Page 36 - tyt-konsensus-felsefe
P. 36
20. Yüzyıl Felsefesi Test - 71
5. Bergson, bir tür duygu ahlakı olarak tanımlayabilece- 7. Sartre’ın özgürlük anlayışı, ona “bizim karşı karşıya
ğimiz ahlak anlayışında, kapalı ahlakın karşısına açık kaldığımız durumlara, içinde bulunduğumuz koşullara
ahlakı geçirir. Açık ahlak, kahramanın veya azizin vic- tabi olmadığımızı, koşullar tarafından belirlenip belirlen-
danında cisimleşen hakiki ahlak, bir özgürlük ve değer memeye karar veren biz olduğumuz için bu koşulların
ahlakıdır. Onun kahramanları veya azizleri, kitlenin alış- bizim kararlarımıza bağlı olduğunu” söyleme imkânı ve-
kanlıklarından uzaklaşarak, bir atılım içinde yeni değer- recek kadar radikal olan bir özgürlük anlayışı olmak du-
ler yaratan çığır açıcılardır. Bergson kahraman ve azizin rumundadır. Onda özgürlük doğrudan doğruya bilinçten
yeni değerler yaratma faaliyetinin temeline, yaşam atı- çıkar. Çok kabaca ifade edildiğinde, Sartre bizim hem
lımı ve heyecanını yerleştirir. Ona göre, kahramanı ve dünyadaki nesnelerin ve hem de özneler olarak kendi-
azizi harekete geçiren heyecan, yaratıcı bir heyecandır. mizin bilincinde olduğumuzu ve söz konusu ben bilinci-
EDİTÖR YAYINEVİ
nin özgürlüğün kaynağı olduğunu söyler.
Bergson’a göre parçada anlatılan açık ahlak ile ilgili
aşağıdaki hangi yargıya ulaşılamaz? Parçadan Sartre’ın özgürlük anlayışıyla ilgili hangi
A) Kapalı ahlakın karşıtıdır. yargıya ulaşılabilir?
B) Üretken ve yenilikçi bir anlayıştır. A) İnsan özgürlüğünün kişisel özelliklerle sınırlı oldu-
ğunu düşünmüştür.
C) Yaratıcı bir heyecanı gerektirir.
B) İnsan özgürlüklerinin sınırsız olduğunu düşünmüş-
D) Özgürlüğü temel alan bir anlayıştır.
tür.
E) Klasik dönem ahlakının devamıdır.
C) İnsan özgürlüklerinin doğal koşullarla sınırlı olduğu-
nu düşünmüştür.
D) Özgürlüğünün aslında olmadığını, insanın özgürlük
düşüncesinin bir yanılgı olduğunu düşünmüştür.
E) İnsan özgürlüğünün Tanrı’nın izin verdiği sınırlar
6. Bilimleri önce sosyal bilimler ve doğa bilimleri olarak, içinde kalacağını düşünmüştür.
sonra da sosyal bilimleri toplum bilimleri ve davranış bi-
limleri, doğa bilimlerini de yaşam bilimleri ve fizik bilim- 8. Takiyettin Mengüşoğlu, insanın ne olduğu sorunuyla
leri olarak ikiye ayıran mantıkçı pozitivizm, fiziği temel yakından ilgilenmiş ve insanı ontolojik temelde antro-
bilim yapmıştır. Bu yaklaşım sosyoloji, psikoloji, biyoloji, polojik bir varlık olarak tanımlamıştır. İnsanı açıklamada
fizyoloji ve kimyanın temel yasa, ilke ya da kuramları- onun tek özelliğinden yola çıkmanın hatalı olacağını be-
nın fiziğe, yani fizik diline indirgenebileceğini varsayar. lirtmiş, insanın tüm yapısı ve eylemleriyle ele alınması
Bilimin birliği tezi aslında bize, mantıkçı pozitivizmin ve gerektiği üzerinde durmuştur. İnsanın günlük hayatında
bilginin kümülatif olarak ilerlediği iddiasında olduğunu; gerçekleştirdiği her şey ahlak konusu içinde ele alınır,
bilimin birikimsel bir süreç olduğu ve bilim adamlarının bunlar bir bütün hâlinde incelenirse ahlakın ne olduğu
yeni araştırmalarının sonuçlarını daha kapsamlı kav- anlaşılır ve dolayısıyla insan da anlaşılmış olur. Ona gö-
ramsal çerçevenin içine kattıkları inancına sahip oldu- re insan, değer üreten bir varlıktır ve ona yaklaşırken bu
ğunu gösterir. değerler göz ardı edilmemelidir.
Parçaya göre mantıkçı pozitivizm yaklaşımı bilimsel Takiyettin Mengüşoğlu’nun insan araştırmalarında
bilgiyle ilgili hangi yargıyı savunmaktadır? eleştirdiği yöntem aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bilimsel bilgiler akılcıdır. A) İnsanın bir özelliğine odaklanma
B) Bilimsel bilgiler evrenseldir. B) İnsana materyalist bir yaklaşım içinde bakma
C) Bilimsel bilgiler olgusaldır. C) İnsanı zamanından ve toplumundan kopartma
D) Bilimsel bilgiler yığılımlıdır. D) İnsanı metafizik bir varlık olarak algılama
E) Bilimsel bilgiler tekrarlanabilirdir. E) İnsanı sadece ruhsal bir varlık olarak düşünme
Fenomenoloji ve Gerçeklik - Görünüş Sorunu • Husserl, “Bilinç her zaman bir şeyin bilincidir.” düşüncesiyle bilincin içerikleri-
• 18 - 19. yüzyıl ve sonrası felsefelerin doğa bilimlerine yaklaşması, felsefede ne yanı fenomenlerin özünün bilgisine ulaşmayı hedefler.
hakikat anlayışının ve değer oluşturma özelliklerin yitirilmesine neden olmuştur. Hermeneutik ve Yorum Sorunu
• Doğa bilimleri, fiziksel dünyanın nesnelerinin bilgilerini ortaya çıkardığı id- • 20. yüzyıl felsefesinin önemli akımlarından biri olan hermeneutik, insanın söz
diasını taşımaktadır. Ancak insan, doğa deneyimlerinin bilgisini değil kendi veya eylemlerinin oluşturduğu ürün ve yapıların anlamına yönelik yorumlamadır.
deneyimlerini yaşar. Dilthey: Hermeneutiğin önemli kurucu filozofu olan Dilthey, en başta doğa ve
• Kişinin deneyimleri, nesnelere yönelen bilinçle sağlanır. Bu bilinç, fenome- tinsel bilimler ayrımı yapar. Doğa bilimleri dışsal, tinsel bilimler ise insana ait
nolojik yöntemle nesnelerin özünün bilgisini bilmeyi yani anlamları bulmayı olan içsel bilgilerdir.
gerçekleştirir.
146