Page 515 - 10. SINIF VIP TÜM DERSLER KONU ANLATIMLI - EDİTÖR YAYINLARI
P. 515
OSMANLI DEVLET ANLA
OSMANLI DEVLET ANLAYIŞI - 1YIŞI - 1 6. ÜNITE 515
OSMANLI MERKEZIYETÇI YAPISININ GÜÇLENDIRILMESI
• Osmanlı Devleti’nin kısa sürede büyümesinde ve varlığını uzun yıllar korumasında gelişmiş bir devlet teşkilatına ve
güçlü merkeziyetçi yapıya sahip olmasının payı büyüktür.
• Osmanlılar, devlet teşkilatlanmasında genelde Türkiye Selçuklularını örnek aldılar.
• Osmanlı devlet anlayışı ve yönetim sisteminin temelleri; eski Türk gelenekleri, Islam dininin devlet anlayışı ve ha-
kim olunan topraklardaki devlet anlayışına dayalıdır.
• Osmanlı devlet yönetiminde sömürgeci bir anlayışın olmaması aksine adalete dayalı bir himaye anlayışının olması
fethedilen yerlerde varlığının uzun süre korunmasını sağlamıştır.
• Ilk Türk devletlerinde olduğu gibi “kut” anlayışı Osmanlı’da da devam etti. Ancak bu anlayış Osmanlılarda, Allah’ın
EDİTÖR YAYINLARI
taktir ve inayeti olarak yorumlandı.
• Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde diğer Türk-Islam devletlerinde olduğu gibi “ülke hanedanın ortak malıdır”
anlayışı vardı ve dolayısıyla veraset sistemi belirsizdi.
• Bu durum sık sık taht kavgalarına dolayısıyla da merkezi otoritenin zayıflamasına neden olunca I. Murat Dönemi’n-
de bu anlayış “ülke hükümdarın ve oğullarının malıdır” anlayışına dönüştü.
• Böylece hakimiyet bir sülaleden alınarak bir aileye mahsus kılındı. Her ne kadar şehzadeler arasında taht mücade-
leleri yaşansa da ülkenin bölünmesinin önüne geçildi.
• Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde Osmanlı merkeziyetçi yapısı daha da güçlendirildi.
• Bu dönemde merkezi otoriteyi güçlendirmek için birtakım düzenlemeler yapıldı.
• Bu düzenlemelerden bazıları şunlardır;
› Veraset sisteminde düzenleme yapılarak I. Murat Dönemi’nde kabul edilen “Devletin toprakları padişah ve oğul-
larınındır.” ilkesi taht mücadelelerine yol açtığı için yerine Fatih Dönemi’nde “Devletin toprakları padişahındır.”
anlayışı getirildi.
› Fatih, daha önce var olan kanunlarla kendisinin düzenlemiş olduğu kanunları birleştirerek Fatih Kanunnamesi
olarak da bilinen “Kanunname-i Ali Osman“ı oluşturdu.
› Bu kanunname ile devletin devamlılığı için padişahlara kendi kardeşlerini öldürme izni verildi.
› Devşirme sisteminden yetişenleri veziriazam, vezirlik, beylerbeylik gibi yüksek görevlere getirerek Türk kökenli
devlet adamlarının hükümdar üzerindeki gücüne son verdi. Mutlak gücün padişahta olduğu anlayışını yerleştirdi.
› Divân-ı Hümâyunun başkanlığını sadrazama bırakarak üyeler arasındaki mesafeyi korudu ve bu sayede kuru-
mun bir otorite gölgesinde disiplinli çalışmasını sağladı.
› Kubbealtı salonunun üstünde kafesle ayrılan bir bölümden divan toplantılarını takip ederek sadrazamı ve Divân
üyelerini denetime tabi tuttu.
› Haremden evlenme geleneğini başlattı. Bu usul sayesinde dışarıdan gelen gelinlerin etkisiyle devlet içinde nü-
fuz oluşturan ailelerin otoriteyi sarsmalarının önüne geçti.
› Böylece taşra ile herhangi bir bağı olmayan aynı zamanda devlet adabını ve geleneklerini öğrenerek haremde
yetişen kadınlarla evlenildi.
› Müsadere usulü yaygınlaştırıldı. Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında zimmetine mal geçirenlere ve isyancılara
uygulanan bu sistem bu dönemden itibaren gelenek hâline getirildi.
{ Haksız yollarla servet edinenleri cezalandırmak amacıyla devlet tarafında kişinin malına el konulmasıdır. Bu sis-
tem sayesinde önemli rütbelere yükselen kişilerin ölümünden sonra varislerine bir şey bırakmayacaklarını düşünerek
dürüst davranmalarını sağlamıştır.