Page 10 - 9-sinif-edebiyat-odn
P. 10
16 GİRİŞ
Bir varlığın, durumun, olayın ya da eserin temel özellikleri bakımın-
dan açıklanması veya tanıtılmasıdır. Bu tür yazılarda üzerinde durulan
konu ansiklopedik ya da sözlüksel bir ifadeyle açıklanabileceği gibi
Tanımlama yazarın konuya bakış açısına göre de ele alınabilir. Tanımlayıcı yazılar
okurun kavrama gücünü arttırır. Tanım cümleleri “…. denir” ya da “…
dır.” şeklinde biter. Bu cümleler “Bu nedir?” , “Bu kimdir?” sorusunun
cevabı niteliğindedir.
EDİTÖR YAYINEVİ
Örnek
F Yalınlık, şiiri gereksiz sözcüklerden arındırma işidir. Geçmişten günümüze ulaş-
mış hangi şiiri alırsanız alın, o şiiri kalıcı kılan ögelerin başında yalınlığı göreceksi-
niz. O ölümsüz şiirlerde duygular, düşünceler bütün yabancı ögelerden, süslerden
arınmış olarak en saf en katıksız biçimiyle belirir. (Bu parçada “Yalınlık nedir?”
sorusunun cevabı yer aldığından tanımlama vardır.)
Bir bilginin ya da düşüncenin daha anlaşılır ve somut hâle gelmesi
Örnekleme için başvurulan anlatım yoludur. Bu anlatım yolu soyut olan bilginin
somutlaştırılmasını sağlar.
Örnek
F Ben okuduğum her romanda asıl kendime yaklaştığıma inanıyorum. Her biri, çok
yanlı gerçeğimizi belli bir yandan açar bana. Neden söz ederse etsin beni, baş-
kalarını, yaşamı tanıtır. Balzac, Eugenie Grandef’i yazmasaydı, gecem gündüzüm
bencillerle geçtiği hâlde nerden bilecektim bencilliği? “Kızıl ile Kara” olmasaydı
benim de öz geçmişimden haberim olmayacaktı. (Yazar, Eugenie Grandef ve Kı-
zıl ile Kara romanlarının kendisi üzerinde bıraktığı etkiyi savunduğu düşünceye
örnek gösteriyor.)
Olaylar, durumlar, kişiler ya da eserlerle ilgili özelliklerin anlatımında
Karşılaştırma bunlar arasındaki benzer ve farklı yönlerin dile getirilmesine karşılaş-
tırma denir. Karşılaştırılan olgular arasında bir derecelendirme söz
konusudur.
Örnek
F Edebiyatın konusu insandır, doğadır; edebiyat bütün olanaklarıyla insanı tanıtma-
ya yönelmiştir. Eleştirinin konusu ise eserdir; amacı eseri tanıtmak ve değerlen-
dirmektir. Edebiyatta dolaysız bir yaratma söz konusudur. Eleştirmen ise dolaylı
yaratan kişidir. (Verilen parçada edebiyat ile eleştiri konu, amaç ve yaratma şekli
bakımından karşılaştırılmıştır.)