Page 52 - 10. Sınıf İngilizce Öğretmenin Ders Notları

¦ §
52 52 LEGENDARY FIGURES

œ Examples:

» The children were doing their homework when their father came back home.
» It was eight o’clock, but Tom wasn't writing a letter to his pen pal.

» Were you sleeping when you heard the screaming of your wife?
* “The Past Continuous Tense” yapısını geçmişte bir eylemin öncesinde ve sonrasında devam eden
eylemleri ifade etmek için kullanırız. Devam eden eylemi yarıda kesen eylem genellikle “The
Simple Past Tense” yapısı ile ifade edilir ve bu cümlelerde “when / while” bağlaçları kullanılır.
EDİTÖR YAYINEVİ
WHEN - WHILE

* “When / While” bağlaçları “The Simple Past Tense” ve “The Past Continuous Tense” cümlelerini bir
cümle hâline getirmek yani birbirine bağlamak için kullanılan bağlaçlardır.

When: “-dığı zaman”, “-dığında” anlamlarına gelir. Geçmişte bir olay devam ederken bu olayı kesen
başka bir olay “when” bağlacı kullanılarak ifade edilir.

When + The Simple Past Tense, The Past Continuous Tense

The Past Continuous Tense, when + The Simple Past Tense
œ Examples:
» When I arrived home, my mum was cooking. (Eve vardığımda annem yemek pişiriyordu.)
» My father was watching TV when I woke up. (Uyandığımda, babam televizyon izliyordu.)

* Arka arkaya yapılmış eylemleri anlatmak için de "when" bağlacı kullanılır.

When + The Simple Past Tense, The Simple Past Tense
The Simple Past Tense, when + The Simple Past Tense
œ Examples:
» When he arrived at school, I went to the library. (O okula vardığında, ben kütüphaneye gittim.)

» I got on the bus when they left the school. (Onlar okuldan ayrıldığında, otobüsteydim.)

While: "sırasında", "-iken" anlamlarına gelir. Temel cümledeki eylem sırasında devam etmekte olan başka
bir eylemi anlatmak için kullanılır.

While + The Past Continuous Tense, The Simple Past Tense
The Simple Past Tense, while + The Past Continuous Tense
œ Examples:

» While I was washing the dishes, I saw an insect. (Bulaşıkları yıkarken bir böcek gördüm.)
» Chris fell asleep while Mary was studying English. (Mary İngilizce çalışırken Chris uyuya kaldı.)