Page 48 - 10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenin Ders Notları
P. 48
¦ §
48
48 HİKÂYE
Cenknameler: Bu hikâyeler Hz. Ali etrafında teşekkül eder ve dinî-destansı özellik taşır. Nazım
ve nesir karışık olan hikâyelerde Hz. Ali cengaver-gazi rolündedir. Müslim-gayrimüslim mücadele-
sinin ön planda olduğu hikâyelerde olağanüstü varlıklar da daima sahnededir. Anadolu sahasında
cenknameler XIII. yüzyıldan itibaren sözlü gelenekte görülmeye başlanmıştır.
HALK HİKÂYELERİNİN BÖLÜMLERİ
Fasıl: Âşık bu bölümde dinleyiciyi hazırlamak, ustalığını göstermek için bir divani söyler. Ardından
cinaslı bir türkü, bunun ardından da olağanüstü bir konunun yer aldığı bir tekerleme söyler.
EDİTÖR YAYINEVİ
Döşeme: Manzum veya mensur cümlelerden oluşan kalıplaşmış bir giriştir. Hikâyenin geçtiği yer ve
zaman, hikâyenin kahramanları ve bunların aileleri tanıtılır.
Hikâyenin Asıl Konusu: Bu bölümde, aşk hikâyelerinde âşığın sevgilisine kavuşmak için çektiği sıkın-
tılar; dinî-destani hikâyelerde ise din ve kahramanlık konuları anlatılır.
Sonuç ve Dua: Aşk hikâyelerinin büyük bir çoğunluğu sevgililer vuslata ermeden biter. Hikâyenin
sonunda dua edilerek hikâye bitirilir.
Efsane: Hikâyelerin sonunda gerçek hikâyeden bağımsız olaylar anlatılır. Bunlar kavuşmanın öteki
dünyada olduğunu anlatmaya yöneliktir.
HALK HİKÂYELERİNİN KAYNAKLARI
Halk hikâyeleri Türk, Arap ve İran-Hint kaynaklı olmak üzere üç grupta toplanır.
Türk kaynaklı hikâyeler: Dede Korkut Hikâyeleri, Kerem ile Aslı, Âşık Garip, Emrah ile Selvihan...
Arap kaynaklı hikâyeler: Yusuf ü Züleyha, Leyla ile Mecnun...
Hint-İran kaynaklı hikâyeler: Ferhat ile Şirin...
MESNEVİLER
* Divan edebiyatı daha çok şiire dayalı bir edebiyat olduğu için bu edebiyat kapsamında hikâye
türünün yerini mesneviler tutmuştur. Mesnevi; bir olay ya da olaylar dizisinin zaman, mekân,
kişi unsurlarıyla birlikte şiir şeklinde aktarıldığı edebî türdür.
* Karahanlı Devleti Dönemi’nde (10. yüzyıl) Türklerin İslamiyet’i kabul etmesi her alanda olduğu
gibi edebiyat alanında da bazı değişiklikleri beraberinde getirmiş ve bu dönemde Arap-Fars ede-
biyatı kaynaklı yeni edebî türlerle (gazel, kaside, mesnevi) tanışılmıştır. Dolayısıyla mesnevi
türüyle ilgili ilk örnekler de 11. yüzyılda Karahanlılar Dönemi’nde verilmiştir. Türk edebiyatındaki
ilk mesnevi Karahanlılar Dönemi’nde Yusuf Has Hacip tarafından yazılan Kutadgu Bilig adlı eser-
dir. Mesnevilerin şekil ve içerik özellikleri şunlardır:
* Mesnevi, İran (Fars) edebiyatından Türk edebiyatına geçmiş bir türdür.
* Nazım birimi olarak beyit (iki mısradan oluşan nazım birimi) kullanılır.