Page 126 - tyt_tek_kitap_konu
P. 126

BÖLÜM                             BİLGİ FELSEFESİ

                   9                           (EPİSTEMOLOJİ)








             Bilgi:  Suje  ile  obje  arasındaki  ilişkiden  doğan  ürüne   4)  Açıklama  Aktı:  Öznenin,  nesne  hakkında  edindiği
             denir.  Burada  suje;  özne,  bilen  yani  insandır.  Obje;   bilgilerin gerekçeleriyle, dayanaklarıyla, neden ve niçin-
             nesne ise bilinen yani varlıktır. Buna göre insanın var-  leriyle anlaşılmasıdır.
             lığı tanıma, anlama ve bilme çabası sonucu ortaya çıkan   Örneğin; yüzü kızaran insanın mahcup olduğu için utan-
             ürüne bilgi denir.                             dığını anlarız.
             Ɖ   Felsefenin; bilginin imkânı, kaynağı, sınırları ve ölçüt-  Gerçeklik (Realite): Özne düşünmese de, düşünceden
               leri konularıyla ilgilenen dalına bilgi felsefesi (episte-  bağımsız olarak, somut olan şeydir. Varlığa ait bir özel-
               moloji) adı verilir. Bilgi felsefesi; bilginin genel olarak   liktir.
               ne olduğunu, nasıl ve ne yollardan elde edildiğini ele   Örneğin; Güneş ısıtıcıdır. Demir serttir.
               alır. Bilenle (özne, suje), bilinen (obje, nesne) arasın-  Doğruluk  (Hakikat):  Düşüncenin  (önermenin)  konusu
               daki bağın ne şekilde kurulduğunu ve insanın doğru   olan nesneye uygun olmasıdır. Düşüncenin, gerçeklikle
               bilgi elde edip edemeyeceğini araştırır.     uyuşması,  kendi  kendisiyle  tutarlı  olmasıdır.    Örneğin;
                                                            havanın karlı olması bir gerçekliktir. Dışarıda kar yoksa
             Ɖ   Felsefe  ilk  ortaya  çıktığında  bilenle  ilgilenmemiştir.  YAYINEVİ
                                                            “havanın karlı olduğu” önermesi yanlış, kar varsa doğru
               Yani insanın doğru bilgi elde edip edemeyeceği, ede-  değer alır. Karın olduğu gerçeklik de algılanır.
               biliyorsa  hangi  yolla  bunu  sağlayabileceği  üzerinde
               durmamıştır. Sadece bilginin konusu olan varlık üze-  Temellendirme: Bir düşüncenin ya da yargının doğrulu-
               rinde durmuş, varlığın özelliklerini ve kökenini araş-  ğunun akıl ve mantık ilkeleri ile ortaya konması, düşün-
                              EDİTÖR
               tırmıştır.  Bu  nedenle,  ilk  filozoflar  “doğa  filozofları”   cenin düşünce ile açıklanmasıdır.
               olarak adlandırılmıştır. Doğa filozofları, var olanın ilk
               ilkesini,  ana  maddesini  araştırmışlardır.  Doğa  filo-  Bilginin Doğruluk Ölçütleri
               zoflarından sonra bilginin mümkün olup olmadığına,
               kaynağına,  sınırlarına,  ölçütlerine  ait  ilk  tartışmalar   Düşüncenin   gerçekle   uyuşmasıdır.
               ortaya çıkmışsa da, bilgi konusunun felsefeye yerleş-  Uygunluk  Nesne, hakkında ileri sürülen önerme,
               mesi sofistler, Sokrates (MÖ 469 - 399), Platon (MÖ      yargı ya da fikirle uyuştuğunda doğru;
               427 - 347) ve Aristoteles (MÖ 384 - 322) gibi düşü-      uyuşmadığında yanlıştır.
               nürlerle  olmuştur.  O  zamandan  beri  bilgi  konusuyla
               ilgili tartışmalar felsefe içinde varlığını sürdürmüştür.   Bir  önermenin  tutarlılığı,  aynı  konuda
                                                                        daha önce ileri sürülenlerle çelişmedi-
                                                                        ğinde  mümkündür.  Önerme  bütün  ola-
             Bilgi Felsefesinin Temel Kavramları             Tutarlılık  rak düşünüldüğünde kendi içinde diğer-
             Özne: Bilen, düşünen, bilgide aktif olan taraf, SUJE’dir.  leriyle çelişiyorsa tutarsız, çelişmiyorsa
                                                                        tutarlı olduğu söylenir.
             Nesne: Bilen, bilmek isteyen öznenin yöneldiği şey,  bili-
             nen OBJE’dir.
                                                                        Bilginin  kuşku  duyulmayacak  kadar
             Akt: Var olanlar arasındaki özne - nesne ilgisini kuran   Apaçıklık  açık ve net olmasıdır. Anlam bulanıklığı
             bağın  adına  denir.  Özne  ve  yüklem  arasındaki  ilgiyi   ve karışıklığı olmamalıdır.
             kurandır. Bilgi aktları dört tanedir.
             1) Algı Aktı: Dış dünyayı algılamamızı sağlar. Onun ara-   Genelin,  çoğunluğun  kabul  ettiği  bilgi
             cılığıyla çevremizdekilere yönelir ve çevremizi tanırız.  Tümel    doğrudur.  Felsefi  açıdan  bakıldığında
             2) Düşünme Aktı: Algı aktından gelen bilgiler duyuların   Uzlaşım   “otoritelere”  boyun  eğmeyi  ifade  eder.
                                                                        Ancak felsefi bilgi; otoritelere, üst söy-
             verisiyle sınırlıdır. Düşünme aktı ise hem bu bilgileri hem   lemlere itaati reddeder.
             de sayılar, kavramlar, geometrik şekiller gibi soyut olanı
             da bilmemizi sağlar.                                       Bilgi yararlı sonuçlar veriyor ya da prob-
             3)  Anlama  Aktı:  Bu  akt  sayesinde  özne,  gerçekleşen   lem  çözmeyi  sağlıyorsa  doğrudur.  Bu
             bir durumun, bir olayın, bir işin neden yapıldığını kavrar.  Yararlılık  durumda  evrensel  bir  gerçekten  söz
                                                                        edilemez.  Çünkü  “yarar”  rölatif  (göre-
             Örneğin;  bir  insanın  kızaran  yanaklarından  utandığını   celi) bir durumdur.
             anlarız.
   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130   131