Page 83 - 10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenin Ders Notları
P. 83

¦ §                                                                       83
            ŞİİR
                                                                                    83
          *  Destanlar kendine özgü bir ezgiyle söylenir.  Bade İçme: Daha çok halk hikâyelerinde karşı-

          *  Toplumsal konuları yansıtabileceği gibi birey-  mıza çıkan bade içme (rüya sonrası âşık olma)
            sel konuları da yansıtabilir.          geleneği  âşıklar  için  de  söz  konusudur.  Bazı
                                                   âşıkların  rüyalarında  pîr  ya  da  Hazreti  Hızır
          *  Âşıklar tarafından oldukça rağbet gören bir   elinden bade içerek âşıklık yeteneği kazandık-
            nazım şeklidir.                        ları yönündeki âşıklık geleneğidir. Burada “bade”

              »  İptidâ Bağdat’a sefer olanda      su ya da şerbet gibi bir madde olabileceği gibi
             Atladı hendeği geçti Genç Osman       elma, nar, ekmek gibi bir yiyecek de olabilir.
             Vuruldu sancaktar kaptı sancağı
          EDİTÖR YAYINEVİ
             İletti bedene dikti Genç Osman
                                                   Usta-Çırak: Bade içmenin dışında âşıklar, bir
              »  Eğerleyin kır atımın ikisin       usta âşığın yanında ve onun gözetiminde  âşıklık
             Fethedeyim düşmanların hepisin        yeteneği  kazanabilirler.  Usta  âşıktan  dersler
             Sabah namazında Bağdat kapısın        alarak  kendini  geliştiren  âşık,  mahlas  alarak
             Allah Allah deyip açtı Genç Osman
                                                   ustasının da izniyle tek başına şiir söylemeye
                                                   başlar. Bu gelenek âşıklığın yüzyıllar boyunca
              NOTOT
              N
                                                   devam etmesinde oldukça etkili olmuştur.
           Destanın  nazım  birimi,  kafiye  örgüsü  ve
           ölçüsü koşmadan farklı değildir. Ancak des-
           tanlar,  koşmalardan  çok  daha  uzun  edebî   Atışma: Âşıkların belirli bir konu belirleyip bu
           metinlerdir.                            konuda doğaçlama bir şekilde karşılıklı şiir söy-
                                                   lemeleridir. Atışmalar sayesinde âşıklar kendi-
                                                   lerini ispatlarlar.
             Âşıklık Geleneği

             * Hem  edebiyatımızda  hem  de  kültürümüzde
            önemli bir yeri olan âşıklık geleneği, yüzyıllar   Lebdeğmezle Şiir Söyleme: Âşıkların usta-
            boyunca süregelen ve kendine has özellikler   lıklarını ortaya koymak için dudak ve diş-dudak
            barındıran  birtakım  kurallardan  oluşmakta-  ünsüzlerini  (b,  m,  p,  f,  v)  kullanmadan  şiir
            dır.                                   söylemeleridir.  Âşıklar  dudakları  arasına  iğne
                                                   koyarak şiir söylemişlerdir.
             * Âşıklık geleneği adı altında inceleyebileceğimiz
            özellikler şunlardır:
                                                   Muamma  Sorma  (Askı  Asma): Şiir şek-
          Saz Çalma: Saz çalma âşıklık gelenekleri ara-
          sında olmazsa olmazlar arasında gösterilebilir.   linde  bilmece  sorma  olarak  nitelendirilebilir.
          Saz, âşığın ilham kaynağıdır ve ifade gücünü   Sorulan  muamma  âşıklar  kahvesinin  duvarına
          artırır.                                 asılır ve diğer âşıkların çözmesi beklenir.

          Mahlas  Alma: Şairlerin şiirlerinde kullandık-  Dedim  -  Dedi  Tarzında  Şiir  Söyleme:
          ları  takma  ada  mahlas  denmektedir.  Âşıklar  Âşığın  hem  kendi  ağzından  hem  de  sevgilinin
          mahlaslarını kendileri seçebildikleri gibi usta bir  ağzından “dedim - dedi” tarzında karşılıklı söy-
          âşıktan ya da pîrden de alabilirler.     leşme şeklinde şiir söylemesidir.
   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88