Page 156 - 10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenin Ders Notları
P. 156

¦        §
            15                                                                  TİYATRO
            1566
             ORTA OYUNU

          *  Etrafı izleyicilerle çevrili bir alan içinde doğaçlama oynanan, yazılı metne dayanmayan, içinde
            müzik, raks ve şarkı da bulunan geleneksel Türk tiyatrosu türüne orta oyunu denir. Bu oyun
            gölge oyunundaki Hacivat’la Karagöz’ün, Pişekâr ve Kavuklu tiplerine dönüşerek sahnede ger-
            çek aktörlerce oynanan bir şekli olarak düşünülebilir. Bu bakımdan orta oyunu diğer geleneksel
            tiyatro türlerine göre modern tiyatroya daha yakındır. Ayrıca amatör anlamda da olsa dekor
            ve kostüm ögelerine yer vermesi bakımından da orta oyununu modern tiyatroya benzetebiliriz.


            veya meydan denir. Bu alanlar günümüzdeki YAYINEVİ
          œ  Özellikler:                          *  Kavuklu Hamdi ile Pişekâr Küçük İsmail Efendi,

          *  Orta oyununun adının geçtiği ilk belge 1834   orta oyununun önemli ustaları sayılır.
            tarihlidir. Daha eski kaynaklarda bu oyun; kol   *  Orta oyunu da diğer geleneksel Türk tiyat-
            oyunu, meydan oyunu, taklit oyunu, zuhuri   rosu çeşitleri gibi yazılı bir metne bağlı değil-
            gibi adlarla anılmıştır.                dir.  Fakat  bu  oyun  da  -Karagöz’deki  gibi-

          *  Oyunun dekoru; yeni dünya denilen bezsiz bir   sözlü gelenekte kendi kurallarını oluşturmuş
            paravandan  ve  dükkân  denilen  iki  katlı  bir   ve ana hatları önceden belirlenmiştir. Oyun-
            kafesten oluşur. Yeni dünya ev, dükkân ise   cular bunu dile getirirken doğaçlama ile zen-
          EDİTÖR                                  *  nundaki  gibi  taklit,  nükte,  yanlış  anlama,
            iş yeridir.
                                                    ginleştirerek sahneye koyarlar.
            Oyunun  oynandığı  yuvarlak  alana  palanga
          *
                                                    Orta oyununda gülmece ögesi, Karagöz oyu-
            gibi olmasa da oyun için bir çeşit sahne göre-
                                                    anlamazlıktan  gelme  ve  güldürücü  hareket-
            vini üstlenir.
                                                    lere dayanır.
            Oyunda  çeşitli  mesleklerden,  yörelerden,
          *
                                                    Oyunda çeşitli mesleklerden, yörelerden, uluslar-
            uluslardan  (Arap,  Acem,  Kayserili,  Laz,  *
                                                    dan insanların meslekî ve yöresel özellikleri, ağız-
            Ermeni) insanların meslekî ve yöresel özellik-
            leri, ağızları taklit edilir.
                                                    Kastamonulu,  Kayserili,  Kürt,  Balama,  Frenk,
            Orta oyununda erkekler tarafından canlan-
          *
                                                    Laz, Yahudi, Ermeni vb. sayılabilir.
            dırılan kadın tipine “zenne” adı verilir. Oyunda   ları taklit edilir. Bunlar arasında Arap, Acem,
            tekerlemelerden  ve  kalıplaşmış  ifadelerden   *  Farklı etnik köken ve dinlerden olan bu kişi-
            yararlanılır.                           ler, hem Osmanlı Devleti’nin yapısının hem de
          *  Oyuncuların  giyim  kuşamlarını  koydukları   oyunun ortaya konduğu zaman diliminin en
            sandığa da “pusat” denir.               somut gerçekliğidir.
          *  Oyundaki kahramanların gerçek kişiler olması   *  Pişekâr; akıllı, rehber, iyiyi kötüyü ayırt ede-
            yönüyle, Türk halk tiyatrosu içinde modern   bilen, tecrübeli, yaşlı bir tiptir. Oyun, bu kişi-
            tiyatroya en yakın olanıdır.            nin göstereceği tarza tabidir.
          *  Oyunda “Zurna” ve “çifte-nâra” gibi nefesli   *  Kavuklu ise oyunun komik unsurudur. Ceha-
            ve vurmalı çalgılarla söylenen türkü ve şarkı-  leti, inatçılığı ve bunlara karşı güler yüzü ile
            lara “köçekler” danslarıyla eşlik eder.  Pişekâr’ı oyun sonuna kadar uğraştırır.
   151   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161