Page 24 - tyt-konsensus-felsefe
P. 24
MS 2. Yüzyıl - 15. Yüzyıl Felsefesi Test - 40
5. Marcus Aurelius'un bu eserinde karşımıza çıkan düşün- 7. 'Doğaya uygun yaşamak', diğer Stoacılar gibi Marcus
celeri, Epiktetos'un söyleşileri gibi, birbiriyle ilişkili veya Aurelius'un da ahlak felsefesinin ana ilkesidir. Çünkü
birbirleri destekleyen birkaç Stoacı ana tema üzerinde doğa, diğer Stoacılar için olduğu gibi Marcus Aurelius
yoğunlaşmaktadır. Bunlar evrenin, eşyanın birliği, sü- için de akıllı, amaç sahibi, iyi ve tek kelimeyle tanrısal
rekli değişme, evrensel determinizm veya kader, insan bir şeydir. O, atomcuların zannettikleri gibi kör kuvvet-
hayatının gelip geçiciliği, ölümün kaçınılmazlığı, tanrısal lerin, acımasız zorunluluklarının alanı değildir. Tersine,
inayet, toplumsal sorumluluk ve iş birliği, hoşgörü gibi ne yaptığını bilen, belli amaçlar güden, akıllı, iyiliksever
konulardır. Bunlar vesilesiyle Epiktetos'un diğer bazı bir varlığın eseri veya bu varlığın kendisidir. Sonuç ola-
görüşleri, örneğin elimizde olan şeylerle olmayan şey- rak Stoacı metafiziğin veya kozmolojinin bu temel tezi,
ler arasında yaptığı ayrım, rol kuramı, dış şeylere karşı Marcus Aurelius için insan hayatının kısalığını, gelip ge-
EDİTÖR YAYINEVİ
kayıtsızlık, bağımsızlık veya kendine yeterlik olarak öz- çiciliğini, güvensizliğini, kırılganlığını telafi eden iyimser,
gürlük anlayışı, Tanrı'nın iradesine teslim olma olarak olumlu bir karşı ağırlığı temsil etmektedir.
dindarlık öğretisi son derece parlak bir dil ve sürükleyici Parçada doğayı ve ondaki düzeni yücelten anlayışın
bir üslup içinde ifade edilmektedir.
karşı çıkıp eleştirdiği anlayış aşağıdakilerden hangi-
Parçadan Marcus Aurelius’un düşünceleriyle ilgili sidir?
hangi yargıya ulaşılamaz?
A) Doğada amaçsız ve maddeci bir zorunluluk hâkim-
A) Epiktetos’un düşüncelerinden etkilenmiştir. dir.
B) Evrene hâkim olan kurallar ve düzen vardır. B) Doğaya tanrısal ve iyiliksever bir kural sistemi ege-
C) İnsan Tanrısal düzene boyun eğmelidir. mendir.
D) Her insan kendi kaderini kendisi çizer. C) Her canlı kendine has bir doğa içinde yaşar.
E) Önemli olan Tanrısal iradeye uygun yaşamaktır. D) Doğada bütün oluşlar bir amaç ve kural içinde ger-
çekleşir.
E) Doğada kötü, amaçsız ve düzensiz bir oluşum ger-
çekleşmez.
6. Hristiyan Orta Çağ felsefesinin doğuşunun temelinde iki
şey ya da çabanın bulunduğu hemen herkes tarafından
kabul edilir. Bunlardan birincisi vahyolunan ilahi kelama,
yani Yeni Ahit’in öğretilerine tam ve dakik bir anlam ka-
zandırma, bu öğretileri yayma çabası ya da faaliyetidir. 8. "Şafaktan itibaren kendine şunları söyle: " Bugün bir
Buradan hareketle, özel olarak Hristiyan felsefesinin, terbiyesizle, nankörle, küstahla, dolandırıcıyla, tamah-
genel olarak da Orta Çağ felsefesinin kökeninde kutsal kârla, insanlardan kaçan biriyle karşılaşacağım. Bütün
kitabın bizatihi kendisinin bulunduğu söylenebilir. Orta bu kusurlar bu adamlarda, onların iyi ve kötünün ne ol-
Çağ Hristiyan felsefesinin temelinde bulunan ikinci ve duğunu bilmemeleri sonucu ortaya çıkar. Ben ise iyinin
daha özel neden ise Kilise Babaları ya da Apolojistlerin doğasının güzel, kötünün doğasının çirkin olduğunu;
Hristiyanlığı savunma çabası ve gayretleridir. Nitekim suçlunun kendisinin doğasıyla benim doğam arasın-
bu şekillendirici dönemin felsefi açıdan en önemli konu- da, kan ortaklığı veya biyolojik ortaklıktan ötürü değil,
sunu, Hristiyanlığın kurtarıcı hakikatlerinin felsefi spe- onun da benimle aynı akıldan pay alması, aynı tanrısal
külasyonun sonuçlarıyla nasıl bir ilişki içinde olduğunu parçaya sahip olmasından ötürü akrabalık olduğunu
belirleme problemi oluşturmuştur. bildiğim için bu insanların hiçbirinden zarar göremem;
çünkü onların hiçbiri bana bir çirkinlik getiremez.
Parçada Orta Çağ döneminin,
Parçada insan davranışlarındaki olumsuzluk hangi
I. Hristiyanlığı temellendirme, sebebe bağlanmaktadır?
II. Hristiyanlığı yayma,
A) İnsanın kötü yaratılışına
III. Hristiyanlığı savunma
B) Doğuştan gelen kötü duygulara
özelliklerinden hangileri anlatılmıştır? C) Doğaüstü güçlere
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) Bilgisizliğe
D) I ve II E) I, II ve III E) Doyumsuzluğa
Skolastik Dönem: MS 8 - MS 15. yüzyıla kadar olan ikinci dönem Hristiyan fel- şüncesi, bu dönem felsefesinde dinsel bir hayatın temeli olarak düşünülmüştür.
sefesidir. Anselmus, Aquinolu Thomas ve Ockhamlı William skolastik dönemin Diğer bir taraftan Platon felsefesinin etkileri ile oluşan ve Yeni Platonculuk adı
önemli filozoflarındandır. verilen Plotinos felsefesi, Tanrı ve ruh kavramları konusunda bu dönem felsefe-
Epikürosçuluğun mutluluk için dünyevi hazlardan uzak durulması gerektiği dü- sini etkilemiştir. Yine aynı şekilde Aristoteles mantığı özellikle Tanrı’nın varlığına
84