Page 3 - Betonarme Bina Anatomisi
P. 3

ÖN SÖZ
                               Binaların  iki  temel  özelliği  vardır:  mimari  ve  mühendislik  özellikleri.  Bu
                        özellikler birbirini tamamlayıcı olmalıdır. Binayı nasıl, nerede, ne için ve kimin için
                        yaptığımız çok önemlidir.
                               Bir akademisyen olarak, çeyrek asırlık özel ve resmi mesleki yaşantımda
                        zaman zaman şahsıma sorulan sorulardan bazıları şunlar olmuştur: ‘Bina depreme
                        hazır  mı?’,  ‘Bina  neden  yıkıldı?’,  ‘Bina  neden  sağlam  değil?’  Bu  ve  benzeri
                        sorular,  sektörde  aktif  olarak  görev  alanların  da  cevaplamakta  zorlandıkları
                        sorulardan  bazılarıdır.  Bu  kitapta  bu  ve  buna  benzer  sorular  cevaplandırılmaya
                        çalışılmıştır. Yukarıdaki sorulara kısa veya tek cümlelik cevaplar soru sahibini tatmin
                        etmemekte ve 'Sorunları biliyorsunuz, neden gereğini yapmıyorsunuz?' şeklindeki
                        soruya cevap vermekte çok zorlandığımı itiraf etmeliyim.
                               Bu  durumda  verdiğim  cevap,  özetle,  “Sektör  içindeki  tarafların  çeşitliliği,
                        rekabet koşulları, zemin özellikleri, imar affının yarattığı sorunlar, yerel yönetimlerin
                        vurdumduymazlığı, niteliksiz malzeme kullanımı, tekniğine uygun olmayan imalatlar,
                        mevzuat  eksikliği,  hukuki  yaptırımların  yetersizliği,  yüksek  rant  isteği,  herkesin
                        sektöre  kolayca  katılması  ve  daha  birçok  hususta  yaşanan  olumsuzluklar  ve
                        yetersizlikler” binaların yıkılmasının ana nedenleridir.
                               Bina kolay yıkılmamalı; güvenli ve konforlu olmalıdır. Kullanıcı kimliğine ve
                        kullanım amacına uygun olmalıdır. Kullanıcısıyla uyumlu olmayan ve kullanıcısıyla
                        özdeşleşmeyen binalar yıkılmaya mahkûmdur. Çünkü yaşanan olumsuz koşullara
                        rağmen  dayanıklılığını  koruyan,  güvenli,  konforlu,  uzun  ömürlü  binalar,
                        biyoharmolojik binalardır.
                               Biyoharmolojik  binalarda  güvenlik,  önemli  hususlardan  biridir.  Sağlam  bir
                        bina, olası doğal afetler (deprem, sel, rüzgâr gibi), bina ve zemin etkileşimi veya
                        kazalar (yangın, çökme vb.) sırasında insanları korur ve can kaybını önler. Sağlam
                        binalar,  uzun  yıllar  boyunca  kullanılabilir.  Zayıf  inşa  edilmiş  yapılar  ise  zamanla
                        çürüyebilir,  yıkılabilir  veya  kullanılamaz  hale  gelebilir.  Bu  da  sürekli  onarım  ve
                        yeniden inşa gerektirir.
                               İlk başta sağlam inşa edilmiş bir bina, uzun vadede daha düşük bakım ve
                        onarım maliyeti sağlar. Zayıf bina sürekli bakım ve onarım gerektirir; bu da ekstra
                        masraflara neden  olur. Sağlam binalar, enerji verimliliği ve  dayanıklılık açısından
                        çevreye daha az zarar verir. Zayıf binalar sık sık yenilenmeye veya güçlendirilmeye
                        ihtiyaç duyabilir. Bu da kaynak israfına yol açar. Ayrıca, sağlam binalar, toplumun
                        refahı  ve  ekonomik  istikrarı  için  büyük  önem  taşır.  Bir  bina  çöktüğünde,  sadece
                        içerideki  insanlar  zarar  görmekle  kalmaz,  çevredeki  altyapı  da  etkilenebilir,  yerel
                        ekonomiye  zarar  verebilir.  Birçok  ülkede  binaların  sağlam  ve  güvenli  olmasını
                        sağlayan  yasal  düzenlemeler  bulunmaktadır.  Bu  düzenlemelere  uymamak,  ciddi
                        hukuki sonuçlara yol açabilir.
                               Bu  kitapta,  binanın  yıkılmasına  neden  olan  unsurlar  bina  anatomisi
                        kapsamında analiz edilmiş ve değerlendirilerek ilgili tarafların dikkatine sunulmaya
                        çalışılmıştır. Sonuç olarak, binaların sağlam olması; bireylerin güvenliği, toplumun
                        genel sağlığı, çevre ve ekonomi için hayati önem taşımaktadır. Binaların nasıl olması
                        gerektiğini,  son  yıllarda  meydana  gelen  depremleri  yaşayarak  bir  nebze  de  olsa
                        öğrenmiş bulunuyoruz. Ekte sunulan kaynakçadan yüksek oranda istifade edilerek
                        hazırlanan bu kitabın, sektörün tüm tarafları için hayırlı olması dileğiyle…
                                                                                Cevdet Emin Ekinci
                                                                              Elazığ, 22 Şubat 2025
   1   2   3   4   5   6   7   8