Page 132 - tyt-tum-dersler-konu
P. 132
BÖLÜM
8 GÖNÜL COĞRAFYAMIZ
İSLAMİYET VE TÜRKLER 2. TÜRKLERDE İSLAM ANLAYIŞININ
OLUŞMASINDA ETKİLİ OLAN
1. TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU ŞAHSİYETLER
Ɖ Hz. Muhammed (sav.) 632 yılında vefat ettiğinde, İsla- Ɖ Türkler VIII. yüzyılda İslamiyet’le tanışmışlar, X. yüz-
yılın başlarından itibaren de kitleler hâlinde Müs-
miyet, Arabistan Yarımadası’nın tamamında yayılmış-
EDİTÖR YAYINEVİ
tır. lümanlığı kabul etmişlerdir. Zamanla bu dini farklı
coğrafyalara da yaymışlardır. Bu süreçte etkili olan,
Ɖ Dört Halife Dönemi’nde İslam, farklı coğrafyalarda Türklerde İslam anlayışının oluşmasında önemli rol
yayılmaya devam etmiştir. oynayan bazı kişiler vardır. Bunlar:
Ɖ Kadisiye (636) ve Nihavent (637) savaşları Türklerin
İslam’la karşılaşmasında oldukça etkilidir. Bu savaş-
larda Sasanileri yenen Araplar, Türk sınırlarına kadar Ebû Hanife
ilerlediler.
Ɖ Asıl adı Numan bin Sabit olan Ebû Hanife 699’da
Ɖ Hz. Osman Dönemi’nde Türklerle ilk savaşlar yapıldı. Kûfe’de dünyaya gelmiştir.
(Hazarlar) Ɖ Kelâm, hadis, fıkıh alanlarında kendini yetiştirmiş ve
Ɖ Emeviler Dönemi’nde ise Türkler ile Araplar arasın- uzmanlaşmıştır.
daki ilişkiler olumlu değildi. Ancak Abbasiler Döne- Ɖ Özellikle fıkıh alanındaki uzmanlığından dolayı kendi-
mi’nde bu durum değişti ve aslen bir Türk olan Ebu sine İmam Âzam (en büyük imam) denilmiştir.
Müslim’in başlattığı ihtilalle kurulan Abbasiler Türk- Ɖ Meşhur fıkıh mezheplerinden biri olan “Hanefilik”
lere yakınlık duymaya başladı. onun görüş ve düşünceleri çerçevesinde oluşmuştur.
Ɖ 751’de Müslüman Araplarla Çinliler arasında geçen Ɖ Ebû Hanife birçok öğrenci yetiştirmiştir. Bunlar-
Talas Savaşı’nda Türk boyu olan Karluklar’ın deste- dan bazıları İmam Yusuf, İmam Muhammed, İmam
ğini alan Araplar savaşı kazanmıştır. Züfer’dir.
Ɖ Talas Savaşı ile Türkler, İslam’ı ve Müslüman Arapları Ɖ Ebû Hanife’nin en önemli eseri Fıkh-ı Ekber’dir.
yakından tanıma fırsatı buldu. Bunun sonucunda ise
İslamiyet Türkler arasında hızla yayılmaya başladı.
Maturidî
Ɖ İslam’ın ilkeleriyle Türklerin inançları arasında birta-
kım benzerlikler vardır. Bunlar: Ɖ Aslen Türk kökenli olan Maturidî Özbekistan’ın
Semerkant şehrinde dünyaya gelmiştir.
Ý Türklerdeki Gök Tanrı inancının (Üstün bir gücü
olduğu kabul edilen Gök Tanrı’nın her şeyi yaratıp Ɖ Fıkıh, kelâm, tefsir ilimlerinde geniş bilgi sahibi olmuş,
yönettiğine ve tek olduğuna inanılırdı.) İslam’daki uzmanlaşmıştır.
tevhit inancına (Allah’ın varlığı birliği, sonsuz güç Ɖ İtikadi mezheplerden biri olan “Maturidilik” onun
ve kudret sahibi olduğu düşüncesine) çok benze- görüş ve düşünceleri çerçevesinde oluşmuştur.
mektedir. Ɖ “Kitâbüt-Tevhid” adlı eserinde kelam konularını,
“Te’vilatül Kur’an” eserinde ise tefsir konusunu işle-
Ý Her iki toplumun inancında da ölülerin arkasından miştir.
cenaze törenleri düzenlenirdi ve iyilerin cennete,
kötülerin cehenneme gideceğine inanılırdı. Ɖ Maturidî dinde akılcılığı ve hoşgörüyü ön plana çıka-
rır.
Ý Her iki toplumda da ahlaki ilkelere önem verilir; Maturidî’ye göre dini öğrenme konusunda önce
yalan söyleyen, haksızlık yapan kişiler cezalandı- Ɖ Kur’an sonra sünnet ve akıl gelir.
rılır ve toplumdan dışlanırdı.
Ɖ Maturidî; “Kendisine ilahi kitap ulaşmasa veya pey-
Ɖ Türkler bu benzerliklerin de etkisiyle İslamiyet’i daha gamberlerin mesajlarından haberdar olmasa bile
kolay kabul edip benimsediler ve yıllarca İslamiyet’in insan, Yüce Allah’ın varlığına ve birliğine inanmakla
yayılmasında etkili oldular. yükümlüdür.” der.