Page 37 - tyt-konsensus-felsefe
P. 37

20. Yüzyıl Felsefesi                                                                  Test - 75

           1.   Metafizik, mantık, matematik ve sözde-bilim kapsamı   3.   Husserl, bilincin özüne ve gerçekliğin bizatihi kendisine eriş-
               içinde kalan önerme ya da hipotezlerin yanlışlanamaz   menin yöntemi olarak epokheyi veya paranteze almayı öne-
               oldukları yerde, bilimsel hipotezler yanlışlanabilir hipo-  rir. Paranteze alma, “nesnel dünya ile ilgili herhangi bir bakış
               tezler olmak durumundadırlar, zira onlarla bağdaşmaz   açısı veya görüşten uzak durma” anlamına gelen özel bir fe-
               olan gözlemler vardır. Buna göre, ısıtıldığı zaman gen-  nomenolojik tekniktir. Husserl, dünyanın var olup olmadığıyla
               leşmeyecek bir metal örneği gözlemleyecek olsaydık   ilgili bir iddiada bulunmayı reddederek, bütün fenomenleri,
               eğer, “ısıtılan bütün metallerin genleştiği” hipotezinin   deneyimin bütün unsurlarını paranteze alır. Bu açıdan bakıl-
               yanlış olduğunu bilirdik. Popper’a göre, bilimsel ve do-  dığında, onun nesneler, başka insanlar ve kültürel durumlar
               layısıyla yanlışlanmaya elverişli hipotezlerin en önemli   da dâhil olmak üzere, deneyimlenmiş hayatın baştan sona
               özelliği, onların yanlış olma riskini alarak birtakım şeyle-  tüm akışını paranteze aldığı söylenebilir. Husserl’e hayatı
               rin olmasını yasaklamalarıdır. Üzerinde yanlışlama ya-  keşfetme imkânı veren şey, işte bu fenomenolojik epokhedir,
               felsefe profesörleri olarak görev yaptıkları kabul edilir. YAYINEVİ
               pamayacağımız alanlardan elde edilen bilgilerin doğru   yani zihnin bütün ön yargı ve kabullerini askıya alma işlemidir.
               veya yanlış olduklarını hiçbir zaman bilemeyiz.     Husserl’ın felsefi yöntemiyle ilgili,
               Poper’ın metafizik, matematik, mantık alanlarıyla il-  I.  Paranteze alma metodunu kullandığı
               gili yaklaşımı aşağıdakilerden hangisidir?
                                                                II.  Zihinsel epoke yaptığı
               A)  Kesin bilgiler elde edilemeyeceği için terk edilmelidir.  III.  Fenomenlerin bilgisini reddettiği
               B)  Bilgileri bilimler tarafından onaylanmadıkça güvenil-     yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
                  memelidir.
               C)  Bilim haline gelince kadar bu alanlara güvenilme-  A) Yalnız I   B) Yalnız III   C) I ve II
                  melidir.                                               D) II ve III    E) I ve III
               D)  Bu alanlardaki sorular bilimler tarafından konu edil-  4.   Nurettin  Topçu’nun felsefesinin merkezinde  ahlak  gö-
                  melidir.                                     rüşleri vardır. Çatışmacı ahlak anlayışlarını eleştirir.
               E)  Bu alanlar bilimsel yöntemi kullanmaya başlamalıdır.  Onun ahlak felsefesinin temeli “hareket” kavramıdır.
                                                               Hareket, düşüncenin içsel hâlidir. İnsanın var olması,
           2.   20. yüzyıl felsefesinin önemli bir özelliğinin de profes-  düşünme ve hareketle ilgilidir. Hareket, biyolojik olarak
                        EDİTÖR
               yonelleşme olduğu, onun önemli ölçüde profesyonel-
               leşmeyle belirdiği, bu çağın felsefesini şekillendiren   yer değiştirme anlamında değildir. İnsanın kendini ve
               filozofların hemen tamamının üniversitelerde maaşlı   başka  varlıkları  değiştirebilmesiyle  alakalıdır.  Düşüne-
                                                               rek hareket etme özelliğine sahip olan insana üstün bir
               Felsefede profesyonelleşme eğilimi, aslında 18. yüzyıl-  varlık tarafından amaç verilmiştir. İnsanın amacı sonsuz
               da, Aydınlanmayla başlamıştı. Buna rağmen, 19. yüzyıl   olana ulaşmaktır. Sonsuz olan Allah’tır. Özgür irade sa-
               filozoflarının önemli bir bölümü üniversite dışında kal-  hibi olan insan, bilerek ve isteyerek harekette bulunur;
               mıştı.  Bu  dönemde  sadece  idealistlerin  büyük  Alman   harekette bulunması insanlık vasfını kazandığını göste-
               üniversitelerinde kürsü sahibi oldukları yerde, Comte,   rir ve harekete devam etmesi isteği onun sonsuz olana
               Mill, Marx, Kierkegaard ve Schopenhauer kurumsal   ulaşma niyetinden kaynaklanır.
               bağları olmayan bağımsız filozoflar olarak ortaya çık-
               mışlardı. Oysa 20. yüzyılda felsefe tamamen kurumsal      Nurettin Topçu felsefesinde “hareket” ile hangi du-
               olarak icra edilen, üniversitelerde ve araştırma enstitü-  rum anlatılmaktadır?
               lerinde yürütülen bir faaliyet haline gelir.
                                                               A)  Kişinin fiziksel mekânda sürekli yer değiştirmesi
               Parçada 20.yy. felsefesinin 19.yy felsefesinden han-
               gi açıdan farkı anlatılmaktadır?                B)  Canlı bir yapı olarak toplumsal değişimin sürekli de-
                                                                  vam etmesi
               A)  Profesyonel olarak üniversitelerde görev yapmak
                                                               C)  İnsanlar  arası  ilişkilerin  kesintisiz  olarak  sürdürül-
               B)  Kendinden önceki düşünce yapılarını eleştirmek
                                                                  mesi
               C)  Felsefeyi sadece entelektüel bir düşünme şekli ola-
                  rak görmek                                   D)  İnsanın kendini ve başka varlıkları değiştirebilmesi
               D)  Felsefenin eski problemlerini tamamen terk etmek  E)  İnsanın bir varlık olarak kendini bozmadan aynı şe-
               E)  Felsefe ile dinleri yeniden bağdaştırmak       kilde varlığını sürdürmesi


           •    İnorganik Katman: Cansız varlıklar ve madde. Algı etkin olarak kullanılır. Bu   sicidir. Ona göre, düşüncenin üretilmesinde başlıca kaynak olan dil, onu kulla-
             katmandaki varlıkların yer kaplama, ısınma ve düşme özellikleri bulunur. Bu   nanlardan bağımsız değildir. Dil, uygarlığın gelişimi ile değişir ve kendi kendini
             katmanla fizik ilgilenir.                     yeniler. Gökberk tarih bilincinin değişmenin başladığı yerde belirdiği kanısında-
           Türkiye’de Felsefi Düşünceye Katkıda Bulunan Bazı Felsefeciler  dır. Bizde ise ancak Tanzimat’tan sonra tarih bilinci oluşmaya başlamıştır. Ulus-
           Macit Gökberk: Felsefe dilinin yalınlaşması, terim karmaşasının giderilmesi ve   laşma, bir toplumun tarihselliği demektir.
           kavramların sınırlanması alanlarında önemli çalışmalarda bulunan Türk felsefe-

                                                                                                          153
   32   33   34   35   36   37   38