Page 16 - 10_edebiyat_ogretmenin
P. 16

14                                                                      GİRİŞ
          ˇ   Halkın konuştuğu dille eserler verilmiştir. Arapça ve  Farsça sözcükler oldukça sınırlıdır.

          ˇ   Şiirler genellikle yarım uyaklıdır.

          ˇ   Anlatımda kapalılıktan uzak durulmuş ve süslü sanatlı söyleyişten kaçınılmıştır.  Anlaşılır-
             lık ön plana çıkarılmıştır.

          ˇ   Âşıklar şiirlerini cönk adı verilen defterlerde toplamışlardır.

          ˇ   Halk edebiyatı gözleme dayalıdır. Benzetmeler somut kavramlardan yararlanılarak yapı-
                                                  YAYINEVİ
             lır. Halk şairlerinin söylediği her şey gerçek yaşamın yansımasıdır.
              ˇ Halk edebiyatı kendi içerisinde anonim halk edebiyatı, âşık tarzı halk edebiyatı ve dini -
             tasavvufi halk edebiyatı olmak üzere üç kola ayrılır. Bu üç kolun da kendine özgü nazım
             şekilleri vardır.


                                         Halk Edebiyatının
                                              Kolları




                                           Aşık Tarzı Halk          Dini-Tasavvufi Halk
              Anonim Halk Edebiyatı
                                              Edebiyatı                Edebiyatı




                ˇ Mani                     ˇ Koşma                    ˇ İlahi
                ˇ Ninni EDİTÖR                                        ˇ Nefes
                                           ˇ Semai
                                                                      ˇ Nutuk
                ˇ Türkü                    ˇ Varsağı                  ˇ Şathiye
                ˇ Ağıt                     ˇ Destan                   ˇ Devriye
                                                                      ˇ Deme





          BATI ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI

              ˇ 19. yüzyılın başlarında II. Mahmut’un başlattığı Batılılaşma hareketi ile Osmanlı yüzünü
             Avrupa’ya çevirmiştir. II. Mahmut’un ölümünden sonra oğlu Sultan Abdülmecit 1839 yılında
             Tanzimat Fermanı’nı ilan ederek sosyal yaşamda, siyasi düzende, hukukta, orduda, ekono-
             mide ve eğitimde kapsamlı bir yenilik ve modernizm getirmeyi amaçlamıştır. Bu dönemde
             edebiyatımızda da divan edebiyatının etkisi yavaş yavaş kaybolmaya başlamış ve Batı etki-
             sinde, özellikle de Fransa merkezli, yeni bir edebiyat ortaya çıkmıştır.
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21