Page 96 - 10. SINIF PARAGRAF SORU BANKASI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 96
TEST 3
Bölüm
8 PARAGRAFTA ANA DÜŞÜNCE (ASIL ANLATILMAK İSTENEN)
1. Metrodorus, yazgının bir tür zevkle karışık olduğunu söy-
lermiş fakat bana öyle geliyor ki insan kendini acıya bile
ANALİZ KÖŞEM bile bırakır. Üzgün zamanımızda bile tebessüm eden,
ANALİZ KÖŞEM hoşumuza giden tatlı bir şeyler hisseder gibi oluruz. Aca-
ba bazı ruhlar için hüzün bir zevk midir? Gözyaşı da bir
zevktir. Doğada şöyle bir karışma da görülür: Ressam-
lardan öğreniyoruz ki ağlarken ve gülerken yüzümüzde
Örnek oluşan çizgiler aynıymış. Hakikaten, resim daha bitme-
den bakacak olursanız surat ağlayacak mı gülecek mi bi-
Her işin tüm şartlarını ve sonuçlarını arayıp hesapla- lemezsiniz. Daha tuhafı var: Gülme son sınırına ulaşınca
yan adam karar vermekte zorlanır. Dikkat ederseniz gözyaşlarıyla karışır.
en iyi işçiler nasıl iş gördüklerini söylemekten aciz
EDİTÖR YAYINLARI
kişilerdir. Buna karşılık, yaptıklarını çok iyi ifade eden Bu parçada kastedilen yargı aşağıdakilerden hangi-
kişilerin elinden iyi iş çıktığı pek görülmez. Her iş üze- sidir?
rinde güzel güzel konuşmasını çok iyi bilen birini ta-
nırım ki kendisine senede yüz binlerce gelir getiren A) İnsan aynı anda hem hüzünlü hem de mutlu olabilir.
bir serveti acınacak bir şekilde elinden kaçırdı. Bilim B) Hüzün ve mutluluk kendi sınırlarında birbirine ben-
iyi bir ilaçtır fakat hiçbir ilaç saklandığı kabın pisliğiyle zerlik gösterir.
değişip bozulmayacak kadar zorlu değildir. C) Her mutluluğun sonunda bir hüzün vardır.
D) Bütün hüzünler mutlaka bir mutluluğa dönüşür.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- E) Hüzünlerin temelinde iradesizlik vardır.
den hangisidir?
A) İnce eleyip sık dokumak işlerimizi zora sokabilir,
çok düşünmemek iyidir.
B) Çok bilen çok yanılır, az bilgi ise yeterli değildir.
C) Bir işi başarabileceğini söyleyen o işi başarır, çok
söze gerek yoktur.
D) Çok iyi iş görenler az konuşur, çok konuşanlar iyi
iş yapamaz.
E) Değerli şeyler değersiz ellerde değersizleşir, de-
ğersizler sözle değer kazanır. 2. Adaletin yasalarında bile mutlaka adaletsiz bir yön vardır.
Platon diyor ki yasaların tüm ezici taraflarını anlatmaya
kalkanlar yedi başlı ejderhanın başlarını kesmeye kalkı-
şıyorlar. Günlük hayatımızda pek parlak bir zekâ göster-
mek de doğru değildir. Sonsuz bir anlayış bizi fazla mera-
ka götürür. Nitekim gevşek ve sıradan zekâlar işleri daha
Çözüm
kolaylıkla başarıyla çevirirler. Yüksek felsefi düşünceler
Parçanın bütününde az konuşanların daha iyi iş yaptı- iş görmeye elverişli değildir. Keskin bir düşünce inceli-
ğı, çok güzel konuşan insanların iyi iş yapamadığının ği, kabına sığmayan bir zekâ çabukluğu, işlerimize mani
üzerinde duruluyor. Bu yüzden “Çok iyi iş görenler az olur. İşleri derin, inceden inceye düşünüp aydınlatmaya
konuşur, çok konuşanlar iyi iş yapamaz.” cümlesi ana lüzum yoktur. Birbirine zıt birçok parlak fikirler içinde in-
düşünceyi karşılar. san kendini kaybeder.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sıradan zekâlar, sorunları bazen kolay çözebilir.
B) Bütün sorunların bir anda çözülmesi mümkün değil-
dir.
C) Yüksek zekâlar, bazen işleri karma karışık yapabilir.
D) Gündelik işlerin halledilmesinde çok zeki olmak ge-
rekir.
E) Yüksek zekâ gündelik işlerin hâlledilmesine her za-
man engel olur.
96

