Page 169 - 10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenin Ders Notları
P. 169
¦ ANI (HATIRA) § 1 16969
* Olaylar objektif, tarafsız bir yaklaşımla yansıtılır. Ancak bazı anılarda objektifliğin kaybol-
duğu, izlenime dayalı yorumların yer aldığı görülür.
* Anılar aynı zamanda roman ve hikâyelere kaynaklık edebilir.
* Peyami Safa’nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu adlı romanı ve Orhan Kemal’in Sağ İç adlı hikâyesi
anılardan yararlanılarak oluşturulmuştur.
* Anı yazımında dikkat edilecek önemli noktalarla ilgili şunları söyleyebiliriz:
* Konu ilgi çekici olmalıdır. Yazarken olabildiğince duygusallıktan uzak kalınmalı ve gerçekçi olun-
EDİTÖR YAYINEVİ
malıdır.
* İyi hatırlanmayan olaylar, bilgiler yazıya alınmamalıdır. Abartılı anlatımdan sakınılmalıdır.
ANI TÜRÜNÜN TARİHSEL GELİŞİMİ
* Batı’da en yaygın edebî türlerden biri olan anı türünün ilk örneğini Eski Yunan sanatçısı Kse-
nophan, “Anabasis” adlı eseriyle vermiştir. (MÖ 427 - 355 civarında) Yine Eflatun’un anı niteliği
taşıyan eserleri olduğu bilinmektedir. Batı edebiyatında anı türünde yazılmış eserler şunlardır:
* 18. yüzyıl eserleri;
» J. J. Rousseau: İtiraflar » Goldoni: İyiliksever Somurtkan
* 19. yüzyıl eserleri;
» Victor Hugo: Gördüklerim » Verlaine: İtiraflar » Tolstoy: İtiraflarım
» Stendhal: Bencillik Anıları » Goethe: Şiir ve Gerçek
* 20. yüzyıl eserleri:
» Andre Gide: Jurnaller
ANI TÜRÜNÜN TÜRK EDEBİYATINDAKİ GELİŞİMİ
* Türk edebiyatında 8. yüzyıla ait “Göktürk Yazıtları” (Türk edebiyatının ilk yazılı belgeleri) anı
türünün özelliklerini taşımakla birlikte 16. yüzyılda Hindistan’da bir imparatorluk kuran Babür
Şah’ın yazdığı “Babürname” adlı eser bu türün edebiyatımızdaki ilk örneği kabul edilir.
* 17. yüzyılda Ebul Gazi Bahadır Han’ın yazdığı “Şecere-i Türkî” adlı eser ile Katip Çelebi ve
Naîmâ’nın birçok eseri bu türün örneklerindendir. Ayrıca “vakayinameler, gazavatnameler,
sefaretnameler” de anı türünün örnekleri arasında gösterilebilir.
TANZİMAT DÖNEMİ’NDE ANI
* Türk edebiyatında anı metinlerinin edebî bir tür olarak gelişmesi Tanzimat Dönemi’nde başlamıştır. Anı,
Tanzimat’tan önceki dönemde de edebiyatımızda görülen bir türdür ancak eski edebiyatta ikinci
plana itilen ve önemsenmeyen anı türü Tanzimat’la birlikte ön plana çıkmıştır.