Page 29 - tyt-konsensus-felsefe
P. 29
15. Yüzyıl - 17. Yüzyıl Felsefesi Test - 53
1. Matematikte çıkarımlar, gözlem yapmaya ya da deneyler 3. Bilginin güç olduğunu söyleyen, hiçbir çıkara hizmet et-
gerçekleştirmeye bağlı değildir. Matematiğin tümden ge- meyen hakikati bütünüyle bir kenara atıp, bilgiyi sağla-
limsel yöntemine göre yapılan çıkarımların geçerli ya da yacağı sömürü imkânları için isteyen; bilginin özsel özel-
geçersiz oldukları yalnızca akıl yoluyla belirlenir. Bu çı- liğini, doğruluk yerine, faydada gören Bacon, bütün bir
karımların ampirik yöntemlerle test edilmesi diye bir şey geçmişin bilgeliğini inkar edip, bilimleri, bütün bir insani
söz konusu olamaz. Bu, matematiğin temel doğruları için bilginin yeni baştan inşasını kendisinin en büyük amacı
de geçerlidir. İkiyle ikinin toplamının dört yapıp yapmadığı yapar. Bu amacı ortaya koyarken de iki ön kabulde bulu-
gözlem ve deneyim yoluyla değil de yalnızca akıl yoluyla nur: Şimdiye kadar bilgi diye geçmiş olan her şey mutlak
bilinir. Matematik ve mantık, Descartes’ın da savunduğu olarak yanlış olup, salt bir hatadan ibarettir (yoksa, kendi-
gibi, yalnızca insanın akıl yürütme yetilerine bağlıdır. sinin kalkıştığı böyle bir yeniden inşaya hiç gerek olmaz-
dı). İnsan zihni ihtiyaç duyduğu doğru ve sağlam bilgiyi
Parçada Descartes matematiksel yöntemin hangi
avantajlı durumunu anlatmaktadır? elde edebilme güç ve yeteneğine sahiptir (aksi takdirde,
bu türden bir yeniden inşa hiç mümkün olmazdı).
A) Ampirik gözlem yapmaya gerek olmaması
Parçaya göre Bacon bilgide hangi özelliğe önem
B) Diğer bilimler tarafından denetiminin yapılması
vermektedir?
C) Her durumda sonuçlarının doğru olması
D) İnsan aklında doğuştan bulunması A) Olgulara uygunluk
E) Evrenin matematiksel bir dili olması B) Otoritelere uygunluk
C) Geçmiş bilgilere uygunluk
2. öz çıkar, kendisini de tamamen tehlikeli hale getirecek bir YAYINEVİ
Egoizmin savunuculuğunu yapan Hobbes, insanların
sıklıkla veya en azından zaman zaman sergiledikleri di- D) Sonuçta fayda sağlama
ğergâmlık veya başkalarının iyiliğini istemenin, evrensel E) Yöntemsel olarak uygun olma
olduğu ileri sürülen egoist eylem tarzına aykırı düştüğü 4. İnsanlar arasındaki doğal eşitliğin koşulların ve güçlerin
için açıklanmaya muhtaç olduğunu görmüştür. Onun iş- eşitliği olduğunu ima eden Hobbes, “amaçlarımıza eriş-
te bu bağlamda geliştirmiş olduğu açıklama, diğergâmlık me umudu bakımından eşitliğin” işte bu doğal eşitlikten
gibi görünen şeyin gerçekte, öyle ya da böyle öz çıkarın veya yetenek eşitliğinden doğduğunu öne sürer. Bunun-
EDİTÖR
örtülü bir şekli olduğunu ortaya koyar. Çünkü bir kılıfa so- la birlikte, “amaçlarımıza erişme umudu bakımından
kulmamış, kılık değiştirmemiş, aydınlanmış hale gelmemiş eşitlikten”, insanlar arasında bir güvensizlik ve savaş
doğar. Çünkü her insanın aynı tutkuların etkisi altında
sosyal savaşa yol açar. İşte böyle bir savaş korkusu, in- davrandığı, her bireyin kendi varlığını koruyup sürdür-
sanları başkalarına, tamamen öz çıkara dayalı motiflerle mek ve yaşayışı sırasında olabildiğince keyif almak
saygı duymaya, onları sahip oldukları ahlaki değerden do- istediği, kısacası herkesin tutkularının peşinden gitme
layı olmasa bile, failin çıkarı adına gözetmeye sevk eder. konusunda eşit güce sahip olduğu koşullarda, güven-
sizliğin ve savaşın ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Hobbes’un ahlakla ilgili düşüncelerinden aşağıdaki
yargılardan hangisine ulaşılamaz? Parçaya göre insanlar arasındaki savaşın sebebi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanın bütün davranışlarının altında bireysel çıkarı
vardır. A) İnsanın ruhunda bulunan savaşma arzu ve isteği
B) Çıkarsız gibi gözüken davranışlarda da gizli ve örtük B) İnsanlar arasında ihtiyaçların benzer, güçlerin birbi-
çıkarlar söz konusudur. riyle eşit olması
C) Herkesin çıkarları için davranış göstermesi insanlar C) İnsanların yalnız savaş yoluyla ihtiyaçlarını karşıla-
arası mücadeleye sebep olur. yabiliyor olması
D) İnsan doğası eğitimle çıkarcı ve çatışmacı olmaktan D) Her insanın içinde bir savaşçı potansiyelinin bulun-
kurtarılabilir. ması
E) Diğergâmlık ve fedakârlık gibi gözüken davranışlar- E) İnsanın kendinden başka insanın varlığını tehdit
da aslında gizli olarak çıkarcılıktır. olarak görmesi
• MS 2 -15. yüzyıl Hristiyan düşüncesinde şekillenmiş olan bilim anlayışına bu Kartezyen Felsefe:
dönemde Rönesans, diğer alanlarda olduğu gibi karşı çıkmıştır. • Kartezyen felsefesi Descartes felsefesi olarak da bilinmektedir. Descartes,
• Rönesans düşüncesi bilimde otorite olmuş bilgilere değil deney, gözlem ve felsefesini metodik şüphe üzerine kurmuştur.
hesaplanabilir bilimsel çalışmalara yönelmiştir. • Bilgide şüphe duyulamayacak bir temel arayan Descartes, metodik şüphesini
• Francis Bacon, 17. yüzyıl düşüncesinin ve modern felsefenin ilk filozofların- bu açıdan kendi bilgilerinin üzerinde dener.
dan biridir. • Bildiği ve duyumsadığı her şeyden kuşku duyabileceğini söyleyen Decartes,
• Francis Bacon, “bilginin güç için olduğu” yorumunu yapıp olağanın bilgisine ancak son noktada kuşkuda ve kuşku duymakta olanın kendinden kuşku
ulaşmada en güvenilir yolun bilim ve bilimsel yöntem olduğunu söylemiştir. duymayacağını belirtir.
• Bacon’a göre bilimsel yöntem aklın bir aracıdır.
109