Page 48 - 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Özetli Lezzetli Soru Bankası
P. 48

48                          [  HİKÂYEDE ANLATIM BİÇİMLERİ VE TEKNİKLERİ  ]

         9
                             Olayları zihinde        Olay anlatıldığı için
                             canlandırmayı           mekân, zaman ve
                             amaçlayan anla-         kişi ögeleri de yer
                              tım biçimidir.              alır.


                                                                       Olaylarda oluş
                Bir olay ya da bir-          Kelimeler daha             sırasının takip
                birine bağlı olay-           çok mecaz ve              edilmemesi bu
                lardan oluşan olay           yan anlamda              anlatımın ayırt edici
        EDİTÖR YAYINEVİ
                 örgüsü anlatılır.             kullanılır.               özelliğidir.












            Öyküleyici anlatım ve bu anlatım türünün kullanıldığı metinlerle ilgili olarak verilen bilgilerden
            yanlış olan işaretlenecektir.
            Buna göre harflerle belirtilen kutucuklardan hangisi işaretlenmelidir?
            A) A           B) B           C) C           D) D           E) E





         10 Yalın ayak bir ruh gibi, soğuk bedeniyle süzüldü evin kapısından içeri. Çıkarken gıcırdayan
            merdivenler, içini ürpertti. Merdivenin hemen başında bir oda vardı. Duraksadı. Korkuyordu.
            Girip girmemek konusunda kararsızdı. Her an geri dönüp koşarak uzaklaşabilirdi.
            Aşağıdakilerin hangisinde kullanılan bakış açısı ile bu parçanın bakış açısı aynıdır?
            A)  Uykum bir yerlere kaçmış. O düz, ufak ve durmadan yağan yağmuru uzun hatta çok uzun
               zaman dinleyesim geliyor; yüreğimi kaynatan, içimi coşturan bugünkü olaydan dolayı uç-
               suz bucaksız hayalime dalasım geliyor.
            B)  Merdivenin korkuluğuna dayanmış, sessiz ve mutlu bir şekilde bütün bu olan biteni izliyor-
               du ama daha dün bunların hiçbiri yoktu. Ne avludaki çiçekleri sulayan Sudabe ne de havu-
               zun kenarında dişlerini fırçalayan Menije... Şaşkınlık içerisindeydi; ne oldu da tüm manzara
               değişiverdi, diye geçiriyordu içinden.
            C)  Doktorun dediğine bakılırsa kafamda hikâyeler kurmalıyım ki tavana bakma takıntımdan
               bir nebze kurtulabileyim. Hızla bakışlarımı perdeye kaydırıyorum.
            D)  Üstü çardaklı, koyu gölgeli, nispeten sakin ve sessiz görünen dipteki masalardan birine
               oturdu. Masa boştu. Oturduktan birkaç dakika sonra, bir adam kalkıp geldi yanına. Elinde
               bir günlük gazete, bir peçete ve bir tükenmez kalem vardı: ‘‘Çok gürültülü masa!’’ dedi.
            E)  ‘‘Ders vermeyi bırakır mısın!’’ dedi. Günlerdir tahlillerle uğraşıyorduk, vakit mi oldu evle il-
               gilenmeye? Hem yeseydin... Çürümeselerdi. Onlar yüzünden sebzelikte yer kalmadı zaten.
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53