Page 68 - 10_edebiyat_ogretmenin
P. 68
66 ŞİİR
F Sözlü gelenek içerisinde genellikle de doğaçlama bir biçimde şiir söyleme söz konu-
sudur. Gelecek kuşaklara da sözlü bir şekilde aktarılmıştır. Şairlerin çoğu şiirlerini
ilk söylediklerinde yazıya geçirmedikleri için, şiirlerin birçoğu unutulmuş, hafızalar-
da kaldığı kadarıyla günümüze ulaşmıştır.
F Genellikle aşk, ayrılık, doğa güzelliği, toplumsal olaylar, ölüm, yiğitlik, din ve tasav-
vuf konuları işlenmiştir.
F Anlatım sade, içten ve canlıdır. Kullanılan edebî sanatlar anlaşılırlığı olumsuz etkile-
mez. Aksine şiire söyleyiş güzelliği katar. Kalıplaşmış benzetmeler görülür.
F Koşma, semai, mani, türkü, varsağı gibi nazım şekilleri kullanılmış; konuları bakı-
mından şiirler güzelleme, koçaklama, taşlama, ağıt, nefes, ilahi, şathiye gibi isimler
almıştır.
F Âşıklar; halkın içinden çıkmış, genellikle üst düzey bir eğitime sahip olmayan ve
halkın ortak duygularını yansıtmayı amaçlayan bir özellik gösterirler.
F Şiirler hece ölçüsüyle söylenmiş; hecenin en çok 7, 8 ve 11’li kalıpları kullanılmıştır.
Dizelerde belirli durak yerleri vardır. YAYINEVİ
F Şiirlerin nazım birimi dörtlüktür.
F Âşıkların şiirlerini topladıkları defterlere cönk denmiştir.
EDİTÖR
F Ahenk birimi olarak genellikle yarım ve cinaslı kafiye kullanılmıştır.
F Şiir ve müzik iç içedir. Şiirler genellikle belirli bir ezgiyle söylenmiştir.
F Şiirler halkın konuşma diliyle oluşturulmuştur. Ancak zaman zaman Arapça ve Fars-
ça sözcüklere de yer verilmiştir.
F Halk şiiri; anonim halk şiiri, âşık tarzı halk şiiri ve dini - tasavvufi halk şiiri olmak
üzere üç kolda gelişimini sürdürmüştür.
TÜRK ŞİİRİ
Anonim Halk Şiiri Âşık Tarzı Halk Şiiri Dini-Tasavvufi Halk Şiiri
ˇ Mani ˇ Koşma ˇ İlahi
ˇ Ninni ˇ Semai ˇ Nefes
ˇ Nutuk
ˇ Türkü ˇ Varsağı ˇ Şathiye
ˇ Ağıt ˇ Destan ˇ Devriye
ˇ Deme