Page 170 - lgs-turkce-mavi-kitap
P. 170

168                                                                   METİN TÜRLERİ VE ANALİZİ


            3
















                             EDİTÖR YAYINEVİ






















               Aşağıdaki metinlerin hangisi bu görseli tam ve doğru olarak yansıtmaktadır?
               A)  Havalar gittikçe soğuyordu artık. Dağların yamaçları boydan boya sis ile kaplanmıştı. Havanın soğukluğu
                  bu köyde yaşayan insanları henüz etkilememiş gibi görünüyordu. Serin suda ağ ile balık tutmaya çalışan
                  kız çocukları mı dersin, sırasıyla dereye çırılçıplak atlayan çocuklar mı dersin hepsi havanın serinliğine inat
                  oynuyorlardı. Evlerin ahşap balkonları, kiremit çatıları, sazlıkların yeşili, ağaçların sararmış yaprakları hepsi
                  bir tablo gibiydi adeta. Köy halkı geçimini hayvancılıkla sağlıyordu. Çobanlık yapan Edward ise köpeğiyle
                  birlikte derenin yanından ilerliyordu köye doğru.
               B)  Sıcakların kendisini hissettirmesine daha vardı. Bazı dağ köylerinde huzurlu geçerdi bu zamanlar. Çocuk-
                  lar, yaz sıcaklarının henüz gelmemiş olmasına ve suyun serinliğine aldırış etmeden bir bir atlıyorlardı
                  dereye. Etraftaki sazlıklar yeşilin en güzel tonlarını gösteriyordu bize. Köy çocuklarının bazıları olta atmış
                  balık tutuyor bazıları ise köprünün üzerinde bir yerlere yetişmeye çalışıyordu. Bir ara Hasan amcanın
                  sesi işitilir gibi oldu. “Burada oltayla balık tutulur mu? Bu suyun akışına ancak ağ gerek.” Suyun sesini de
                  bahane ederek bu öğüde pek aldırış etmediler.
               C)  Bahar gelmiş, bütün ağaçlar çiçeklenmişti. Çatısındaki kiremitleri dökülmüş, harabeye dönmüş evleri olan
                  birkaç köyden biriydi burası. Yeşilin bütün tonları, mavinin bütün hissettirdikleri bu köydeydi. Çocukların
                  neşe içerisinde oradan oraya koşuşturmaları; koyunların, tavukların çayırlıklarda otlamaları hepsi dağ
                  yamaçlarıyla, derenin rengiyle, ağaçların rüzgârdaki dansıyla bütünleşmişti bu köyde. Suyun sesi diğer
                  bütün sesleri bastırıyordu.
               D)  Bu dağ evlerinin birçoğu henüz medeniyetle karşılaşmamış insanlarla doluydu. İnsanlar hâlâ kabile hayatı
                  yaşıyorlardı. Evler; ağaçtan ve sazlardan yapılmış, bir rüzgârla yerle bir olacak gibiydi. Evlerin arka tara-
                  fından yükselen dağlar insanın içini ürpertiyordu. Kadınlar dere kenarında çamaşır yıkarken çocuklar
                  yanı başlarında oyunlar oynuyorlardı. Sürüsü dağılan çoban ve köpeği bir yerlere yetişmek istercesine
                  koşuyordu asma köprüden.
   165   166   167   168   169   170   171   172   173   174   175