Page 141 - 7. SINIF VIP İNGİLİZCE KONU ANLATIMLI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 141
¦ ENVIRONMENT § 1 14141
GIVING EXPLANATIONS / REASONS
Because
* Bir konuya ya da duruma ilişkin açıklama yaparken veya gerekçe belirtirken “because (çünkü)”
bağlacını kullanırız.
œ Examples:
y We should use recycled items such as books and shopping bags because deforestation is a
threatening problem for humans. (Kitap ve alışveriş çantası gibi geri dönüşümlü malzemeler
kullanmalıyız çünkü ormansızlaştırma insanlar için tehdit edici bir problem.)
EDİTÖR YAYINLARI
y We have to use energy sources efficiently because they will run out one day. (Enerji kaynak-
larını verimli bir şekilde kullanmak zorundayız çünkü birgün tükenecekler.)
So
* İki cümleyi birbirine bağlarken, sebep bildiren cümleden önce "so" bağlacını kullanırız.
* Türkçede “bu yüzden / bu nedenle” anlamlarındadır. Genellikle "so" bağlacından önce virgül işa-
reti kullanılır.
œ Examples:
y We have to prevent global warming, so we shouldn’t pollute the air with chemicals from our
cars and factories. (Küresel ısınmayı önlemek zorundayız bu yüzden arabalarımızın ve fabrika-
ların kimyasalları ile havayı kirletmemeliyiz.)
y Water pollution causes killing millions of water creatures and plants, so people mustn’t pollute
the lakes, rivers and seas. (Su kirliliği milyonlarca su canlısının ve bitkilerin ölümüne sebep olu-
yor bu yüzden nehirleri, gölleri ve denizleri kirletmemeliyiz.)
DESCRIBING SIMPLE PROCESSES
* Bir olayın yapılış aşamalarını anlatırken genellikle cümle başında “First (İlk olarak)”, “Then
(Daha sonra)”, "Next (Ondan sonra)" ve “Finally (Son olarak)” ifadelerini kullanırız.
œ Example:
How to Plant a Tree
First, get the seeds and a shovel. Then, dig the soil and make a
hole. Next, place the seeds in the hole carefully and cover them
with soil. Finally, water the seeds till they grow up. (İlk olarak
tohum ve bir kürek edin. Daha sonra toprağı kaz ve bir çukur aç.
Ondan sonra tohumları dikkatlice çukura yerleştir ve üzerlerini
toprakla kapla. Son olarak tohumları büyüyünceye kadar sula.)

