleri parlak siyah ve
çizgiler daha belirmişti. Bir şey söylemek metalik mavi rengidir.
istiyor fakat tıkanır gibi oluyordu.
D) Kapının önünde küçük bir kız çocuğu otu-
D) Gözlerimi şöyle bir pencerelere, kapının ruyordu. Eli yüzü kir pas içinde, kolları
aralığına doğru gezdirdim. Amanın ne göre- burnunu silmekten katılaşmıştı. Ufak tefek
yim! Yedi köyün ileri gelenleri burada. Bekir
gitmiş, bana düşman ne kadar köy varsa boyunun üzerindeki kıvırcık saçları aylarca
hepsinin ihtiyarlarını toplamış gelmiş. Hiç yıkanmamış gibi birbirine karışmıştı. Üze-
renk vermedim. Bekir yanıma sokuldu. rindeki kazak en son ne zaman yıkanmıştı
tahminde bulunmak bile imkânsız.
213