Page 272 - 8. SINF VIP TÜM DERSLER SORU BANKASI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 272
Çıkmış Soru 4. Gençlik yıllarımda bir karınca gibi çalıştım. Yo-
rulmak nedir hiç bilmedim. İşleyen demir ışıldar
3. Mevsim kış, ortalık soğuk. İstiyoruz ki bir helva sözünü hiç aklımdan çıkarmadım. Bu sözü, haya-
sohbeti yapalım. Kış günlerine uygun düşer. Bil- tımın başköşesine yerleştirdim. Neticede zaman
diğiniz helva, tahin helvası... Kışın yenir. Yazın çabuk çabuk geçti. İhtiyarladım ben de herkes
yiyene de yasak yok. Olsa da yesek diyenler var- gibi. Gençliğimde yaptığım birikimler sayesinde
dır. Lezzeti güzeldir. Eskiden sohbeti de güzel- şimdi daha rahatım. Tabi bu birikimlere güvene-
miş. Amaç sohbet, helva bahane. “Tatlı yiyelim, rek boş durmuyorum. Gençlik yıllarıma göre az
tatlı söyleyelim.” deyip helva sohbetine bir giriş da olsa çalışmaya devam ediyorum. Bana göre
yapalım. Sabırla koruk, helva olurmuş. Ama hel- insan, hayatının hiçbir safhasında boş durmama-
va helva demekle ağız tatlanmazmış. Sohbet için lıdır. Boş durmak demek, ölmek demektir. Herke-
sohbet ehli dostlar gerektiğini biliyoruz. Bu yüz- sin yaşına göre yapacağı bir şeyler vardır. “Ben
den de helva eşliğinde tatlı sohbetler yapacak bu yaşımda ne yapayım?” şeklinde düşünmemeli-
EDİTÖR YAYINLARI
dostlar arıyoruz. yiz. Küçük de olsa bir şeyler yapmalıyız. Sonuçta
Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdaki- “Damlaya damlaya göl olur.” demişler.
lerden hangisi söylenemez? Bu paragrafın dil ve anlatımıyla ilgili olarak
A) Kısa cümleler kullanılmıştır. aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
B) Olaya dayalı bir anlatım yapılmıştır. A) Benzetme sanatına yer verilmiştir.
C) Özlü sözlerden yararlanılmıştır. B) Devrik cümle kullanılmıştır.
D) Kişisel görüşlere yer verilmiştir. C) Üçüncü kişi ağzıyla anlatılmıştır.
D) Metinde kalıp ifadeye yer verilmiştir.
5.
• Kahraman sayısı birden fazladır. • Anlatım 3. kişi ağzından yapılmıştır.
• Öyküleyici anlatım tekniğiyle yazılmıştır. • Atasözü kullanılmıştır.
Aşağıdaki metinlerin hangisinde bu yönergelerin tümü yer almaktadır?
A) Nasrettin Hoca pazarın başında bir akçeye sekiz yumurta alıp pazarın sonunda “Dokuz yumurta bir
akçeye!” diye bağırmaya başlamış. Onu gören arkadaşı “Hocam zarar ettiğinin farkında mısın?” diye
sormuş. Hoca “Aman! Boş ver, dostlar alışverişte görsün!” demiş.
B) Günlerden bir gün Hoca’nın canı tarhana çorbası çekmiş. Çorba içme hayali kurarken kapısı çalınmış.
Gelen, komşusunun çocuğuymuş. “Hoca’m, annem çok hasta yemek yapamadık. Bir tas çorban varsa
verebilir misin?” demiş. Bunu duyan hoca kendi kendine “Bu komşularda bir alem! Kurduğum hayalîn
bile kokusunu almayı beceriyorlar.” demiş.
C) Bir gün Nasrettin Hoca pazara giderken çocuklar etrafını sarmışlar. Hepsi düdük istemişler fakat ço-
cuklardan sadece biri para verip düdük istemiş. Hocanın pazardan dönüşünü gören çocuklar etrafını
sararak düdüklerini istemişler. Hoca, cebinden bir düdük çıkarıp kendisine para veren çocuğa uzatmış.
Ötekileri bağırmaya başlamışlar. Bunu gören Hoca “Parayı veren düdüğü çalar.” demiş.
D)
Bir gün köyde bir grup adam toplanmış sohbet ediyorlarmış. Havadan sudan sohbet ederken konu mev-
simlere gelmiş. İçlerinden birisi “Şu insanoğlu hâline şükretmesini hiç bilmiyor. Kışın soğuktan, yazın
272 sıcaktan yakınıyorlar.” demiş. Konuşmayı duyan Hoca “Bahara kimsenin bir şey dediği var mı?” demiş.