Page 22 - Eğitimde Program Geliştirme ve Değerlendirme
P. 22

VIII. BÖLÜM
                               PROGRAM GELİŞTİRMEDE YENİ YÖNELİMLER

                            Bilim ve teknolojideki gelişmeler ile sosyo-ekonomik değişmeler sonucu oluşan
                        farklı ihtiyaçlar ile eğitimin bireysel gelişim ve ekonomide daha da belirleyici hale
                        gelmesine  paralel  olarak,  eğitime  yönelik  beklenti  ve  talepler  de  değişmektedir.
                        Eğitimin  formal  olarak  verildiği  okulların  kendisinden  beklenen  bu  taleplere
                        yetişememesi, eğitimde ve program alanında sürekli yeni arayışlara yol açmaktadır.
                        Bu  arayışlar,  genelde  eğitimde  reform  ve  eğitimde  program  geliştirme  şeklinde
                        tezahür etmektedir. Eğitim programlarının yenilenmesi, okulun, söz konusu beklenti
                        ve  talepleri  karşılayarak  toplumun  kalkınmasına  katkı  sağlama  yanında,  ayakta
                        kalması  ve  toplum  nezdinde  meşruiyet  ve  saygınlığını  koruyabilmesi  için  de  son
                        derece önemlidir. Nitekim Türkiye’de de bu arayışa paralel olarak 2000’li yıllardan
                        beri eğitimde reform sloganıyla, yoğun bir program geliştirme çalışması başlatılmıştır.
                        Bu çalışmaların en somut ürünü 2004 yılında geliştirilip, 2005-2006 Eğitim– Öğretim
                        yılında uygulanmaya başlanan Yeni İlköğretim Programlarıdır. Zaman içerisinde bu
                        programlar,  kademeli  olarak  tüm  ilk  ve  ortaöğretim  derslerini  kapsayacak  şekilde
                        yaygınlaştırılmıştır.
                            Yine  2012  yılında  gerçekleştirilen  ve  4+4+4  Eğitim  Sistemi  (Modeli)  olarak
                        nitelenen, sistem de bu arayış ve çalışmaların devamı sayılabilir. Bu çalışmalara
                        yakından bakıldığında, Türkiye’deki yeni eğitim anlayışları ve program yönelimlerinin
                        dünyadaki  yönelimlere  paralellik  arz  ettiği  görülmektedir.  Bu  yönelimler,  eğitimin
                        giderek  daha  fazla  birey  odaklı  hale  gelmesi,  ekonomiye  (piyasaya)  daha  fazla
                        duyarlılık  göstermesi  ve  toplumun  taleplerine  daha  fazla  yer  verme  şeklinde
                        özetlenebilir.

                            Genel  olarak  eğitim  sisteminde,  özel  olarak  da  program  geliştirmede  yeni
                        yönelimleri daha iyi anlamak için, bu konudaki geleneksel ve çağdaş yaklaşımların
                        bilinmesi önemlidir. Aşağıda öğretme-öğrenme sürecinin temel ögeleri olan öğrenci,
                        program  ve  öğretmene  yönelik  geleneksel  ve  çağdaş  anlayışları  gösteren  tablo
                        sunulmuştur:
   17   18   19   20   21   22   23   24