Page 23 - 10_edebiyat_ogretmenin
P. 23

ŞİİR                                                       65

             Örnek:
          Türlük çeçek yarıldı            (Rengârenk çiçekler açıldı)
          Barçın yadım kerildi            (İpek yaygılar serildi)
          Uçmak yeri körüldi              (Cennet yeri görüldü)
          Tumluk yana kelgüsüz            (Soğuklar artık gelmez)

              NOT:
          Söyleyiş biçimi ve içerik özellikleri bakımından koşuklar divan edebiyatında gazel, halk
             EDİTÖR YAYINEVİ
          edebiyatında koşma nazım şekilleriyle benzerlik gösterir.


           Sagu: İslamiyet öncesi dönemde toplumca sevilen, saygı gören bir kişinin ölümünden
           duyulan üzüntüyü yansıtan şiirlere sagu denmiştir. Sagular “yuğ” adı verilen cenaze
           törenlerinde söylenen şiirlerdir. Ölen kişinin yiğitliğini, yaptığı iyi işleri, değerini anlatan;
           ölümünden doğan acıyı dile getiren bu şiirler bir tür ağıttır.
           Saguların şekil ve içerik özellikleri şunlardır:
              ˇ Sagular 7’li hece ölçüsüyle söylenir ve nazım birimi dörtlüktür.
              ˇ Koşukta olduğu gibi sagular da kopuz eşliğinde söylenir.
              ˇ Dörtlükler aaab, cccb şeklinde kafiyelenir.
              ˇ Sanat kaygısından uzak, samimi bir dil kullanılır.
              ˇ Divânü Lügati’t Türk’te yer alan Alp Er Tunga sagusu bu türün önemli bir örneğidir.
             Kaşgarlı Mahmut bu saguyu halk ağzından derlemiştir.

             Örnek:
          Alp Er Tunga öldi mü               (Alp Er Tunga öldü mü?)
          Issız ajun kaldı mu                (Kötü dünya kaldı mı)
          Ödlek öçin aldı mu                 (Zaman öcünü aldı mı)
          Emti yürek yırtılur                (Şimdi yürek yırtılır)

              NOT:
          Sagunun halk edebiyatındaki karşılığına ağıt, divan edebiyatındaki karşılığına ise mer-
          siye adı verilir.


           Sav: Bir düşünceyi, bir deneyimi, bir öğüdü en az sözcükle kısaca anlatan kalıplaşmış
           ifadelerdir. İslamiyet öncesi dönemde atasözünün karşılığı olan sözlere sav denmek-
           tedir. Savlar, yaşam tecrübelerini kısa fakat öz bir biçimde ifade eder. Kaşgarlı Mah-
           mut’un Divânü Lügati’t Türk adlı eserinde halk ağzından derlenmiş birçok sav örneği
           mevcuttur. İslamiyet öncesi dönemde kullanılan bazı savlar sözlü gelenekte nesilden
           nesile aktarılarak günümüzde dahi kullanılmaktadır.

             Örnek:

          F   Böri koşnısın yimez. (Kurt komşusunu yemez.)
          F   Biş erngek tüz ermes. (Beş parmak düz “bir” olmaz.)
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28