Page 36 - tyt-tum-dersler-konu
P. 36

232                                                        SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

                 Sözcük          Zıddı       Olumsuzu       X    ÖRNE
              gelmek        gitmek         gelmemek         Bugün hava çok soğuktu.
              tatlı         acı            tatsız           Olanlardan sonra ona çok soğuk davrandı.
              ağlamak       gülmek         ağlamamak        Birinci  cümlede  somut  olarak  kullanılan  “soğuk”
              inmek         çıkmak         inmemek          sözcüğü, ikinci cümlede “yakın ve içten olmayan, ilgi-
                                                            siz” anlamına gelerek soyut anlamda kullanılmıştır.
             EŞ SESLİ (SESTEŞ) SÖZCÜKLER

             Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan söz-  SÖZCÜKLERDE ÇOK ANLAMLILIK
             cüklerdir.                                     Sözcükler  toplumsal  yaşamdaki  gelişmeler  sonucu
                                                            zamanla anlam genişlemesine uğrar ve değişik anlamlar
             X    ÖRNE
                                                            kazanır.  Örneğin,  aşağıdaki  cümlelerde  geçen  “ağız”
             yâr  (sevgili) EDİTÖR YAYINEVİ
             İlkbahardan sonra gelen yazdı. (mevsim adı)    ve  “açmak”  sözcüklerinin  değişik  cümlelerde  değişik
       Türkçe  Arkadaşına acıklı bir mektup yazdı. (yazmak eylemi)  anlamları nasıl kazandığını görelim:
             Üvey evladına el gözüyle bakıyordu. (yabancı)
             Elinde birçok gazete vardı. (bir organ adı)
                                                            X    ÖRNE
             Denemede yüz soru çözdü. (sayı)
                                                            I.   Çocuğun küçük bir ağzı vardı.
             Hastalıktan yüzü bir hayli sararmıştı. (surat, çehre)
             İhtiyar, balkonda çay içiyordu. (içecek)       II.  Yol ağzına gelip araba beklemeye başladık.
             Çayın üstünde tahta bir köprü vardı. (dere)    III. Çelik ağızlı, küçük gül makasını çantasından çıkardı.
                                                            IV. Anlaşılmaz, garip köylü ağzıyla konuşuluyordu.
                ŗ  RSO
                                                            “Ağız”  sözcüğü  I.  cümlede  ses  çıkarmaya,  soluk  alıp
                ¡ Düzeltme  işaretinin  (^)  kullanıldığı  sözcüklerde
                küçük de olsa yazılış ve okunuş farklılıkları görülür.   vermeye ve besinleri içine alan boşluğun dudakları çev-
                Bu sözcükler sesteş değildir.               relediği bölümü; II. cümlede koy, körfez, liman, yol gibi
                                                            yerlerin  açık  yanı;  III.  cümlede  kesici  aletlerin  keskin
             X    ÖRNE                                      yanı; IV. cümlede bir dilin sınırları içinde, bölgelere ve
             kar  (yağış şekli)                             sınıflara göre değişen söyleyiş özelliği anlamında kulla-
                                                            nılmıştır.
             kâr  (kazanç)
             hala (babanın kız kardeşi)                     X    ÖRNE
             hâlâ (henüz)                                   I.   Kapıyı açan kadın benim kim olduğumu anlamadı.
             alem (kubbelerde bulunan metal süs)
                                                            II.  Anıtın çevresini açtılar.
             âlem (evren, dünya)
                                                            III. Kollarını iki yana açtı.
             yar  (uçurum)
                                                            IV. Bakan, tütün piyasasını açtı.
                                                            V. Bu renk odayı açtı.
             SOMUTLAŞTIRMA
             Soyut  bir  sözcüğün  anlam  genişlemesi  yoluyla  somut   “Aç” sözcüğü I. cümlede bir şeyi kapalı durumdan kur-
             anlam kazanmasıdır.                            tarmak; II. cümlede çevresini genişletmek; III. cümlede
                                                            birbirinden uzaklaştırmak; IV. cümlede alışverişi başlat-
             X    ÖRNE
                                                            mak; V. cümlede yakışmak, güzel göstermek anlamında
             Mağazadan güzel bir elbise aldım.              kullanılmıştır.
             Köy çeşmesinde bir güzele rastladım.
             İlk  cümlede  soyut  olarak  kullanılan  “güzel”  sözcüğü,   YAKIN ANLAM
             ikinci cümlede bir insanı karşıladığından somut anlamıyla   Aynı  anlama  gelmedikleri  hâlde  cümledeki  kullanılışla-
             kullanılmıştır.
                                                            rına göre birbirinin yerine kullanılabilen sözcükler veya
                                                            söz  gruplarıdır.  “Altı  çizili  sözlerden  hangileri  birbirine
             SOYUTLAŞTIRMA                                  yakın anlamdadır?” veya “Altı çizili sözün cümleye kat-
             Somut  bir  sözcüğün  anlam  genişlemesi  yoluyla  soyut   tığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?” türünde
             anlam kazanmasıdır.                            sorular karşımıza çıkmaktadır.
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41