Page 244 - 7. SINIF VIP TÜM DERSLER KONU ANLATIMLI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 244
244
6. Zamanın geçişini bize hatırlatan olay Güneş’in hare- 7. Aşağıdakilerin hangisinde yay ayraç içinde veri-
ketleridir. Gökyüzünde büyük bir hayranlıkla izlediği- len hikâye unsuru yoktur?
miz Güneş’in ışıkları çarptıkları her cismin gölgesini A) Üniversite yıllarında aklım beş karış havadaydı.
oluşturur. (I) Bu gölgeye bakarak zamanı ölçmeye Okula başladığım ilk yılımda bütün derslerden
çalışmak da başlı başına çetrefilli bir problemdir çün- kalmıştım. (Zaman)
kü gölgelerin uzunlukları her gün değişir. (II) Üstelik
Güneş’in yılın belli günlerinde ve belli bir saatte hiç B) Okulumuzun birkaç yüz metre yakınlarında çok
gölge bırakmadığı yerler vardır yerküre üzerinde. (III) küçük ama sevimli bir kitapçı vardı. Arkadaşlarım-
Buralara tropik bölgeler denir. (IV) Türkiye’de yere bir la neredeyse her okul çıkışı oraya uğrar kitaplara,
çubuk dikip her gün öğlen vakti bu çubuğun gölgesini plaklara ve kartpostallara bakardık. (Mekân)
işaretlersek bu gölgenin hep çubuğun kuzey tarafında C) Uzunca bir süre düşündü ne yöne gideceğini. Kimi
EDİTÖR YAYINLARI
olduğunu, mevsimlere göre uzayıp kısaldığını görürüz dinlemesi gerektiğini bilmiyordu. Sanki birini din-
ama gölgenin yok olduğunu hiç görmeyiz. Oysa aynı lese mutlaka diğerini dinlemediği için pişman ola-
çubuğu tropik bir bölgede yere dikip gölgesini her öğ- caktı. Yapması gereken tek şey zihnini boşaltarak
len ölçersek mevsimine göre bu gölgenin önce kuzeye izleri takip etmekti. (Kişi)
doğru uzandığını sonra kısalmaya başlayıp yılın belli D) Adım attıkları bu sahne onların geleceğiydi. Rüya’ya
bir gününde de yok olduğunu görürüz. dönüp baktı. Heyecanı, yüzünden okunuyordu. Bi-
Parça iki paragrafa bölünmek istenirse ikinci pa- razdan oyun başlayacak, onlar sahnede herkesin
ragraf kaç numaralı cümleden başlar? önünde kalacaktı. Herkes yalnızca onları izleyecek-
A) IV B) III C) II D) I ti. Derken perde açıldı ve oyun başladı. (Olay)
Beceri Temelli
8.
Gazeteci: (I)
Psikolog: Yani baktığım zaman Silifke Mukaddem Mahallesinden çıkıp Ankara’ya gelmek, o keşif... Ondan
sonra oradan çıkıp İstanbul’a gelmek, o bir keşif. Amerika’ya gitmek iyice bir keşif oluyor. Çünkü hiç olmazsa
Türkiye’de aynı dili konuşuyoruz. Kültürün dinamiklerinin farkındasın. Amerika’da onu da bilmiyorum. Gittim
ağustos ayında falan. Türkiye’den çıktığım zaman ben 8 gün için gidiyorum sanmıştım. 4 yıl için gitmiştim
aslında, değişiklikler oldu.
Gazeteci: (II)
Psikolog: Kesinlikle. Kesinlikle şükür duygusu içerisindeyim. Doğan ve doğacak olan bütün çocukların olabi-
leceklerinin en iyisi olması yolunda anne-babalara, öğretmenlere hizmet veriyorum. Doğan her çocuk kutsal
bir emanet. Bunlar müthiş bir potansiyel. Ve bu potansiyelin farkına varıp emanet olduğunun farkına vardığın
zaman vebalinin farkına varırsın ve elinden geleni yaparsın.
Bu konuşmada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilmelidir?
A) (I) İstanbul’dan sonra Amerika’da yaşam ile yüzleşmeniz nasıl bir sayfa açtı hayatınızda?
(II) Bereketli bir ömür verdiniz bu bilime. “Pişman değilim ve bugün bulunduğum yerden memnunum.” diyor
musunuz?
B) (I) Hayatındaki keşfetme süreci nasıl başladı?
(II) Alanınız çocuk psikolojisi üzerine. Neden böyle bir alanda çalışmayı tercih ettiniz?
C) (I) Silifke’de doğup da Amerika’ya gitmek nasıl bir deneyim oldu sizin için?
(II) Ara sıra “Neden yapıyorum bu işi?” diye kendinize sorduğunuz oluyor mu?
D) (I) Amerika’dan dönüş öykünüzü bizimle paylaşır mısınız?
(II) Hâlinizden memnun gibi görünüyorsunuz, hiç pişmanlığınız yok mu?