Page 194 - 10. SINIF PARAGRAF SORU BANKASI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 194
TEST 8
Bölüm
15 PARAGRAFTA İKİ PARÇANIN YORUMU
1. I. Hayatımı yazdım, roman oldu, demeyi çok isterdim
ama değil. Romanda kendi yaşantımdan kesitler, iz-
ANALİZ KÖŞEM ler var elbette ancak bunlar bir kurmaca düzlemine
ANALİZ KÖŞEM oturtulduğunda ister istemez değişikliklere uğrar.
Yaşantınız size malzeme sunar, siz de o malzeme-
yi işleyip hayalinizdeki yapıyı inşa edersiniz. Kimi
Örnek
yazar, fantastik eserlerde olduğu gibi bahsettiğim
I. Takıntılı aşklarda genellikle davranış bozukluğu,
kaygı bozukluğu, depresyon, bağımlı kişilik özel- malzemeyle fazlaca oynamayı sever, onu bambaşka
likleri, takıntılı kişilik yapısı ve olayları olduğundan formlara sokar. Ben görecede daha basit dokunuşlar
farklı bir şekilde algılama ve yorumlamaya yönelik yaptım. Bu bağlamda roman için, otobiyografik de-
eğilim görülüyor. Romantik ilişkilerimizin bebeklik- mekten ziyade otobiyografik unsurlar taşıyor, demek
ten şu anki yaşantımıza kadar uzanan ancak temeli daha doğru olur sanırım.
EDİTÖR YAYINLARI
geçmiş yaşantılarımızda atılan bir süreç olduğunu II. İyi ne, kötü ne, doğru ne, yanlış ne bilmiyorum. Ede-
ifade eden uzmanlar, psikolojik destek almanın biyat esasında size bir şey öğretmiyor, tersine sizi
önemine dikkat çekiyor. Psikologlara göre aşkın öğrendiklerinizden şüpheye düşürüyor. Anlama, de-
hem normal hem de nörotik bir kavram olduğu vamlı bir tartışma hâlidir, edebiyatta. Edebiyatla uğ-
söylenir. Bir edebiyatçıya göre ise aşk, özlemi ve raşanların heybesinde bolca hoşgörü taşıması belki
kavuşamamayı içerebilir. de bundandır. Edebiyat yaşadığınız gel-gitleri üzün-
tülerinizi, acılarınızı, belki de beklentileri dile getirebil-
II. İlk görüşte aşk ne kalbimizin ne de hormonları-
mızın bizi yönlendirmesi ile gerçekleşirmiş. Me- diğiniz bir rüya âlemi. Hem her şey var hem her şey
ğer aşk genetik yapımızda gizli ve bizlerin kontrol istediğiniz gibi ama gerçekte olamadığınızın hissi de
edebildiği bir şey değil aksine onun tarafından içinizde bir gariplik yaratmakta.
yönlendirilenler bizlermişiz. Buna göre âşık olmak, Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
genetik yapımızın kontrolünde. Aşık olma ya da ilk söylenemez?
görüşte aşkta özellikle serotonin ve dopamin meta-
bolizması etkili oluyormuş. Serotonini hücre içine A) II. parçada konu kapsam bakımından geniş bir şekil-
taşımayı sağlayan proteini kodlayan geni kısa olan de ele alınmış
kişiler aşklarını daha ateşli ve daha şiddetli yaşıyor. B) I. parçada II. parçadaki konunun bir alt başlığı kişisel
Uzun form sahipleri ise duygularını belli etmeye ya- görüşle anlatılmıştır.
naşmıyorlar ve birçoğu da bu yüzden yalnız kalıyor. C) Her iki parçada da öznel bir bakış açısı kullanılmıştır.
D) I. parça bu konuda, kişinin yapıp etmelerini dile ge-
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi tirmiştir.
söylenemez? E) II. parçada I. parçada anlatılanlar kesin bir dille ifade
edilmiştir.
A) I. parçada ele alınan olgu psikolojik açıdan ince-
lenmiştir.
B) II. parçada ele alınan olgu biyolojik yönden açık-
lanmıştır.
C) İki parçada da aynı olgu başka yönleriyle ele alın-
mıştır.
D) İki parçada da farklı olguların ortak tarafları anla-
tılmıştır.
E) İki parçada da aynı olgu konu edilerek farkları söy-
lenmiştir.
Çözüm
Parçaları incelediğimizde ortak bir olgudan “aşk” ol-
gusundan söz edildiğini görüyoruz. Aşk olgusunun
ilk parçada insanların kişiliğine yansıyan yönleriyle,
ikinci parçada ise bu olgunun kişilerin genetik yapıla-
rıyla olan ilgilerine değinilmiştir. Dolayısıyla “ortak” bir
olgunun “farklı” yönleri üzerinde durulmuştur.
194