Page 133 - MİMAR ve MÜHENDİSİN İNŞAAT EL KİTABI BORDO KİTAP - DATA YAYINLARI
P. 133
CEE: BORDO KİTAP 1483
Kubbe inşasında başlıca iki metot vardır. Birincisi,
127
kubbeyi ağırlıksız kabul edilerek yuvarlak plan şeması
üstünde kürevi bir çatı olarak uygulamak. İkincisi,
kubbeyi abanma ve destek hesaplarını da içine alarak
gerçek mimari kaideleri içinde ele almaktır. Bu
uygulamada önemli olan kareden daireye geçişte
meydana gelen boşlukların doldurulmasıdır. Bu
boşluklar, “tromplar” (küçük yarımküre), “pandantifler”
KUBBELER (konkavüçgen) veya “Türk üçgenleri” denilen geometrik
elemanlarla doldurulur.
Kubbe mimarisi ilk olarak Mezopotamya’da görülür.
MÖ. XVI ve XIII. asırlarda Ege bölgesindeki binalarda
DATA YAYINLARI
yer almaya başlayan kubbe, MÖ. I. yüzyılda Roma
mimarisinde bir unsur olarak kullanılmaya başlandı.
Ancak bu kubbeler mimariye yenilik getirmedi.
Zamanla Bizans mimarisine kayan Roma sanatı, buna
da daha rasyonel çözümler getirememiştir. Kubbe
mimarisinde zirveye Osmanlı mimarları ulaşmıştır ve
neoklasik dönem mimarisinde bile bu zirvenin üzerine
çıkılamamıştır. Kubbenin yapılmasındaki ideal olan
mekân bütünlüğünü temin etmekle, mimarideki son
şeklini Osmanlı mimarları vermiştir.
Abanma ve taşımadaki problemlere rasyonel
çözümleri de Osmanlı mimarisi getirmiştir. Türk
mimarisi, ana mekânda geometrik ve köşeli, üst yapıda
kubbeye uygun olarak dairevi ve kürevi biçimleri
anlayış içinde tatbik etmiş mekân içindeki dayanakları
Kubbe; genellikle yarımküre biçiminde olan yapı görünür hale getirdiği gibi dış payanda sistemi ile
örtüsüdür. Bir kemer yayının, tepe noktasından inen kubbe ağırlığını toprağa kadar götüren kademeli
dikin etrafında dönmesiyle elde edilen yarım küre ya teşkilatı gerçekleştirmiştir. Osmanlı medeniyetinin
da toparlakça kümbet biçimindeki örtüye kubbe denir. merkeziyetçi dünya görüşüne uygun olarak, bu
Erken dönemlerden itibaren kullanılan bir yapı elemanı düşünce tarzı mimari karakterde de hâkim hale
olan kubbenin, yapım tekniği, büyük mekânları veya getirilmiştir.
geniş açıklıklı mekânları örtme isteği ile sürekli gelişim Mimarimizde en üst noktayı teşkil eden Mimar
halindedir. Sinan, kubbe inşasında da bazı yenilikler getirmiştir.
Kubbe, (Almanca Kuppel, Arapça ٌ ﺔﱠﺑُﻗ, Boşnakça Erken devirdeki Türk üçgenleri ve bunu takib eden
kupola, İngilizce cupola, İspanyolca cúpula) binaların sarkıtlarla süslü pandiflerin yerine, kubbeye geçişte
üstünü örtmek için kullanılan yarım küre şeklindeki daha yumuşak olan trompları kullanmıştır. Klasik devir
mimari unsurlardır. Kubbe kelimesi batı dillerine mimarisinin bir sentezi olan Mimar Sinan, mimarimizde
Müslümanların Endülüsteki hâkimiyetleri sırasında mekânların simetrik olmasına yarayan kubbeyi
İspanyolca aracılığı ile girmiştir. aşılamaz bir unsur olarak Edirne Selimiye Camiinde
Kubbe, mimari alanda eski dönemlerden beri başarıyla tatbik etmiştir. Selimiye’de, kubbe için en
uygulanan bir unsurdur. Tarihi gelişim süreci içinde mühim problem olan abanma ve taşıma münasebeti ve
boyutları büyüyen kubbe, asıl önemli gelişimini Türk ve bu münasebete dayanmayan ana mekânın yuvarlak
İslam mimarisinde kaydetmiştir. Kubbe, zamanla cami unsurlarını tekrarlayan kubbe problemleri aynı anda
mimarisinin vazgeçilmez bir unsuru haline geldi. halledilmiştir.
Başlangıçta küçük boyutlu kubbeler inşa eden Türk Avrupa orta çağ mimarisinde mühim bir mimari
mimarlar, özellikle İstanbul'un fethinden sonra büyük unsur olarak görülmeyen kubbe, rönesansla birlikte
kubbeli eserler yapmaya başladılar. Mimar Sinan'ın ehemmiyet kazanmaya başlamıştır. Fakat bu yine de
Edirne'de Padişah II. Selim adına inşa ettiği Selimiye Avrupa mimarisinde mimari fonksiyonların simetri
Camii'nin kubbe çapı 31.25 metredir. ekseni olacak tarzda hiçbir devirde binalarda
Kubbe binaların üzerlerini örtmek için kullanılan kullanılmamıştır. Floransa’daki Santa Maria del Fiore
mimari bir sistem. Daire veya dörtgen binaların üzerini kilisesinin kubbesi Avrupa mimarisinin kubbe
örtmekte kullanılan kubbe, genellikle dini mimaride anlayışına yeni bir şekil getirmiş ve bunun gelişmiş bir
kullanılmakla beraber, sivil ve askeri binalarda da yer örneği olan Roma San Pietro Kilisesinin kubbesi, batı
almaktadır. için numune olmuştur.