Page 52 - tyt-tum-dersler-konu
P. 52
BÖLÜM BEYLİKTEN DEVLETE
10 OSMANLI MEDENİYETİ
ANADOLU’NUN KANDİLLERİ Ahi Evran: Ahi Evran’ın tasavvuf ve ileri düşüncesiyle
kurduğu Ahi teşkilatının amacı, bilgi ve sanatı öğrenerek
Ɖ 12 ve 13. yüzyıllar Anadolu’da İslamlaşmanın gerçek- onu uygulamak olmuştur. Ahilerin Anadolu’da hatta dün-
leştiği dönemlerdir. Anadolu’nun Türk ve İslam yurdu yada sendikacılık ve tüketici haklarını ilk kez uyguladık-
ları kabul edilir. Ahi Evran, kurmuş olduğu teşkilat saye-
hâline gelmesinde pek çok etken vardır. Bunlardan
sinde İslam’ı tam olarak öğrenmemiş olan Türkmenler
biri de Anadolu’ya hoşgörü tohumu eken, ülkede birlik ile gayrimüslimler arasında yayma faaliyetini sürdürmüş-
beraberliği sağlamak için büyük çaba harcayan Ana- tür. Ahi zaviyelerinde yetişen insanlar, Anadolu’ya sevgi
ve fazilet tohumlarını saçarak yerli halkın gönlünü fet-
dolu erenleri dediğimiz sufiler ve alimlerdir.
hetmiş, Türk’ün adaletini, dürüst yaşayışını ve İslam’ın
Ɖ Ahmed Yesevi, Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus güzelliklerini duyurmuşlardır.
Emre, Ahi Evran ve 14. yüzyılda Hacı Bayram Veli gibi Hacı Bayram Veli: Padişah II. Murat’a İstanbul’un fethi-
sufiler Anadolu insanının hamisi hâline gelmiştir. nin, oğlu Mehmet’e nasip olacağını müjdelemiş bir ilim
ve hikmet hazinesidir. Hacı Bayram Veli talebelerinin bir
Ahmet Yesevi: Tarihte bilinen ilk büyük Türk mutasav- kolu ile Osmanlı Devleti’nin sonsuza kadar yaşayan dev-
vıfı ve şairidir. Yesevilik adı verilen tasavvufi akımının let olması için sarayda ve çevresinde öğretmenlik yapa-
rak devlet adamı yetiştirmişlerdir. Talebelerinin diğer bir
önderidir. İnsanları dini ve ahlaki yönden yetiştiren Hoca
kolu ile de, köy köy, kasaba kasaba gezerek gönüller
Ahmet Yesevi, tasavvufi düşüncelerini Türkçe ve sade ordusu - sevgi kervanı oluşturmaya çalışmışlardır.
şiirler ile anlatmıştır. EDİTÖR YAYINEVİ
Osmanlı'da İlim ve İlmiye Sınıfı
Mevlana Celaleddin-i Rumi: Mevlana’nın sevgisi evren-
seldir. Irk, din, dil ayrımı yapmadan tüm insanları kapsar. Ɖ İlmiye, ilimle meşgul olanlar topluluğu demektir. Bu
Tasavvuf inancını sadece bir düşünce olarak benimse- sınıfa ulema adı da verilmektedir. Osmanlı Devleti’nde
din, eğitim ve adalet işlerine ilmiye sınıfı bakardı.
memiş, günlük hayatına da mâl etmiştir. Her mezhepten
insana saygı göstermesi, bütüncül yaklaşım sergilemesi, İlmiye Sınıfının Devlet İdaresindeki Rolü
insanların ona yanaşmasını ve dergâhına katılma süre- Ɖ Osmanlı Devleti’ndeki yönetici sınıflarından biri olan
ilmiyenin devlet idaresindeki (divandaki) temsilcileri
cini hızlandırmıştır.
Anadolu ve Rumeli kazaskerleri ile şeyhülislamdı.
Hacı Bektaş-ı Veli: Türkmenler ve gayrimüslimler ara- Ɖ Padişah, İslam hukukunun temel prensiplerine ters
sında dervişlerinin de yardımıyla Müslümanlığı yayma düşmemek kaydıyla istediği kanunu çıkarabilirdi.
Uygulamada ise şeyhülislam başta olmak üzere
faaliyetlerini yürütmüştür. 13. yüzyıl ortalarında Moğol kazaskerler ve hukuki konuları iyi bilen ulema, padi-
saldırıları nedeniyle büyük sıkıntılar içine düşen Anado- şaha devlet idaresinde kanun koyma konusunda yar-
lu’nun Müslüman halkını; sevgi, hoşgörü, birlik ve kar- dımcı olurlardı.
deşlik duyguları etrafında toplamaya çalışmıştır. İlmiye Sınıfının Hukuk Hayatındaki Rolü
Yunus Emre: Ona göre din; insanlığı mutluluğa, barışa Ɖ Osmanlı Devleti’nde adalet dağıtmakla görevli olan
ve huzura kavuşturan bir yaşam biçimidir. Onun inan- müesseseler oluşturulurken bu sorumluluk ilmiye
sınıfından Kadılık, Kadıaskerlik ve Şeyhülislamlık
dığı din, insanlığın ihtiyaç duyduğu ilahi hayat görü- kurumlarına verilmiştir. Ayrıca adalet sağlamanın son
şüdür. Fakat o, şekilci dindarlığa, gösteriş için yapılan adresi de Divan-ı Hümayun olmuştur.
ibadetlere, dine körü körüne bağlanan sözde Müslüman Ɖ Osmanlı Devleti’nde mahkemelerde hakimlik yapan,
geçinen kimselerin dinine karşı çıkar. Zira Yunus, dinini aynı zamanda idari bazı görevleri de yürüten kişi kadı
idi. Medrese eğitimi alan kadılar derecelerine göre
sevgi ve aşk üzerine inşa ederek bütün insanlığa kucak
atanırlardı.
açmayı bilmiştir. Yunus Emre’nin büyük edebi kudreti ve
Ɖ Kadılar yargılama yapmanın dışında nikâhlanma,
tasavvufi aşkı ile Türkçe en güzel örnekleriyle Anado- vakıf kurma, kiralama, vekâlet verme, alım satım gibi
lu’da yaşayan bir dil hâline geldi. işleri onaylar ve kayıtlara geçirerek resmileştirirdi.