Page 25 - 9. Sınıf Tarih Öğretmenin Ders Notları
P. 25
¦ İNSANLIĞIN İLK DÖNEMLERİ § 25 25
BİLGİ ÖĞRENGİ ÖĞREN
BİL
Tablet Evi:
y Sümerlerde yazının kesintisiz bir biçimde devam etmesi, tapınak ve
krallıkların yazıcı yetiştirmek için kurdukları okullara denir.
y Okuma-yazma öğrenmek isteyen öğrenciler bu okulda kil parçaları
üzerine aynı heceleri tekrar tekrar yazarak yazı yazmayı öğren-
meye çalışırdı.
* Sümer çivi yazısı geniş bir yayılma alanı bularak Mısır, Anadolu, Suriye, İran ve Akdeniz havza-
EDİTÖR YAYINEVİ
sındaki pek çok kavim tarafından öğrenildi.
* Mezopotamyalılar ile yaptıkları ticaret sırasında yazıyı öğrenen Mısırlılar hiyeroglif adıyla bili-
nen, kendilerine özgü resim yazısını kullandılar.
* Yazılarını da Nil Nehri kıyısında yetişen papirüs bitkisinin yapraklarından ürettikleri kâğıtlar üze-
rine yazdılar.
* Mısır yazısı 24 sessiz harften oluşan Fenike alfabesinin gelişmesine model olmuştur.
* Mısır yazısı daha sonradan da Sami ve Latin alfabesinin gelişmesini de sağlamıştır.
* İlk kez Bergama’da hayvan derisinden üretilen parşömenler birleştirilerek kitap hâline getirildi.
* Çin Medeniyeti tarafından ise parşömenden daha ucuza
mal olan tekstilden yapılan kâğıt üretildi.
* Kâğıt üretimi daha sonradan VII ve IX. yüzyıllarda İslam
medeniyeti sayesinde yaygınlaştı.
* Tarihi devirlerin başlangıcı olarak kabul edilen yazı sayesinde Hiyeroglif yazı
insanoğlu birikimlerini, nesilden nesile sağlıklı bir şekilde
aktararak günümüze kadar ulaştırdı.
* Zamanla yönetim alanında da kullanılmaya başlanan yazı daha sonralarında ise antlaşmalar,
yazışmalar, yasalar, yıllıklar, savaş hikâyeleri biçiminde gelişme gösterdi.
* Her toplum, yazıyı devraldığı toplumun dilinden ve kültüründen etkilendi. Böylece kültürler arası
yazı geçişiyle birlikte dil etkileşimi de görüldü.
* Yöneticiler başka devletlerin yöneticilerine yazdıkları mektuplar aracılığıyla dış ilişkilerini geliştir-
diler. Ateşkes, barış ve ittifak antlaşmaları yaparak siyasi ve ekonomik kazanımlar elde ettiler.
* Yöneticiler yanlarında bulundurdukları kâtiplere günlük yaşamlarını, avlarını, savaş ve barış
zamanlarında yaptıklarını anlatan metinler yazdırdılar.
* Üzerinde kendi sözlerinin yer aldığı anıtlar diktirdiler. Böylece egemenliklerini güçlendirmeye ve
kalıcı hâle getirmeye çalıştılar.