Page 11 - 2024-yurtdisi-cozumlu-konu-anlatimli
P. 11
36 PARAGRAF BİLGİSİ
3. Kitaplarımın sayısını kaça çıkarabilirim, bilmiyorum.
T Sağlığımı hesaba katmayacak olursam bu, biraz da
TEST EST
1 1 PARAGRAF BİLGİSİ okurlarıma bağlı. Şimdilerde okuyucular kitaplarıma
istek duyuyorlar ama bir gün “Ey yazar, artık yeter!”
derlerse ben ne yaparım?
1. Aşağıdakilerden hangisinde öyküleme yöntemi
kullanılmamıştır? Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisinin
getirilmesi uygun düşmez?
A) Birdenbire avluda, binanın önünde trampet
çalındı. Birkaç tasasız bir tarafa, herkes fırladı A) Doğrusu bunu düşünmek bile istemiyorum.
ve lokma ağızda, peşkir elde, kapıya, pencereye B) Sanırım kalemi bir daha elime almakta güçlük
fırladı. çekerim.
B) Verilen fiyatları dinliyorlar, kendi fiyatlarını ileri sü- C) “Okurların ilgisizliğinden bana ne!” der, yoluma
rüyorlar veya kırık fiyatı birdenbire kabul ederek devam ederim.
ağır ağır uzaklaşan müşteriye haykırıyorlardı.
D) Her şeyden önce okurlarımın ilgisizliği beni üzer.
C) Bunun üzerine Baba Haulbregue’nin cüzdanını
bulmasına veya bulmamasına ne kadar ihtimal
olduğu sayıp dökülerek hep bu hadiseden bahse-
dilmeye başlandı. 4. İnsan yaşlandıkça geçmiş yılları, o yılların yaşandığı
çevreyi daha farklı, daha renkli, daha tatlı buluyor. Bu
D) Ölen bir kişiyi övmek, onun ölümünden duyulan düşünceyle geriye dönememenin çaresizliği içinde,
acıyı anlatmak için yazılan şiirlere mersiye denir. belki de yanılarak, dünü, bugüne her bakımdan tercih
Halk edebiyatındaki karşılığı ağıttır. ediyor. Acaba, gerçekten her geçen yıl iyiyi kötüleştir-
miş, güzeli çirkinleştirmiş, rahatı zorlaştırmış mıdır?
Değişen, bozulan, tatsızlaşan etrafımız mı, yoksa yıl-
ların erozyonuna uğrayıp durmadan eriyen, yaşlanan
kendi ruhumuz, vücudumuz, kafamız mıdır?
Bu parçada yaşlılarla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
A) Duygu ve düşüncelerin zamanla değişmesine.
B) Zamanla olayları daha doğru değerlendirmeleri-
ne.
C) Eskisi gibi yaşayamamaktan doğan sıkıntılarına.
D) Geçmişi özlemle hatırlamalarına.
2. Eğer mutluluğu tanımıyorsan o da sana merhaba de-
mez; hayatın yollarında bin kez karşılaşsan bile ne
sen onu tanırsın ne de o sana selam verir. Mutluluğu 5. “Ben her okuduğum romanla asıl kendime yaklaş-
tanıyacaksın. Kim bilir, belki evin bahçesinde büyü- tığıma inanıyorum. Neden söz ederse etsin beni,
yen çam ağacıdır mutluluk; belki de sokağın köşesin- başkalarını, yaşamı tanıtır romancılar; var oluşumun
de boy atan akasyadır. Bahçede çam ağacı yoksa, gizli örtülerini bir bir kaldırır benden. Balzac, Euqenie
sokakta akasya salınmıyorsa, o zaman da pence- Grandet’yi yazmasaydı, gecem gündüzüm benciller-
reden görünen avuç içi kadar denizdir. Pencereden le geçtiği halde nereden bilecektim bencilliği? Kızıl
deniz görünmüyorsa, sokağa bak. Sokakta oynayan ile Kara olmasaydı benim de öz gelişmemden habe-
bir çocuk yok mu? Varsa, adı mutluluktur. Ya yoksa? rim olmayacaktı.”
O zaman belki de bir kedidir soğuk kış gününde cam-
dan bakan. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıka-
rılamaz?
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir? A) Roman, edebiyatımızın en kapsamlı yazı türüdür.
B) Roman, konusu ne olursa olsun, sonunda insan
A) Mutluluk veren şeyler kişiden kişiye değişir.
ve yaşamla ilgilidir.
B) İnsan isterse mutluluğu her şeyde bulabilir.
C) Roman insanın kendisini tanımasına yardımcı
C) Doğadaki varlıklar, insanın tasarladıklarına uyar- olur.
sa ona mutluluk verir.
D) İnsanlar romanda kendi hayatlarına dair bir
D) Kimi insan en küçük şeylerle bile mutlu olabilir. şeyler bulurlar.

