Page 35 - tyt-konsensus-felsefe
P. 35

18. Yüzyıl - 19. Yüzyıl Felsefesi                                                     Test - 68

           1.   Sıkı bir liberal olarak Mill, hayatı boyunca demokrasinin   3.   Kant’a göre ahlak bilgisi, insanların davranışlarından
               savunuculuğunu yapmıştır. Demokratik yönetim tarzına   bağımsız olmak anlamında apriori bir bilgidir. Buna gö-
               adeta  iman  eden  Mill,  bununla  birlikte  demokrasinin,   re, insanlar yalan söyleseler veya birbirlerine zaman
               demokratik bir yönetim altında yaşayan insanların iyi   zaman işkence etseler de onların doğruyu söylemeleri
               eğitilmedikleri, karşıt görüşlere tolerans göstermedikleri   veya insan hayatına saygı göstermeleri gerektiği doğru
               ve doğrudan çıkarlarını zaman zaman toplumun genel   olmaya devam eder. Yani, “insanların doğru söylemeleri
               iyiliği adına feda etmeye gönüllü olmadıkları zaman yü-  gerektiğini” bildiren ahlak yargısını, insanların doğruyu
               rümeyeceğine inanıyordu. O, özellikle de demokrasinin   söyleyip söylemediklerine bakarak  doğrulayamayız.
               bireyselliği önemsememe ve azınlıkları bastırma eğilimi   Söz konusu ahlak yargısı insanların fiili davranışların-
               karşısında endişeye kapılıyordu. Bu yüzden, tüm eser-  dan bağımsız bir biçimde, yani apriori olarak doğrudur.
                        EDİTÖR YAYINEVİ
               leri boyunca kişisel özgürlüğün, güçlü bir karakter gelişi-  Çünkü zorunluluk ve tümellik, Kant’ın epistemolojisi ve
               mine imkân vermenin önemine değinirken, özgürlükleri   bilimsel  bilgi  anlayışında  da  gördüğümüz  üzere,  apri-
               ve karakter gelişimini güçlendirecek yol ve çareler üze-  oriliğin özellikleridir. Kant işte bu yüzden, genel olarak
               rinde durdu.                                    ahlak filozofunun, özel olarak da kendisinin görevinin
                                                               apriori önermelerin ahlak alanında nasıl mümkün oldu-
               Parçaya göre demokrasinin sorunsuz olarak yürü-
                                                               ğunu göstermekten oluştuğunu öne sürer.
               yebilmesinin koşulu aşağıdakilerden hangisidir?
                                                               Parçada Kant ahlak bilgisinin hangi özelliğini vurgu-
               A)  Yöneticilerin kendi çıkarlarını toplumun çıkarları ön-
                  cesinde görmeleri                            lamaktadır?
               B)  Güçlü ve otoriter iktidarlara dayanması     A)  Bilimsel bir yargı olduğu
               C)  Bireylerin farklılıklara karşı gerektiği kadar hoşgörü   B)  İnsana göre değiştiği
                  ve tolerans sahibi olmaları                  C)  Dini bilgilerden etkilendiği
               D)  Güçlü ve sürdürülebilir ekonomik alt yapı sahibi   D)  Deneyimlere dayanmadığı
                  olma
                                                               E)  Toplumdan topluma değiştiği
               E)  Diğer toplumlarla güçlü ve etkili iletişim sağlayabil-
                  me



           2.   Soyluyla  köle  arasındaki  en  önemli  farklılık,  Nietzsc-
               he’ye göre birincisinin aktif güçle, buna mukabil ikincisi-
               nin reaktif güçle karakterize olmasıdır. Nietzsche reaktif   4.   D’Alembert’in felsefesi, aynı zamanda matematiksel bilgi
               güçlerin ancak köle ahlakına vücut verirken, aktif güç-  ve soyutlamanın temel özelliği olan açıklık ve dakikliği şi-
               lerin soylu veya asilin ahlakını, efendi ahlakını yarattık-  ar edinmiş bir felsefeyi ifade eder. Aslında o, bundan da
               larını söyler. Bu açıdan bakıldığında, yalnızca aktif güç   öte 17. yüzyılda Galileo, Newton ve Descartes tarafından
               kendini olumlar, farklılığını onaylar ve ayrılığını eğlence-  gerçekleştirilen doğanın matematikselleştirilmesi işlemini
               nin ve oyunun bir objesi haline getirir. Oysa reaktif güç,   18. yüzyılda büyük bir güçle devam ettiren kişiydi. Doğal
               itaat ettiği zaman bile, aktif gücü sınırlar, ona sınırlayıcı   düzenin özü itibariyle işleyişi geometrinin ilkelerine uy-
               kurallar ve sınırlar getirirken, hiç kuşku yok ki negatif ru-  gun olarak açımlanabilecek yasalar tarafından yapılan-
               hun kontrolü altında bulunur. Kısacası, aktif güçteki evet   dırıldığına inanıyordu. Bütün doğal fenomenlerin temel
               deyiş ya da olumlama reaktif güçte hayıra ve olumsuzla-  matematiksel ilkeler yoluyla açıklanması gerektiğini sa-
               maya dönüşür. Nietzsche işte bundan dolayı, farklıya ve   vundu. Doğal düzeni oluşturan bütün olay ve süreçlerin,
               kendinden olmayana hayır diyen köle ahlakının bir tep-  temeldeki matematiksel yapının gerçekliğini yansıttığını
               kinin ve hınç duygusunun sonucu olduğunu öne sürer.  düşünüyordu.
               Nietzsche "Efendi ahlakının" hangi farklılığını vurgu-     Aşağıdaki düşüncelerden hangisi D’Alembert’in dü-
               lamaktadır?                                     şüncesine uygun değildir?
               A)  Bireysel farklılığını olumsuz görme         A)  Felsefesi düşünce matematiksel dildedir.
               B)  Her durumda kendine güvensizlik             B)  Açıklık ve dakikliği önemsemiştir.
               C)  Topluma uyum zorunluluğu hissetme           C)  Descartes’ın düşüncelerinden etkilenmiştir.
               D)  Kendini sınırlayan kurallar koyma           D)  Evrende matematiksel bir düzeni savunur.
               E)  Bireysel farklılıklarını olumlu görme       E)  Newton fiziğine karşı çıkmıştır.
                                                                                                      139
   30   31   32   33   34   35   36   37   38