Page 173 - 10. SINIF PARAGRAF SORU BANKASI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 173
TEST 8
3. Yirmili yaşlarında keşfetmeye meyyal ruhunu keşfeden 5. Türkiye’nin en etkileyici kartpostal görüntülerinden biri-
İbn-i Battûta, ilim üzerinde çalışmak isterken kendini ni veren Sümela Manastırı Altındere Millî Parkı’nın için-
yollarda bulur. Üstelik gezilerini, gittiği yerlerdeki yöne- de. Manastır, Karadağ’daki sarp bir kayanın içine inşa
ticilerin yardımı ve bağışı sayesinde sıkıntıya düşmeden edilmiş gibi duruyor. 1850’de ahşap iskelelerle çıkılan
yapar. Hatta bu yolla para da kazanır. “Geçtiği yerden ve içine asma köprülerle girilebilen manastır ilk yapıldı-
bir daha geçmeme” düsturuyla yola çıkan İbn-i Battûta, ğı zaman olduğu gibi hâlâ hayranlık uyandıran bir yapı.
bir ticaret gemisiyle geldiği Alanya’dan başlayarak Ana- Halk buraya “Meryem Ana Manastırı” diyor. Bir Ortodoks
dolu’nun hemen her bölgesini gezer. Halkları tanımak manastırı olarak yüzyıllardan beri vadiden geçen sisle
önceliğidir. Aslında Anadolu’yu karış karış gezmesinin bakışıyor. Manastırın girişindeki büyük su kemeri kendini
ve topraklarımızda bunca vakit geçirmesinin en önemli yamaca dayamış öylece duruyor. İçindeki fresklerin bir
nedeni insanımızın misafirperverliği ve misafire göster- bölümü tahrip olsa da önündeki uçurumdan görünen
diği derin hürmettir. Başköşenin misafire verilmesi bu vadinin görüntüsü etkileyici. Eskiden burası karaca sü-
topraklarda nefes alan herkesin düsturudur. İbn-i Battûta rüleriyle doluymuş. Bugün de kalabalıkların çekildiği
Anadolu’yu adımlarken beylikler arasındaki çatışmalar günlerde manastıra doğru yürürken önünüzden hayalet
EDİTÖR YAYINLARI
da dikkatini çeker ve bundan yola çıkarak Osmanlı Beyli- sessizliğinde bir karaca geçebilir.
ği’nin gücünden ve Bursa’dan övgüyle bahseder.
Bu parçadan Sümela Manastırı ile ilgili olarak aşağı-
Bu parçadan İbn-i Battûta ile ilgili olarak aşağıdaki- dakilerden hangisi çıkarılamaz?
lerden hangisi çıkarılamaz?
A) 1850 yılında yapılan bir Ortodoks kilisesidir.
A) Gezilerini, gittiği yerlerdeki yöneticilerin yardımı ve B) Halk dilindeki adı Meryem Ana Manastırı’dır.
bağışı sayesinde sıkıntıya düşmeden yapmıştır. C) Altındere Millî Parkı’nın içinde olup bir kayanın içine
B) Alanya’dan başlayarak Anadolu’nun her bölgesini inşa edilmiştir.
gezmiştir. D) Ahşap iskelelerle çıkılan manastırın içine asma köp-
C) Anadolu’da çok gezmesinin sebebi Anadolu insanı- rülerle girilmektedir.
nın misafirperverliğidir. E) Girişindeki büyük su kemeri yamaca dayamış biçim-
D) Anadolu’daki beyliklerden ve Osmanlı’dan övgüyle de durmaktadır.
bahsetmiştir.
E) Gezisindeki prensibi geçtiği yerden bir daha geçme-
medir.
4. Yenilikçi, sürekli devrimci, aykırı, sarsıcı olmak, sanatın
özündedir. Gerçek sanat hiçbir çağda, kitlelerin öteden 6. Bizim gelenek ve göreneklerimiz Batı’nın beslendiği kay-
beri süregelen karışık duygularını, yerleşik değer ölçüle- naklardan çok daha zengin, özgün ve özdendir. Dilimizin
rini, ulusalcı gevelemeleri, kulaktan dolma bilgileri, doğ- kendisi bir töre anıtıdır. Türkçenin deyimleri, özdeyişleri,
rudan doğruya yansıtmaya yönelmez. Sıradan gazeteci- atasözleri, söz ve ses tekerlemeleri çok ve çeşitlidir. Ve
ye, kapıkulu çığırtkanına, yanaşma bilim adamına bırakır bunlar derin, anlamlı, çarpıcı ve etkindir. Aynı zamanda
bu işi. Sanatçı bir bakıma bunları tam tersine, aşınmış, öylesine gerçek bir insan ve doğa bilgisine sahiptir ki
yerleşik, basmakalıp değerlerden oluşan kurulu düzeni yalnız dilimiz bu açıdan incelemekle bir ahlak hazinesi
alt üst eder, ister istemez kötü kişi sayılmayı göze alır. çıkarabiliriz ortaya. Böyle bir değerlendirmede, sanırım
ki varlığımızın iki orta direğe dayandığı görülecektir: akıl
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
ile gönül.
A) Sanatın temelinde yenilikçi, aykırı ve sarsıcı olmak Bu metinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
vardır.
B) Gerçek sanat, hiçbir zaman kulaktan dolma bilgileri A) Dilimizin deyimleri, atasözleri, özdeyişleri çeşitli ve
yansıtmaz. zengindir.
C) Sanatçı birtakım basmakalıp değerleri değiştirmeye B) Dilimiz bir ahlak hazinesi ve bir töre anıtı gibidir.
çalışır. C) Dilimiz Batı dillerinden etkilenerek çok çeşitlenmiştir.
D) Sanatçı yerleşik değer ölçülerini sarsarak sevilme- D) Dilimizdeki kelime ve kelime grupları derin, anlamlı,
meyi göze alır. çarpıcı ve etkindir.
E) Sanat toplumun değer yargılarına ve duygularına ter- E) Gelenek ve göreneklerimiz Batı’nın beslendiği kay-
cüman olmalıdır. naklardan zengin ve özgündür.
173

