Page 15 - Eğitimde Program Geliştirme ve Değerlendirme
P. 15
I. BÖLÜM
EĞİTİM PROGRAMI: TEMEL KAVRAMLAR
Eğitim Programı
Eğitim programı (Curriculum) kavramının kökeni, Latince “yarışan atlı arabanın
izlediği rota” veya “Yunan askerlerinin koşu-savaş arabalarının izlediği yol” anlamına
gelir. Curriculum, kavramının kökü olan “currere” koşmak anlamına gelmektedir. “Bir
işin veya oluşun akışına işaret eden bu kavram, eğitimde “öğrenilen veya öğretilene”
işaret eder Bu anlamda eğitim programı, hedefe ulaşmak için izlenen yol veya rota
[1].
olarak tanımlanabilir.
Eğitim programı kavramı, okul, eğitim ve bilgi bağlamında ele alındığında
“öğrencileri hedefe götürecek öğrenme aktivitelerini gösteren öğretim izlencesi” [2]
veya bir öğretim-öğrenme haritası olarak ifade edilebilir. Eğitim programı, “okul
[3]
tarafından planlanan ve rehberliği yapılan tüm öğrenme aktiviteleri“ şeklinde de
[4]
tanımlanabilir. Bu anlamda eğitim programı, “okul yönetimi tarafından belirlenen
ve öğrenciye kazandırılması amaçlanan tecrübelerin bütününü kapsayan bir plan“
olarak da düşünülebilir. Öğretim planı olarak eğitim programı, önerilen ders veya ders
konuları ile ilişkili bilgilerin öğrenilme ve öğretim etkinliklerinin ayrıntılı ve sistematik
bir planı görünümündedir Eğitim programı, bir öğrenme-öğretme kılavuzu veya
[1].
haritası olarak ele alındığında izlek, izlence, öğretim izlencesi veya Ertürk’ün
[5]
ifadesiyle yetişek olarak da adlandırılabilir.
Eğitim programı düşüncesi üzerindeki ilk teoriler, geçen yüzyılın başlarına
rastlar Birçok eğitimci tarafından eğitim programı tarihinin miladı Franklin
[5].
Bobbitt’in 1918’de yayımladığı “The Curriculum” adlı kitaba dayandırılır. 1924
yılında yayımlanan “How to Make a Curriculum“ kitabı da eğitim programı çalışma
alanının (disiplininin) temel eserleri arasındadır. Bobbitt’in, “Program, çocukların ve
gençlerin belirtilen amaçları kazanmak için ihtiyacı olan yaşantıları içerir.” şeklindeki
tanımında, işgücü-fabrika ve üretimi esas alan yönetim biliminin ve özellikle de F. W.
Taylor’un etkisi büyüktür. Bobbitt’in adeta teknik bir egzersiz görüntüsü sergileyen,
sosyal bağlam, etkileşim ve süreç boyutlarını göz ardı ederek, öğrenmeyi mekanik
hale getirme riski taşıyan bu bakış açısında, yönetim bilimi kadar Romantik-İdealist