Page 477 - 10. SINIF VIP TÜM DERSLER KONU ANLATIMLI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 477
TIMAR S
TIMAR SISTEMI VE TIMARLI SIPAHILERISTEMI VE TIMARLI SIPAHILER 3. ÜNITE 477
TIMAR SISTEMI • Osmanlı Devleti, tımar sistemi ile devlet hazinesinden
• Osmanlı toplumu sosyal bakımdan yönetenler (askerî- para ayırmadan Osmanlı ordusunun taşradaki en ka-
ler) ve yönetilenler (reaya) olmak üzere ikiye ayrılırdı. labalık grubu olan eyalet askerlerini oluşturmuştur.
• Ancak sınıf ayrımı söz konusu değildi. Devlete hizmet • Diğer yandan tarım arazilerinin sürekli işlenmesini
karşılığı reayadan askerî sınıfa geçmek mümkündü. sağlayarak üretime süreklilik kazandırdı.
• Yönetenler (askerî) sınıfı ilmiye, seyfiye ve kalemiye- • Toprak gelirleriyle memur maaşları karşılanmış, vergi-
den oluşurdu. ler düzenli toplanmıştır.
• Yönetilenler (reaya) ise askerî sınıfın dışında kalan • Tımar sistemi ile savaşa hazır askerler (tımarlı sipahi-
köylüler, şehirliler ve konargöçerlerdi. ler) yetiştirildi.
• Reayanın askerî sınıftan tek farkı, devlete vergi öde- • Tımar sahipleri bulundukları yerlerde güvenliği sağla-
mesiydi. Osmanlı Devleti’nde reaya, Müslim ve gay- yarak devlet otoritesini güçlendirdi.
rimüslimlerden oluşurdu. Bunlardan gelirlerine göre • Bütün bunların yanında konargöçer Türkmenlerin, bü-
çeşitli vergiler alınırdı. yük ölçüde yerleşik hayata geçmesi sağlandı ve yerli
Tımar Sistemi
Tımar Sistemi halka zarar vermeleri de önlendi.
• Tımar, devlet görevlilerine hizmetleri karşılığında, belli
bir bölgenin vergi toplama yetkisinin devredilmesi an- TIMARLI SIPAHILER
lamına gelmektedir. • Tımarlı sipahiler, Osmanlı ordusunun en önemli ve en
• Geçimlik anlamına gelen dirlik terimi, tımar ile eş an- kalabalık atlı kuvvetleri idi.
lamlı olarak kullanılmaktadır. • Tımar sahiplerinin vergi gelirine göre beslemek zorun-
• tapulaştırırdı.TÖR YAYINLARI
da oldukları bu atlı askerlere “cebelü” de denirdi.
Tımar yoluyla kâtipler, dinî görevliler, kadılar vb. sivil
görevlilere maaşları karşılığında gelir tahsisleri yapıl- • Tımarlı sipahileri has, zeamet ve tımar sahipleri bes-
masına rağmen, genel uygulamada, asıl amacın se- ledikleri için devlete ekonomik yönden yük olmazlardı.
ferler için asker beslemek olduğu söylenebilir. Devletten maaş almaz, ganimet elde etmezlerdi.
• Tımar sistemi, yalnızca askerî ihtiyaçları düzenlemek- • Tımarlı sipahiler bağlı bulunduğu bölgede reayadan
le kalmamış, eyalet idaresinin yanı sıra devletin eko- vergileri toplarlardı.
nomik, sosyal ve zirai politikalarını da büyük ölçüde • Tımarlı sipahilerin yıllık gelirleri, hizmet kıdemlerine
EDİ • Tımarlı sipahiler, Türk ve Müslümanlardan oluşurdu.
şekillendirmiştir.
göre bin ile yirmi bin akçe arasında olurdu.
•
Anadolu ve Rumeli’de fethettiği toprakları devlete bağ-
lı arazi olarak tahrir defterlerine kaydetmek suretiyle
•
Aynı zamanda eyalet askerî sınıfında yer alan tımarlı
sipahiler, bağlı oldukları alay beyinin kumandası altın-
•
Tahrir defterlerine kaydedilen bu araziler, mirî yani
da sefere giderlerdi.
devlet arazileri olarak adlandırıldı.
Osmanlı Devleti, bu mirî arazileri dirlik adı verilen bö- •
•
bulunurdu.
lümlere ayırırdı. Bu dirlikler, üzerinde yaşayan çiftçiler, Her alayda güvenlikten sorumlu olarak üç dört subaşı
toprağı ekip biçer ve vergi öderlerdi. • Subaşıların barış zamanı en önemli görevleri, bulun-
• Tımar sistemine göre devlet, kendisine ait olan bu dukları bölgenin asayiş ve huzurunu sağlamaktı.
vergilerin toplama hakkını başta yönetenler (askerî- • Tımarlı sipahi teşkilatı en mükemmel şeklini XVI. yüz-
ler) olmak üzere savaşlarda üstün başarılar göstermiş yıl ortalarında aldı.
olanlar ile diğer devlet görevlilerine (kâtip, kadı vs.) • Devlet topraklarının çok genişlemesi, tımarlı sipahi
bırakırdı. sayısını arttırdı.
• Buna karşılık tımar sahipleri, tasarruf ettikleri yerin
yıllık gelirine göre yeme, içme, silah ve at gibi her tür- • Kanuni zamanında yapılan seferler de sipahilerin imti-
lü ihtiyaçları kendilerine ait olmak üzere atlı askerler yazlarının çoğalmasını sağladı.
yetiştirirdi. Devlete asker yetiştirmekle mükellef olan • Buna karşılık Osmanlı Devleti, merkezî otoriteyi güçlü
tımar sahipleri bu hizmetlerine karşılık birçok vergiden tutmak amacıyla kanunlara ve devletin koyduğu niza-
de muaf tutulurlardı. ma aykırı hareket edenlerin arazilerini elinden alırdı.