Page 145 - 10_edebiyat_ogretmenin
P. 145

TİYATRO                                                                   143
           Karagöz’ün Tekniği

           Karagöz görüntüleri kalın deriden, çoğu kez deve derisinden yapılır. Kullanılacak deride aranan
           özellikler saydamlaştırmaya yatkın ve ısıya dayanıklı olmasıdır. Deri bir dizi işlem sonucunda
           işlendikten sonra üzerine kalıp konularak çizilir ve bu çizilen yerlerden sivri uçlu bıçakla
           kesilir. Gerekli yerlerinde ters tarafından delikler açılır ve çini mürekkebi ile renklendirilir.
           Oynak eklemeli parçalar birbirine kiriş, kursak, tel ile bağlanır.

                                                  YAYINEVİ
           Perdenin boyutları 2 m’ye 2.5 m iken 1.10’a 0.80 olmuştur. Perdenin tabanında ve arkasında
           perdenin çevresine iplerle tutturulmuş peş tahtası denilen bir raf bulunur. Buraya perdeyi
           aydınlatan meşale konulur. Peş tahtası üzerinde sıra sıra delikler bulunur. Bu deliklere ge-
           rekince hayal ağacı denilen çatal sopalar sokulur. Bu daha çok perdede iki veya daha fazla

           görüntü bulunduğu zaman kımıltısız duran görüntülere destek olması içindir. Bu görüntülerin
           ayakları  perdenin  çerçevesinin  tabanına  değer.  Sopası  da  hayal  ağacının  çatalı  içine  yer-
           leştirilir. Görüntüleri hareket ettirmeye el peşrevi adı verilir. Değnekler 60 cm. boyunda
           gürgenden olurdu.
           Karagöz, yatay çubukla oynatıldığından görüntüler tek yönlü hareket ederdi. Karagöz tek
                      EDİTÖR
           sanatçının gösterisidir. “Hayali” ya da “Hayalbaz” denilen ustadan başka bir de çırak vardır.
           Çırak; perdeyi hazırlar, oynanacak faslın görüntülerini seçip sıraya koyardı. Aynı zamanda
           ustanın yanında sanat öğrenmeye çalışırdı.





                   Orta Oyunu


              ˇ Çevresi izleyicilerle çevrili bir alan içinde doğaç-
             lama  oynanan,  yazılı  metne  dayanmayan,  içinde
             müzik, raks ve şarkı da bulunan geleneksel Türk
             tiyatrosu türüne orta oyunu denir.

              ˇ Bu oyun gölge oyunundaki Hacivat’la Karagöz’ün,
             Pişekâr ve Kavuklu tiplerine dönüşerek sahnede
             gerçek aktörlerce oynanan bir şekli olarak düşü-
             nülebilir. Bu bakımdan orta oyunu diğer geleneksel
             tiyatro türlerine göre modern tiyatroya daha ya-
             kındır. Ayrıca amatör anlamda da olsa dekor ve kostüm ögelerine yer vermesi bakımından
             da orta oyununu modern tiyatroya benzetebiliriz.
   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150